Lügat-ı Ahterî-i Cedîd, Ahterî-i Kebir lügatında kelimeler üzerinde yapılan filolojik açıklamaların atılarak yalnız sözlük karşılıklarının verildiği muhtasar bir eserdir. Basıldığı yer ve yıl gösterilmeyen bu çalışma aslından çok farklı hale getirilmiş olduğu için bir Ahterî Lugatı sayılamaz. *Cilt sırttan ayrılmıştır.
İthaf, "Asliye 17 inci Hukuk Hakimi pek muhterem ve fazıl, kıymetli hakimi Kemal Ağaoğlu Beyefendi´ye müellifinin payamen hürmetlerile. 28-8-1967" şeklindedir.
Osmanlı kütüphaneciliğine önemli katkılar sağlamış, Mısırlı alim Ahmet Zeki Paşa'nın, 13. yüzyıl İslam alimlerinden Safedi'nin "Nektü’l-himyân fî nüketi’l-ʿumyân (Meşhur âmâların biyografileri)" adlı el yazması eseriyle ilgili tanıtım ve analizi...İslam dünyasının kültürel ve teknik yönden gelişmesi için kitaba ve kütüphanelere büyük önem verilmesi gerektiğini savunan Ahmet Zeki Paşa, eserin girişinde bu görüşlerini dile getirmiştir.
Ercüment Ekrem Tâlû´nun metinleri ve Münif Fehim´in illüstrasyonları ile Karagöz, Meddah, Kadınlar Hamamı, Kağıthane, Tulumbacılar gibi Osmanlı İstanbul`unun nostaljik tip, olay, gelenek ve mekanlarına bakış...
Askeri alandaki başarılarının yanı sıra, Cumhuriyet döneminin "resmî tarih" yazımına karşı duruşuyla tarih alanında da çok önemli çalışmalara imza atmış olan Kâzım Karabekir Paşa´nın, Osmanlı Devleti´nin son savaşı olan Birinci Cihan Harbi´ne dair gözlemleri... "Doğru görmek, doğru yapabilmek için daha önce yapılanları doğru bilmek şarttır." (Birinci kitabın kapağından) *İki cildin bir araya getirildiği, siyah bez cildi içinde…
Şiir anlayışını, "Yaşadığımı şiirlerimde en yoğun yönleriyle, en kesin sandığım biçimlerde, en kısa olduğuna inandığım ölçülerle verdim, veriyorum, vereceğim." sözleri ile ifade eden Özdemir Asaf´ın, kendi kurduğu ve kendi tasarımıyla, yalnızca kendi kitaplarını yayımladığı yayınevinden çıkan dördüncü şiir kitabı...
Son dönem divan edebiyatı şairlerinden Hersekli Arif Hikmet Bey´in şiirlerinin bir araya getirildiği kitaptır. Kitabın mukaddimesi kendisini iyi tanıyan ve hakkındaki bilgilerin çoğunun kaynağını teşkil eden Mahmut Kemal İnal tarafından kaleme alınmıştır. Mahmut Kemal İnal´e göre Hersekli Arif Hikmet Bey, itikadı sağlam bir insandır. Buna karşın taşkın mizacı onu rindâne bir yaşayışa sevketmiş, bu yüzden aralarında yer aldığı Encümen-i Şuarâ şairlerinin çoğu gibi içkiye müptela olmuştu. Hayatının son dönemlerinde içkiden uzaklaşmış ve hayatına çeki düzen vermiştir. İç coşkunluğunu tatmin için zaman zaman değişik tekkelere devam etmiş, Bektaşî, Kādirî ve Mevlevî dergâhlarında icra edilen âyin ve zikirlere katılmıştır, bu nedenle divanında bu üç tarikatın izleri görülmekte, Hacı Bektâş-ı Velî, Abdülkādir-i Geylânî ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’yi öven mısra ve beyitler bulunmaktadır.
Kitap içerisinde, Reşat Nuri Güntekin, Mahmut Yesari, Vala Nureddin, Selami İzzet, Peyami Safa, Osman Cemal, Suat Derviş ve Şüküfe Nihal gibi Türk Edebiyatı´nın parlak isimlerinin 1927 senesinde yayımlanan hikayelerinden seçkiler içeren kitaptır. *Kapağın bir kısmı soyulmuştur.
"Bu küçük kitap asırların tahrip ve ihmaline uğradıktan sonra feyizli bir işaretle tekrar nurlu bir istikbale koşan bir vatan incisini tanıtmak için Seyrisefain İdaresi tarafından hazırlanmıştır."
Osmanlı Devleti´nin son döneminde dört defa sadrazamlık makamında oturan Mehmed Kamil Paşa´nın hatıralarından oluşan eserdir. Eserin ilk cildinde Sultan İkinci Abdülhamid´in padişahlığının son dönemi ve sonrasını anlatmıştır.
Halide Edip'in, Türkçe çevirisi ancak 35 yıl sonra "Mor Salkımlı Ev" adıyla yayımlanan çocukluk ve ilk gençlik hatıralarının Londra ve New York'ta yayımlanan İngilizce ilk basımı... Alexandre Pankoff´un illüstrasyonları ve siyah beyaz fotoğraflarla... Yayıncının orijinal cildi içinde...
Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yılında savaşa dair yayınlanan kitaplar arasında özel bir yere sahip olan bu kitap, Osmanlı Devleti’nin dört yıl boyunca imzaladıkları antlaşmaya ve yaptıkları ittifaka sadakatle bağlı olduğu Almanya’nın o zamanki en yetkili asker ve devlet adamlarından birinin, genelde I. Dünya Savaşı’na, özelde Türkiye ve Türkler’e dair kişisel ve resmi görüşlerini ortaya koymaktadır.
Âmentüde yer alan iman esaslarını açıklamak ve bu şekilde halka itikadî konularda muhtaç olduğu bilgileri vermek maksadıyla “âmentü şerhleri” yazma geleneği Osmanlılar’ın son dönemlerinde başlamıştır. Kadızâde Ahmed b. Mehmed Emin’in (ö. 1197/1783) Türkçe olarak telif ettiği Ferâidü’l-fevâid’i buna örnektir.
Amerikalı genç bir kadın gazetecinin gözünden Yeni Türkiye... 1921 yılı sonlarında Ankara´ya gelen ve başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, Kurtuluş Savaşı´nın komutanlarıyla görüşen Clair Price´ın, Amerika kamuoyunda Kurtuluş Savaşı ve Ankara Hükümeti´ne dair olumsuz algıyı büyük ölçüde değiştiren eseri... Mustafa Kemal Paşa´yı dünyanın yetiştirdiği en büyük dâhilerden biri olarak tanımlayan Price, yakın zamanda dünyanın, bu saygıdeger şahsiyetin adını daha fazla duyacağını vurgulayarak isabetli bir öngörüde bulunuyor. *Cildin sırt kısmı hasarlı...
"Nazım Hikmet´in 1937-1942 yılları arasında İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa hapishanelerinde tuttuğu, şairliğini, aşık ve mahkum ahvalini gösteren 6 cep defteri 6 kitap haline getirildi, Bu 6 kitapla ilgili araştırmalar/incelemeler ise, belgeler ve fotoğraflarla birlikte "Zeyl" de toplandı."
Aslı Sanskritçe olan ve bir papağanın (tûtî) ağzından, çoğunlukla kadın - erkek ilişkilerine dair hikâyelerin anlatıldığı ve hikâye türünün en erken örneklerinden kabul edilen bu eser, Doğu edebiyatının, bütün dillere çevrilmiş klasiklerindendir. Kenarında Kâmilü´l-kelâm vardır.