VIII. SALON, 12.10.2025 saat: 14:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 14:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Osmanlıca "Süheyl" imzalı karton üzerine yapılmış yağlı boya resim. alt tarafta osmanlıca olarak "Mes´ane ufk-u tâli´" yazmaktadır. kağıt üzerine yapıştırılmıştır.
Okunuşu: "Bismillahirrahmânirrahim, bismillâhi Şâfî hasbiyellâhu vahdeh, nemakahu el-hakîr el-dâî Sofîzâde Hasan Vefâ gufire lehümâ"
Sofîzâde Hasan Vefâ Efendi, Hâlvetî Târikatı’nın Sünbülî şubesinin meşâyihinden olup Kocamustafapaşa civârındaki Hacı Evhâd Tekkesi’nin post-nişîni idi. H. 1336/M. 1918’den sonra vefât ederek, mezkur tekkenin hazîresine defnedilmişse de mezarı mevcud değildir.
Aziz er-Rıfâî
H. 1288/M. 1871’de Trabzon Maçka’da doğmuştur. Karinâbâdî Hasan Hüsnî Efendi’den talik ve Bakkal Ârif Efendi’den de sülüs ve nesih meşk edip icazet aldı. Ayrıca aynı sene içinde Reisü’l-hattâtîn Muhsinzâde Abdullah Bey’den de celi sülüsten icâzet almıştır. Bu arada Şehrî Ahmed Efendi’den icâzet-i ilmiye aldığı gibi, Rıfâî şeyhlerinden Kenan Bey’den de H. 1326/M. 1908’da hilâfet aldı. Mısır Nakîbü’l-eşrâfı Muhammed Alî Biblâvî’nin tavsiyesi üzerine, Kral Fuad’a bir Kur’an-ı Kerîm yazmak üzere H. 1341/M. 1922’de Kahire’ye gitti. Bu işle meşgûl olduğu esnâda Mısır Hükûmeti’nin talebi üzerine Halîl Ağa Medresesi bünyesinde “Medresetü Tahsîni’l-hutûti’l-melîkiyye” namıyla bir meşkhâne açtı. Kahire’de onbir sene boyunca hat ve tezhip dersleri verdi. Ancak sıcak hava sıhhatini olumsuz etkilediğinden emekliliğini isteyerek 1933’te İstanbul’a döndü. Son günlerini Fâtih Çarşamba’da satın aldığı evde geçirdikten sonra H. 5 Cemaziyelevvel 1353/M. 16 Ağustos 1934 tarihinde vefât etti. Edirnekapısı Kabristânı’nda medfûndur.
Yusuf Sabri Efendi Mısırlıdır. Meşahir-i hattatınden Şefik Bey´in talebelerinden kıymetli bir hattattır. Özellikle nesih hattında çok mahir olduğu eldeki nadir bulunan eserlerinden anlaşılmaktadır. Nerede vefat ettiği ve medfeni hakkında malûmat yoktur. Ahmed Cenab Efendi bilinen talebelerindendir.
Çekerdi İbrahim Efendi, tanınmış talik hattatlarındandır. İbnülemin, İstanbul'un birçok yerinde levhası bulunduğunu yazmıştır. Gayet canayakın, çevresi tarafından da çok sevilip sayılan bir şahsiyetti. Hattatlar arasında yaygın olan okçulukta da ustaydı. Hicrî 1202'de (m. 1788) Okmeydanı'ndaki Atıcılar Tekkesi'nde avizeli zile ok atıp darp etmiş, yani metal zili delmiştir. O esnada orada bulunan şair kemankeşler onu öven beyitler yazmıştır:
Kemanın zorbazû ile çekerdi / Geçirdi zile gör, tîri Çekerdi
Güzel bir himmet etdi oldu târih / Çerkerdi tîrini zile geçirdi
1217
Vefât tarihi ve kabristanı bilinmemektedir.
Eserin ketebesi “Çekervi” şeklinde yazılmış olsa da yazının tavrı ve dönemi itibari ile Çekerdi İbrahim Efendi’nin olduğu kanaatindeyiz.
Hazreti Ali´nin kölesi Kanber´i azad ederken söylediği söz:
"Yâ Kanber künte bi´l-emsi lî, ve sırte el-yevme mislî, vehitüke limen vehibe lî, ketebehü Alî"
Anlamı: "“Ey Kanber! Dün benimdin, bugün benim gibisin. Şimdi de seni, seni bana bağışlayana geri veriyorum. Bunu Ali yazdı.”
