"Bazı kimselerin öyle merakları vardır ki onlarla beraber doğar ölünceye kadar onları terk etmez... Ömer Hasib´in maiyet merakı da böyleydi... Ta iptidaiden beri onunla tanışırız. Bu maiyet merakı küçükten beri vardı... Mütalalarda "susun efendiler" diye bağırmak onca bir zevkti... Mektebin büyük bahçesinde oynadığımız hırsız-polis oyununda bile ya çete başı yahud komiser olurdu, eğer bu rolleri vermezlerse darılır hiç oynamazdı.
...
Biz istikbalde mühendis, doktor falan olacağız diye hülyalar kurarken o, bir dairede mümeyyiz olarak bir çok adamlara hükmetmek isterdi.
...
Harb-i Umumi´de askere gittiğini duydum ihtiyat zabıtı olmuştu. Sina Cephesi´nden annesine gelen bir mektupta emri altında bir bölük bulunduğunu yazıyordu... Mütareke olup terhis edilince herkes gibi o da iş aramaya başladı. Muallimliği tercih etti. Onun tabi´ne de muvaffaktı. Yüzlerce çocuğa hükmedecekti.
...
Bu vakitten iki ay sonra ona Üsküdar´da rast geldim. Büyük bir paltoya sarılmıştı ve başında bir kalpak vardı.
- "Ne o ?" dedim, "nereye?"
- "Aman" dedi, "ağzını kapa Anadolu´ya kaçıyorum"
- "Ya.. Nereden esti?.."
- "Ne demek birader vatanın halini görmüyor musun? Bizden başka kim kurtaracak onu"
...
Lot : 233
Kategori :
Efemera
Sabahattin Ali´nin hiçbir yerde yayımlanmamış bir hikâyesi...
Sabahaddin Ali´nin el yazısı ve imzasıyla, "Maiyet Merakı" başlıklı, 4 sayfalık bir hikayesi, 15x20 cm...
Sabahattin Ali´nin bütün hikâyelerinin, bütün yazılarının derlendiği toplu basımlarda yer almayan, ilk kez gün ışığına çıkan küçük ve çok sevimli bir hikâyesi...
Sabahattin Ali külliyatına katkı...
Açılış Fiyatı : 1.00$
Güncel Fiyat : 550.00$
KDV : 110.00$
Komisyon : 82.50$
Komisyon KDV : 16.50$
Toplam Maliyet : 759.00$
Lot Detayları
"Bazı kimselerin öyle merakları vardır ki onlarla beraber doğar ölünceye kadar onları terk etmez... Ömer Hasib´in maiyet merakı da böyleydi... Ta iptidaiden beri onunla tanışırız. Bu maiyet merakı küçükten beri vardı... Mütalalarda "susun efendiler" diye bağırmak onca bir zevkti... Mektebin büyük bahçesinde oynadığımız hırsız-polis oyununda bile ya çete başı yahud komiser olurdu, eğer bu rolleri vermezlerse darılır hiç oynamazdı.
...
Biz istikbalde mühendis, doktor falan olacağız diye hülyalar kurarken o, bir dairede mümeyyiz olarak bir çok adamlara hükmetmek isterdi.
...
Harb-i Umumi´de askere gittiğini duydum ihtiyat zabıtı olmuştu. Sina Cephesi´nden annesine gelen bir mektupta emri altında bir bölük bulunduğunu yazıyordu... Mütareke olup terhis edilince herkes gibi o da iş aramaya başladı. Muallimliği tercih etti. Onun tabi´ne de muvaffaktı. Yüzlerce çocuğa hükmedecekti.
...
Bu vakitten iki ay sonra ona Üsküdar´da rast geldim. Büyük bir paltoya sarılmıştı ve başında bir kalpak vardı.
- "Ne o ?" dedim, "nereye?"
- "Aman" dedi, "ağzını kapa Anadolu´ya kaçıyorum"
- "Ya.. Nereden esti?.."
- "Ne demek birader vatanın halini görmüyor musun? Bizden başka kim kurtaracak onu"
...