Modern hikâyeciliğimizin en önemli ismi olan Sait Faik (1906 – 1954), Batı kaynaklı
bir tür olan hikâyeyi Batı’nın ve kendisinden öncekilerin etkisinde kalmadan, kendine
özgü bir tür haline getirdi. Kimseye benzemediği için de “kökü kendisinde” bir yazar
olarak kabul edildi. Kendisini de dâhil ettiği şehirli, alt tabakadan insanları; balıkçıları,
kahvecileri, arabacıları, Adaların sakinlerini, işsizleri, yoksulları, sarhoşları olduğu
gibi, hiç idealize etmeden ve çok yalın olmasına karşın, çok şiirsel bir dille anlattı.
Müzayede sunulan fotoğraf, Sait Faik’in, genç arkadaşı Ara Güler tarafından çekilmiş
olan ve muhtemelen en çok bilinen ve en çok kendisi olan fotoğrafıdır.