VI. SALON, 25.05.2025 saat: 14:30'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 14:32 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Okunuşu: "Ve nünezzilü mine´l-kur´âni mâ hüve şifâün ve rahmetün li´l-mü´minîn"
Meali: "Biz Kur´an´dan, müminlere gönüllere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz."
Hâfız Mustafa İhsan Bey (1871-1937) İstanbul doğumludur. Mekteb-i Harbiye hattatı Vahdetî Bey´den sülüs meşketmiş icâzesini Kâmil Akdik´ten almıştır. Daha sonra Nazif Efendi´den ders alarak hat sanatında ilerlemiştir.
Eser ketebesizdir. Ancak arkasında Hamid Aytaç tarafından yazılıp imzalanmış Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi´ye ait olduğuna dair tasdik kaydı bulunmaktadır.
Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, Hafız Osman'ın talebesidir. Talebeleri arasında çok sayıda meşhur hattat vardır. Talebelerinin bazıları şunlardır: Haffafzade Hüseyin Efendi, Eğrikapılı Mehmed Rasim Efendi, Hocazade Seyyid Ahmet Efendi, İbrahim Namık Efendi, Şekerzade Seyyid Mehmed Efendi, Abdullah Vefâyî Efendi, Taşmektepli Mustafa Rakım Efendi...
Altta celî divani ile "Kütahya´da hâtıra-i cülûs-i hümâyûn", sol alta "Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Matbaası Kütahya şubesinde tab´ olunmuştur" yazmaktadır. Eser Hattat Hamid'in el yazısı değil, Osmanlı döneminde yapılmış bir baskıdır.
Anlamı: "Fevkalade hususiyetlere mazhar olan Ali’yi sıkıntılı zamanlarında çağırdığın zaman kendine yardımcı olarak bulursun.
Başarı ancak Allah iledir. Resulullah aleyhisselam şöyle buyurdu: Günahından tevbe eden hiç günah işlememiş gibidir."
*Eserin fiziksel özellikleri: Eser ahşap üzerine yapıştırılmış vaziyettedir. Ahşapta ve kâğıtta kurt yenikleri vardır. Kondisyonu için fotoğraflarını inceleyiniz.
Okunuşu: "Âyinedir bu âlem, her şey Hakk´ile kâim / Mir´ât-ı Muhammed´den Allah görünür dâim"
(Aziz Mahmud Hüdâyî).
Mahmud Celaleddin Efendi (h. 1163-1245, m. 1750-1830) Dağıstan doğumludur. Ailesiyle gelip İstanbul´a yerleşti. Hafız Osman ve Şeyh Hamdullah´ın eserlerinden çok faydalanmıştır. Sülüs ve nesihte kendine has bir tarza sahipti. Tüm ömrünü hüsnühatta vakfetmiştir.
Kadirî şeyhi olan Ali Sırrı Efendi'nin kaleminden Abdulkadir Geylânî ile alakalı bir beyit
: "Bâz lâhut-u hakikattir o seyf-i zâhir /
Nûr-u sultan-ı nübüvvet Seyyid Abdülkâdir."
Ali Sırrı Efendi Bursa, Setbaşı’ndaki Şa’bânî dergâhının şeyhi Gâlib Efendi’nin oğlu olarak H. 1269/M. 1853´te mezkûr tekkede doğdu. Eşrefzade soyundan gelmektedir. Talik yazıyı Mirza Aka Avşar ve Mehmed Zeki Dedeefendi´den meşketti. 1332 tarihinde İstanbul´da vefat etti. Cenâzesi Ayasofya Cami’nde edâ edilen namazın ardından Karacaahmet’te medfûn bulunan mürşîdinin yanına defnedildi.
En üstte Allah lafzı, ortada müsenna olarak Hz. Muhammed´in (as) ve Hz. Ali´nin (ra) isimleri, etrafında Hz. Hatice, Hz Fatıma, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Hamza ve Hz. Abbas´ın (r.anhüm) isimlerinin yazılı olduğu bir nevi Hamse-i âl-i aba levhası.
Eserin hattatı, Bursa Ulu Cami´de muhtelif yazıları bulunan Mustafa Şerif Efendi´nin talebesi Bursalı Mehmed Hamdi Efendi´dir. Eser, dönemine ait altın tezhip ile süslenmiştir.
Levhada, Peygamber'in okçusu, okçuların piri, aşere-i mübeşşereden olan sahabi ve kumandan Sad ibni Ebi Vakkas'ın ismi yazmaktadır.
Mehmed Saadeddin Efendi, Bursalı Lâmi’î Çelebi’nin neslinden Poturîzâde Ahmed Efendi’nin hafidi ve Emîn Efendi’nin oğlu olarak orada doğdu. Maruf bir aileye mensup olmakla beraber terceme-i hâline dâir malûmât yoktur. Beşiktaş’taki Yahya Efendi Dergâhı şeyhi Nûrî Efendi’ye intisâbı münâsebetiyle ara ara İstanbul´a giderek, dergahında hücre-nişin olduğu bilinmektedir. Talik yazıyı Kasım Efendi’den meşketmiştir.
