Atatürk´ün "Çocuk" diye hitap ettiği, onun en yakınında bulunan simalardan biri olan Falih Rıfkı´nın, daha sonra bazı bölümlerini bizzat kendisinin sansürlediği, Atatürk devri hatıralarının ilk baskısı... Eserin birinci cildi, başta "Ada Sahillerinde Bekliyorum" olmak üzere, çok sayıda Türk sanat müziği eserine imza atmış olan ünlü besteci Necmi Rıza Ahıskan´a "... Necmi Rıza Ahıskan´a sevgi ile." ithafıyla, 1961 yılında imzalanmıştır.

"Bir fıkrasından, bir hikâyesinden, bir yazı veya nutkundan hemen anladığımızı sandığımız Gazi, aradıkça yeni bir sır verir. Yaklaşılan bir dağ gibi büyür. O´nun hal tercümesi, yeni Türk devletinin tarihi demektir."

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk heykeltıraşlarından olan ve yaptığı Atatürk heykelleri ve büstleriyle tanınan Kenan Yontunç, bizzat Atatürk'ün poz vermesiyle onun ilk anıt büstünü yapan sanatçıdır.

Lot içeriği:

 1. Osmanlıca ve Fransızca "Türkiye Tütün İnhisarı İdaresi" (Monopole des Tabacs de Turquie) yazılı, Mustafa Kemal Atatürk ve Gazi Köşkü görselli, "GAZİ" marka teneke sigara kutuları... İki adet; büyük 8,5x7,5x2 cm, küçük 7,5x4,5x2 cm...

2. Osmanlıca bölümü yeni harfli "Türkiye Tütün İnhisarı" etiketiyle kapatılmış ve sol alt köşesine ay-yıldız içinde İnhisarlar İdaresi logosu yapıştırılmış "GAZİ" marka teneke sigara kutusu, 8x7,5x1,5 cm... (Bu kutunun arka yüzünde Gazi Köşkü´nün görseli yer almamaktadır.)  

3. Konya Atatürk Anıtı görselli ve "Konya" yazılı teneke sigara kutusu, 8x7,5x1,5 cm...

4. Sarayburnu Atatürk Anıtı görselli ve "Saray-Burnu = İstanbul" yazılı teneke sigara kutusu, 8x7,5x1,5 cm... 

5. 30 Haziran-28 Temmuz 1918 tarihleri arasında tedavi amacıyla Çekya'nın meşhur kaplıca merkezi Karlovy Vary'de bulunan Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına, "Made in Czecho-Slovakia" (Çekoslavakya) ibaresiyle üretilmiş; kalpaklı, mareşal üniformalı Mustafa Kemal Atatürk görselli ve Osmanlıca-Fransızca "Mustafa Kemal Paşa" (Mustapha Kemal Pasha) yazılı teneke sigara kutusu, 9x7,5x2 cm... (Kutu içinde tütünleri boşaltılmış 4 adet sigara mevcuttur.)

Beyannamede Mustafa Kemal Atatürk, Damat Ferit Paşa hükümetinin  "...Kalp ve vicdanını menafi-i ecnebiyeye (yabancı çıkarlarına) satan birtakım kişilerin, ne olduğu milletimizce meçhul asıl ve fasıl bir nam ve bahane tesni' ederek (bir isim ve sebep uydurarak) mefkure-i istiklal-i milleti (milletin bağımsızlık ülküsünü) boğmaya ve milletin lehelhamd (çok şükür) kendi kuvvetiyle şimdiye kadar oluşturduğu tesirat-ı hasinayı (hayırlı tesirleri) bozmaya çalıştığı aynen anlaşılıyor." sözleriyle yabancı devletlerle şahsi menfaat ilişkisi içerisinde olduğunu ve vatanına ihanet ettiğini dile getirmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'yü tebrik etmek için kaleme aldığı mektubu şu ifadeleri içermektedir:

"Bütün tarih-i âlemde, sizin İnönü meydan muharebelerinde deruhde ettiğiniz vazife kadar ağır bir vazife deruhde etmiş kumandanlar enderdir. Milletimizin istiklâl ve hayatı, dâhiyâne idâreniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silâh arkadaşlarınızın kalb ve hamiyetine büyük emniyetle istinâd ediyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil milletin ma’kûs tâli’ini de yendiniz. İstilâ altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün müntehalarına kadar zaferinizi tes’îd ediyor. Düşmanın hırs-ı istilâsı, azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak hurdahaş oldu. Namınızı, tarihin kitabe-i mefâhirine kaydeden ve bütün milleti hakkınızda ebedî minnet ve şükrana sevk eden büyük gaza ve zaferinizi tebrik ederken, üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir meydan-ı şeref seyrettirdiği kadar milletimiz ve kendiniz için şaşaa-i i’tilâ ile dolu bir ufk-ı istikbâle de nâzır ve hâkim olduğunu söylemek isterim."

Cihan Harbi sonrası işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletini bağımsızlığına kavuşturmak maksadıyla, Mustafa Kemal Paşa'nın (Atatürk) Amasya´daki çağrısına kulak vererek ülkenin dört bir yanından Sivas´a çıkıp gelen temsilcilerin 4 - 11 Eylül tarihleri arasındaki görüşmeleri neticesinde "Umum Kongre Heyeti" imzasıyla yayımlandıkları beyanname...

Beyanname:

"Umûmî Kongre Beyânnâmesidir

Bütün milletce ma'lûm olan mehâlik-i hâriciye ve dâhiliyenin tevlîd etmiş olduğu intibâh-ı millîden doğan kongremiz mukarrerât-ı âtiyeyi ittihâz etmişdir.

1 ― Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ile Düvel-i İ'tilâfiye arasında mün'akid mütârekenâmenin imzâ olunduğu fî 30 Teşrinievvel sene 334 târîhindeki hudûdumuz dâhilinde kalan ve her noktası İslâm ekseriyet-i kâhiresiyle meskûn olan Memâlik-i Osmaniye aksâmı yekdiğerinden ve câmi'a-i Osmaniyeden gayr-i kâbil-i tecezzî ve hiçbirisiyle iftirâk etmez bir küll teşkîl eder; memâlik-i mezkûrede yaşayan bi'l-cümle anâsır-ı İslâmiye yekdiğerine karşı hürmet-i mütekâbile ve fedâkârlık hissiyâtıyla meşhûn ve hukûk-ı ırkiye ve ictimâ'iyeleriyle şerâ'it-i muhîtiyelerine tamâmıyla ri'âyetkâr öz kardeşlerdir.

2 ― Câmi'a-i Osmaniyenin tamâmiyeti ve istiklâl-i millîmizin te'mîni ve makâm-ı mu'allâ-yı hilâfet ve saltanatın masûniyeti için kuvvâ-yı milliyeyi âmil ve irâde-i milliyeyi hâkim kılmak, esâs-ı kat'îdir.

3 ― Memâlik-i Osmaniyenin herhangi bir cüz'üne karşı vâki' olacak müdâhale ve işgâle, ve bi'l-hâssa vatanımız dâhilinde müstakil birer Rumluk ve Ermenilik teşkîli gâyesine ma'tûf harekâta karşı Aydın, Mağnisa, Balıkesir cebhelerinde mücâhedât-ı milliyede olduğu gibi müttehiden müdâfa'a ve mu'âvenet esâs-ı meşrû'u kabûl edilmişdir.

4 ― Öteden beri aynı vatan içinde birlikde yaşadığımız bi'l-cümle anâsır-ı Gayr-i Müslimenin her dürlü müsâvât-ı hukûkiyeleri tamâmıyla mahfûz olduğundan, anâsır-ı mezkûreye hâkimiyet-i siyâsiye ve müvâzenet-i ictimâ'iyemizi ihlâl edecek imtiyâzât i'tâsı kabûl edilmeyecekdir.

5 ― Hükûmet-i Osmaniye bir tazyîk-i hâricî karşısında memleketimizin herhangi bir cüz'ünü terk ve ihmâl etmek ıztırârında bulunduğu takdîrde makâm-ı hilâfet ve saltanatla vatan ve milletin masûniyet ve tamâmiyetini kâfil her dürlü tedâbîr ve mukarrerât ittihâz olunmuşdur.