Okunuşu: "Her seher hûn-i Hüseyn ile güneş kan ağlar"
Anlamı: "Her seher Hüseyin´in kanıyla güneş kan ağlar"
Pervazı eski dönem ebrulu.
Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman:
H. 1285/M. 1868-1869´da Ortaköy’de doğdu. Hattatlar arasında “Beşiktaşlı” lakabıyla anılırdı. Beşiktaş’taki Mekteb-i Hamidî’ye sülüs ve nesih muallimi oldu. Tanınmış şahsiyetlerin çocuklarına da yazı dersleri verirdi. Daha sonra Medresetü’l-hattâtîn’in sülüs ve nesih hocalığına tayin edildi. 1929’da her şeyi terkederek babasının köyüne yerleşti. Birkaç sene çiftçilikle meşgul oldu. Aldığı davet üzerine İstanbul’a dönüp Güzel Sanatlar Akademisi’nde aklâm-ı sitte dersleri vermeye başladı. Hicrî 1371, miladî 12 Eylül 1951 tarihinde vefât etti.
*Yazının sağ ve sol başları, orta kısmı ve küçük muhtelif yerleri onarım görmüştür.
Hattat, mûsıkî bestekârı ve hâfız Kemal Batanay´ın keman üstadı bestekâr Emin Ongan´a incelemesi için takdim ettiği bestesi:
"Sevgili kardeşim mûsıkî arkadaşım üstad Emin Ongan´a takdim olundu, tedkîki ricâ olunur. 29.05.1960
Hâfız Kemâl Batanay".
Güftesi:
"Bir handene bin nağme-i Şehnaz edelim gel
Hey hey diyerek şevk ile avaz edelim gel
Gül devri bu gün seyri gülistana çıkıp da
Bülbüller ile naleye ağaz edelim gel
TERENNÜM/
Gel nazlı civanım gel, gel kaşı kemanım gel, Gel gonca dehanım gel gel gel aman,
Tennen nen nite nen..."
Kemal Batanay, Fatih´te doğdu.14 yaşında hafız oldu. 1. Dünya Savaşında üç buçuk yıl zabit olarak ve 2. Dünya Savaşında 2 yıl yedek subay olarak görev yaptı. Çanakkale Cephesinde de görev aldı. Talik yazıyı Hulusi Efendi´den (Yazgan) meşk etti.
Anlamı: "Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur." Ra´d Suresi 28. ayet yazılmıştır.
Eser ketebesiz olmakla beraber yazı kalitesinden hareketle mahir bir hattat elinden çıktığı görülmektedir. Pervazlarındaki hatip ebru kuvvetle muhtemel Necmeddin Okyay´a aittir.
***Sağ üst tarafından nem almış haliyle.
Anlamı: Cennet annelerin ayakları altındadır.
Hasan Çelebi
Yakın tarihimizin en önemli hattatlarındandır. Hat sanatının Osmanlı´dan Cumhuriyet dönemine geçişindeki en önemli isim olan Hamid Aytaç´tan sülüs nesih, Kemal Batanay´dan talik yazı dallarında icazet almıştır. Başta Medine´de Kuba Mescidi ve Kıbleteyn Mescidi olmak üzere bir çok caminin yazılarını kaleme almıştır. Yüzlerce talebe yetiştirerek Cumhuriyet döneminde hat sanatına en büyük hizmeti yapan sanatkarların başında gelen Hasan Çelebi 2025 yılında vefat etmiş ve Karacaahmed Mezarlığı Hattatlar sofasına defnedilmiştir.
Hattat ve mimar olan Ali Toy, Kütahya Tavşanlı doğumludur. Ali Alparslan´dan talik, divanî ve rika meşk etti. 30´dan fazla sergi açmış, ayrıca yerli ve yabancı bir çok sergiye katılmıştır.
"Yâ Mâcid"
Tezhipli, altın cetvelli ve tahrirli.
Hüseyin Kutlu’dan sülüs - nesih yazılarında icâzetnâme almıştır. Adana Sabancı Merkez Camii ve Japonya Tokyo Cami başta olmak üzere birçok camide ve yerli - yabancı koleksiyonlarda yazıları bulunmaktadır. Topkapı Sarayı Süsleme Kursu, Türk Edebiyatı Vakfı ve Tarih- Kültür Araştırmaları Derneği’nde hat dersleri verdi. 2000 yılından beri BİKSAD´da hüsn-i hat hocalığı yapmaktadır.
1986 yılında Konya’da doğdu. 1999 yılında Dedesi Merhum Hattat Abdullah Rıza’nın teşvikiyle Hattat Tahir Güçlü’den Rik’a dersleri aldı.2000 yılında Hattat Hüseyin Öksüz’den sülüs meşk etmeye başladı. 2010’da Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nden mezun oldu. Burada Hattat Fatih Özkafa’dan Divâni ve Celi Divâni dersleri aldı. Başta Mehmed Özçay, Osman Özçay, Davud Bektaş ve Ali Toy olmak üzere kıymetli hocalardan istifade etmektedir. Milli ve Milletlerarası müsabakalarda , toplam 14 ödülü bulunan sanatçı, halen Hocası Hüseyin Öksüz ile Ta’lik derslerine devam etmektedir.
8. Osmanlı şeyhülislamı Zenbilli Ali Efendi´nin fetvaları.Fetva konuları miras, borç, ortaklık, evlilik ve arazi hukukuna dairdir.
Bir fetvada bir babanın kızını ileriye dönük evlendirmesine dair soru sorulmuştur. Bir diğerinde cüzzamlı eşin evlilik hayatına dair sorunlarına cevap istenmiştir.
Her fetvanın baş tarafında Zenbilli Ali Efendi´nin şeyhülislamlık imzası vardır.
Çivizâde Mehmed Efendi´nin fetvaları.
Fetvaların konusu neseb, husumet ve arazi hukukuna dairdir.
Çivizâdeler alim yetiştirmeleriyle tanınan bir Osmanlı devri ailesidir.
Dörtte bir kıratlık feraşet görevini yürüten Hasan Efendi´nin vefatı üzerine göreve talip olan Seyyid Şaban oğlu Seyyid Ahmed´in Harameyn-i Şerifeyn ferâşetine atanmasına dair berat.
Fermanın arka yüzüne "Muhâsebe-i Harameyn" notu düşülmüştür.
Fermanın ön yüzündeki muameleler daha sonraya aittir.
Levhada Rifâî tâcı, Rifâî şişleri, Rifâî teberi ve Rifâî sancakları gibi remiz çizimleri vardır. Etrafında "El-meded pîrimiz efendimiz yâ Rifâî, Şübhesiz âl-i Resulsün yâ Rifâî ced be-ced, Bende-i fermânberim geldim efendim yed be-yed, Yâ mürîdî ´lâ tahaf´ nuzfın bize oldu sened"
Perdelerin üst kısmında "Allah" lafz-ı celâli, sancaklarda "Yâ Rabbe´l-âlemîn" ve "Yâ Rifâî" çemberin ayak kısmında "1338 A(rabî) ve 1336 R(ûmî)" tarihleri ve altında da "Hâdim-i Hazreti Seyyid Ahmed el-Rifâî, Yüzbaşı Feridüddin" yazılıdır.
Hama yöresindeki Kâdiriyye tarikatına mensup şeyh silsilesini içeren icazetname.
İcazeti alan: Muhammed Nureddin Afgânî
İcazeti veren: Muhammed Necib Hamavî
Hamalı Şeyh ve nakibüleşraf Seyyid Muhammed Geylanî´nin "manevi oğlum" dediği "İbni Mahbub Han" künyeli müridine verdiği icazetnamesi.
İcazeti alan kişinin adı kırmızı mürekkeple yazılmış, metnin son kısmına bir vasiyet eklenmiştir.
Metnin altında ve sağ üstünde Şeyh Muhammed Necib´in mührü vardır.
Albüm içerisinde, Tütün İnhisarı´nın Genel Müdürü Seyfeddin Bey´in fotoğrafından başlayarak, İnhisar´daki görevli memur ve çalışanların fotoğraflarına yer verilmiştir. Bunun yanı sıra tütünün harmanlanması, kıyılması, makinelerde doldurulması, sigara kağıtlarının üretimi ve sandıklanıp ihraç edilmesine kadar olan süreçte fotoğraflarda yer almaktadır. Bu süreçlerin her birinin gösterildiği fotoğraflara Osmanlıca ve Fransızca açıklamalar da eklenmiştir.