6 ― Düvel-i İ'tilâfiyece mütârekenâmenin imzâ olunduğu fî 30 Teşrinievvel sene 1334 târîhindeki hudûdumuz dâhilinde kalub azîm ekseriyet-i İslâmiye ile meskûn olan ve harsî ve medenî fâ'ikiyeti Müslümânlara â'id bulunan vahdet-i mülkiyemizin taksîmi nazariyesinden bi'l-külliye ferâgatle bu topraklar üzerindeki hukûk-ı târîhiye, ırkiye, diniye ve coğrafiyemize ri'âyet edilmesine ve bu mugâyir teşebbüsâtın ibtâline ve bu sûretle hakk u adle müstenid bir karâr ittihâz olunmasına intizâr ederiz.

9 ― Vatan ve milletimizin ma'rûz olduğu mezâlim ve âlâm ile ve tamâmen aynı gâye ve maksadla vicdân-ı millîden doğan vatanî ve millî cem'iyetlerin ittihâdından mütehassıl kitle-i umûmiye bu kere (Anadolu ve Rumeli Müdâfa'a-i Hukûk Cem'iyeti) unvânıyla tevsîm olunmuşdur. Bu cem'iyet her dürlü fırkacılık cereyânlarından ve ihtirâsât-ı şahsiyeden külliyen müberrâ ve münezzehdir. Bi'l-cümle Müslümân vatandâşlarımız bu cem'iyetin a'zâ-yı tabî'iyesindendirler.

10 ― Anadolu ve Rumeli Müdâfa'a-i Hukûk Cem'iyetinin fî 4 Eylül sene 335 târîhinde Sivas şehrinde in'ikâd eden umûmî kongresi tarafından maksad-ı mukaddesi ta'kîb ile teşkîlât-ı umûmiyeyi idâre için bir (Hey'et-i Temsîliye) intihâb edilmiş ve köylerden vilâyet merkezlerine kadar bi'l-cümle teşkîlât-ı milliye takviye ve tevhîd olunmuşdur."

Mustafa Kemal'in, Sivas Kadısı Hasbi Efendi´ye, Milli Mücadele´ye destek vereceğine itimat ettiği Jandarma Binbaşı Hamdi Bey´i takdim ettiği mektubun metni:

"Faziletli Efendim Hazretleri,

Bu defa Fransız binbaşıyla beraber bir ay teftiş-i seyahat eden jandarma binbaşı Hamdi Bey´i takdim ederim. Bu mumaileyh milletimizin beka ve istikbali ve hürriyeti uğrunda vaki olan mukaddes mücahedatınızda şerik olacak evsafı haiz ve şayan-ı itimad bir zattır. Cenab-ı hak muvaffakiyetler ihsan buyursun efendim."

Mustafa Kemal Atatürk'ün gönderdiği telgraflarda konu Hasbi Efendi'nin memuriyetinin tebriği ile ilgilidir.

Mustafa Kemal Paşa'nın (Atatürk), Milli Mücadele´yi açıkça destekleyen, Sivas Kadısı Hasbi Efendi´ye gönderdiği mektubun içeriği:

"Faziletli Efendim,

Meclis´teki teklif-i kanuniyeden dolayı beyan-ı teesürü havi 8 Kanunievvel 1338 tarihli mektub-u fâzilânelerini memnuniyetle aldım. Hakkımda izhar buyurduğunuz hissiyat-ı muhabbetin müteşekkiriyim. Hulus-i niyetinizden emin olduğum beyan ile vatanımız ve bütün alem-i islam hakkındaki samimi temenniyatınıza iştirak eylerim efendim."

Mustafa Kemal Atatürk, "İtalyanlar Fethiye ve Bodrum'u  Antalya muvaffakiyetini muhafaza bahanesiyle işgal etmişlerdir" ve "Edirne ve Tekfurdağı'nda (Tekirdağ) da İtalyan kıtaatı bulunmaktadır" sözlerinin yer aldığı Anadolu'da işgalin seyrine dair bir istihbarat raporu kaleme almıştır. 

İstanbul Hükümeti'ne bağlı Posta ve Telgraf Müdüriyeti´nin, il ve ilçe merkezlerindeki posta müdürlüklerine, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından gönderilen telgraf ve postaların kabul edilmemesi yönünde verdiği emri haber alan Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa'nın (Atatürk), bu emrin derhal geri çekilmesi gerektiğini dile getiren mektubu... Şifreli olarak gönderilmiş mektup, 3. Kolordu Kumandan Vekili tarafından şifresi çözülerek Sivas Kadısı Hasbi Efendi´ye iletilmiş ve gereğinin yapılması emredilmiştir. Mektupta Mustafa Kemal Paşa, Posta ve Telgraf Müdüriyeti'nin bu tutumunu "Sada-yı milliyeyi boğmak, vatanın parçalanmasına ve milletin birleşmesine mani olmak gayesine matuf bir teşebbüs, cinayet ve ihanet" olarak ifade etmiştir.

Feslerden büyük olanın dışında, "Karadeniz Bahriye Kumandanlığı Erkan-ı Harbiyesi´nde Tahrirat Şubesi´nde Ali - Hayatımda takmış olduğum son fes" yazısı ve 15 Kanunisani 1341 (15 Ocak 1925) tarihi; küçük olan fesin iç kısmında, "Karadeniz Bahriye Kumandanlığı Erkan-ı Harbiyesi´nde Tahrirat Şubesi´nde Ali mahdumu Vasıf´ın ilk ve son fesi" yazısı ve 29 Teşrinievvel 1341 (29 Ekim 1925) tarihi yer almaktadır.

Plaketin, MAH'ın kuruluşunun birinci yılında teşkilatın kurucularından birine verilmiş olduğunu düşünmekteyiz. 

Lot içeriği:

1. 1927 senesinden başlayarak 1933 senesine kadar Ankara Belediyesi tarafından istimlak edilen arazilerin kayıt edildiği Osmanlıca ve yeni harflerle kaleme alınmış Yenişehir Mahallesi İstimlak Kayıt Defteri

2. Atatürk Orman Çiftliği dahilinde olan "Tahar Çiftliği" arazisinin istimlakına dair gazete ilanınında el yazısıyla kaleme alındığı İstimlak Kayıt Defteri

3. 1926´lı yıllarda hazırlanmış Çankaya ve Ankara Merkez kazalarının istimlak kayıt defterleri

4. Ankara Şehremaneti Encümeni antetli, İstimalk edilen arazilere dair; örneğin Kılıç Ali´nin Yenişehir´de bulunan bir arazisinin istimlakına dair kaleme alınmış bir bildiri, istimlak sonucu zarara uğrayan bir çiftçinin zararının karşılanmasına karar verilen mahkeme kaydı, belediyede çalışan işçilerin maaşlarının ödenmesi, istimlak bedellerinin ödendiğine dair senetler gibi çok sayıda evrak

5. Sıhhiye Demiryolu Köprüsü ile Güvenpark (Kızılay) arasındaki yerleşim yerlerini gösteren "Muhiddin" imzalı orijinal çizim harita. Haritada yer alan yerleşim yerlerinde Ankara´nını önde gelen zavatı ve milletvekillerinin isimleri yer almaktadır. Örneğin 52 numaralı hane Kazım Karabekir´e ait, 54 numaralı hane Abdülhalik Renda´ya ait, 58 numaralı hane Eskişehir mebusuna aittir. 90x82 cm...

6. Saman Pazarı Caddesi´nde yapılacak olan yol genişletmesi çalışması kapsamında yıkılacak yerler ve istimlak edilecek arazilerin gösterildiği 1928 tarihli el çizimi harita, 95x55 cm...

7. 2 adet "Mezrağı Arazi Cetveli" başlıklı istimlak cetvelleri. Bu cetvellerde Akköprü, İstasyon mevkii, Balıklı mevkii, Karlıgöl ve Yahudi Mahallesi gibi o dönemin ileri gelen asker, bürokrat ve milletvekillerinin isimlerinin geçmektedir. 68x54 cm...

Afişin ortasında Edirne´nin en önemli simgelerinden Selimiye Camii, caminin sağında "Yaşasın Osmanlılar - Var olsun Vatan" yazılı bir sancak taşıyan Osmanlı süvarisi, solunda "Edirne Osmanlıdır" yazılı sancak taşıyan bir nefer ve cami üzerinde süzülen bir tayyare resmedilmiştir.

Minarelerin etrafında yazan şiir: Yerde resmin gökte ismin, kurdu Rabbü'lalemin / Etrafında nice kandil nuru leman eder anın / Ta kıyamet haşrolunca devran eder methin senin / Senin nurun celâ vermiş aleme Sultan Selim / Dört yanında dört minare bağ-ı cennet nurudur / Arşa direk olmuş, sanki kudret nurudur / Ta kıyamet haşrolunca devran eder methin senin / Senin Nurun celâ vermiş aleme Sultan Selim / Dört yanında dört minare, her yeri kıbleye bakar / Orta yerde şadırvanı, sağ ile sola akar / Mihrabında bir ayet var, gören kâmiller şaşar / Orta yerde şadırvanı, sağ ile sola akar / Dokuz yüz doksan dokuzdur anın penceresi / Hastalara şifa verir halvetinin yoncası / Edirne şehrinde sanki bir kırmızı gül goncası / Senin nurun celâ vermiş aleme Sultan Selim

Dünya siyaset tarihinin en gizemli ve en etkili örgütleri arasında yer alan İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1889 yılında Gülhane Askeri Tıbbiyesi´ talebeleri olan İbrahim Temo, İshak Sükûti, Abdullah Cevdet, Mehmed Reşit ve Hüseyinzâde Ali Turan tarafından kuruldu. Müzayedeye sunduğumuz fotoğraf, bu cemiyetin temellerini atanlardan biri olmasına karşın çok genç yaşta vefat ettiği için kendisine dair fazla bir malumat elde edilemeyen İshak Sükûti tarafından, yine aynı kurucu kadro içinde yer alan ve İshak Sükûti'nin deyimiyle "maksad-ı mukaddesin ilk ahdinde" yanında bulunan arkadaşı Mehmet Reşit Efendi´ye ithaf edilerek imzalanmıştır. 

İshak Sükûti'nin fotoğrafın arka yüzüne yazdığı, 10 Haziran 1901 tarihli ithaf şöyledir: "Uğrunda feda-yı can etmekte olduğum maksad-ı mukaddesin ilk ahdinde bulunduğunuzdan büyük unvan bulmuş olsaydım, yazacaktım. Ben diğer rüfekaya da hep birden "heyakil-i maksat" namını verirdim. Öyleyse heykel-i maksad Reşit Bey kardeşime hastalık zamanının yadigâr-ı hazini desem, bilmem nasıl olur!" 

Cihan Harbi´nde Osmanlı Devleti´ne karşı ayaklanan Hicaz Bedevîlerine karşı mücadele eden Mülazım-ı Sanî Behzad Efendi´ye Harp Madalyası verildiğine dair beratın arka yüzünde Hicaz Kuva-i Seferiyesi Kumandanlığı mührü ve Medine müdafii Fahrettin Paşa'nın (Türkkan) imzası yer almaktadır. 

Harbiye Nazırı Enver Paşa´nın, Ayasofya´da ikamet eden Doktor Süleyman Emin Bey´in, kendisinin memuriyetini tebrik eden mektubuna cevaben kaleme aldığı, ıslak imzasını taşıyan, "Harbiye Nezareti Tahrirat Kalemi" antetli mektubu ve zarfı...

Arka yüzünde "Photograph, Underwood & Underwood, N.Y." damgası bulunan fotoğrafa iliştirilen daktilo açıklama bandında, Veliaht Şehzade´nin İngiltere´de çekilen ilk fotoğrafı olduğu bilgisine yer verilmiş;,"Türk ordusunun iki önemli subayı" sıfatıyla Cevat ve Nuri Beylerin isimleri not düşülmüştür.

Fotoğrafın paspartusu Osmanlıca "Sebah & Juaye" soğuk damgalı, özel koruma kabının kapağı Fransızca "Sebah & Joailler (Pera / Constantinople)" ibareli...

"Refik-i seyahatim Naci Beyefendi´ye yadigârımdır." ithafıyla, 9 Kânunusani 333 tarihinde imzalanmıştır.

Fotoğrafın dönem paspartusunun üzerine el yazısıyla "Berlin, 30.12.1917" notu düşülmüştür.

"Majeste Sultan´a,

Majestelerine, bendeniz ve düşesin Bursa´ya yaptığımız nefis seyahat ile oradaki ağırlanmamız vesilesiyle, mahsus şükranlarımızı kabul buyurmanızı dileriz. Seyahatimiz sizin lütfunuz sayesinde şimdiye kadar yaptığımız en zevkli seyahatti.

Holstein Dükü."

"Schleswig-Holstein Dükü Cenaplarına, Zatınızca çekilen telgrafı aldım; seyahatinizde her türlü imkanın sağlanmış olmasından da çok memnunum. Telgrafınızda bu konu ile ilgili yazdıklarınız ve izhar buyurduğunuz dostluk ifadelerinden özellikle çok memnun olduğumu belirtmek isterim. Düşese mahsus selamlarımı iletmenizi rica ederim.

Abdülhamid."

Ferik Hafız Paşa´nın Bosna´dan gönderdiği bir istihbarat mektubuyla Avusturya Devleti´nin Bosna´ya asker çıkartacağını öğrenenSultan II Abdülhamid, Avusturya Devleti´nin askeri bir harekat gerçekleştirmesi durumunda bunun kavaid-i düveliye yani uluslararası kurallara aykırı olacağını, daha da önemlisi namus-u devlete dokunacağından Osmanlı´nın karşı bir harekette bulunacağını ve bütün sorumluluğun Avusturya´ya ait olacağını ifade ediyor.

Mektup içeriği:

"Avusturya Devleti´nin Bosna ve Hersek´e asker ithali meselesi üzerine bu babda bazı şeraiti havi Aleksandır Paşa ya gönderilmek üzere kaleme alınan talimat müsveddesi huzurumuza arz olundukta mutalaat-ı mahsusa-i şahanemiz taraf-ı sadaretten yazılan tezkirenin fi 12 Recep 95 cevabında bilataraf bildirilmiş ve bunun üzerine meclis-i vükelada fi 23 Recep 95 tarhli bir mazbata gelip ona cevaben dahi efkar-ı mutalaat-ı şahanemizin bir kat daha izah ve tefsiri himmetinde bir beyanname irsal olunmuş ve ahiren yani 95 tarihiyle müverrahan heyet-i vükelamızdan bir mazbata dahi tarafımıza takdim kılınmış olmakla 27 recep 95 tarihli tezkire-i mahsusa ile dahi mukavele inakadından evvel Avusturya askerinin girmesi muhtemel olduğu istihbar olunması üzerine bu muamele kavaid-i düveliye haricine olacağından ve namus-u devlete dokunacağından buradan cevap alınmaksızın böyle bir harekat-ı askeriye vuku bulursa namusumuzu vakayaya mecbur olacağımız cihetle bu babda küffe-i mesuliyeti Avusturya üzerine almış olacağının buradaki elçisine ve kabinelere dahi bildirilmiş, işar eylemiş olmakla ve bugün Ferik Hafız Paşa´dan alınan telgrafname mailine nazaran Bosna´nın İslam ve Hristiyan ve yahudi ahalisi bu meselede yekdest-i vefan oldukları anlaşılmakla bu evrakın küffeten yegane yegane kıraat olunarak ve işin ehemmiyet ve cesameti derpeyş edilerek Allah aşkına olsun devletimize nafi ve hayırlı bir surette musalihata netice verilsin.

Fi 20 Temmuz 94"