*Eser üzerinde yazıya etki etmeyen kağıt restorasyonları mecuttur.
Mustafa Şerif Efendi, Bursalı Kadirî şeyhi Süleyman Vehbi Efendi´nin müridi ve talebesidir. Hicri 1310-1320 yılları arasında vefat ettiği tahmin edilmektedir. Döneminde Bursa´nın önde gelen hattatlarındandır.
Ketebede geçen künyesiyle "Pîrzâde-i Türkistân Seyyid Mehmed Burhaneddin Kılıç el-Hüseynî el-Belhî", Özkent hükümdârı Burhaneddin Kılıç´ın soyundan Anadolu´ya yerleşen mutasavvıf, alim ve sanatkar bir aileye mensuptur. Şair bir hattattır.
Ketebesinden bu Farsça kıtanın da kendi şiiri olduğunu öğreniyoruz.
Eserin ketebe bölümünde hattat kendisini "Küttâbi-i hazret-i şehriyâri ve Kalkandelenli Şeyh Mustafa Rûhî Efendi'nin mahudûmu kulları Ali Sabrî" şekinde tanıtmıştır.
Sabri Kalkandelen, (1862-1943) Bugünkü Kuzey Makedonya bölgesinde doğdu. Kalkandelenli Şeyh Mustafa Rûhî Efendi'nin oğludur. Şair, Hattat, ve kütüphanecidir. 2. Abdülhamid devrinde Yıldız Kütüphanesi (İmparatorluk Kütüphanesi) müdürü oldu. Sultan'ın hal'inden sonra görevine devam etti. Cumhuriyet devrinde İstanbul Üniversitesi kütüphünesinin başında bu görevine devam etti. Sultan 2. Abdülhamid hal'edilince sarayı yağmalamaya gelen kalabalığa inatla direnerek kütüphaneyi korumuştur. Kütüphane kapısının önüne yatarak kimseyi geçirmediği, yağmacılara silah çekerek "Cesedimi çiğnemeden kimse içeri giremez!" diyerek direndiği anlatılmaktadır. İstanbul Üniversitesi'ndeki divanların ve diğer eserlerin açıklamalı katalogunu hazırladı. Emekliliğinden vefatına kadar tasnif heyetinin başında görevine devam etti.
1897 Türk-Yunan Savaşı´na tarih düşen ve Sultan 2. Abdülhamid´in adının altın harflerle yazıldığı şiir. Yunanistan Krallığı´nın, Osmanlı idaresindeki Rumların isyanına çalışması üzerine Osmanlı devleti Yunanistan´a savaş açmış, Osmanlı ordusu Rusya ve Avrupa devletlerinin baskısıyla Atina´ya yürümekten vazgeçmiştir. Şiir, Tesalya´da geri alınan toprakların tebriki için yazılmıştır.
Emin Barın, 1913 yılında Bolu’da, hattat ve mücellid Mehmed Tevfik Efendi’nin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğreniminin ardından İstanbul’a giderek Dârü’l-muallimîn’e girdi. Maarif Vekâleti’nin sınavını kazanarak Almanya’da yazı ve cilt eğitimi alma hakkı kazandı. Gitmeden önce İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde Kâmil Akdik’ten hat, Necmeddin Okyay’dan klasik cilt sanatı dersleri aldı.
1937’de Weimar’a giderek Prof. Dorfner’den cilt, Hamburg Kitap Fuarı’nda ödül kazandıktan sonra Leipzig’de Prof. Thiemann’dan modern yazı, Prof. Wiemeler’den ise cilt alanında ihtisas yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra Millî Eğitim Basımevi ve Güzel Sanatlar Akademisi’nde görev aldı. 1968-1971 arasında Gülbenkyan Müzesi’ndeki İslami yazmaların restorasyonu için Portekiz’de bulundu. 29 Aralık 1987’de vefat etti.
Meali: "Zekeriya ne zaman mihraba girse, onun (Meryem) yanında yiyecek bir şey bulurdu."
Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine intikal eden önde gelen hattatlarımızdan olan Macid Ayral (ö. 1961), hat öğrenimine ilkokul sıralarında başlamış; babasının teşvikiyle girdiği Medresetü'l-Hattâtîn'de eğitimini tamamlamıştır. Hulusi Yazgan'dan talîk icazeti alan Ayral, Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer'le de celî sülüs hattını ilerletmiştir. Sülüste Şefik Bey'in tarzını benimseyen Ayral, yaklaşık yarım asırlık sanat hayatı boyunca yazılarında "Mâcid", "Hüseyin Mâcid" ve "Mâcid b. Zühdî" imzalarını kullanmıştır.
Sevin, gül vasl ile Orhan, yol aç evlada Ya Hayy..."
Mehmet Necmeddin Okyay, 1883'de İstanbul'da doğmuştur. Okuçuluğa olan ilgisi sebebiyle “Okyay” soy ismini aldı. İlk öğreniminden sonra Kasapzade Hafız Mehmed Efendi'nin yanında hafızlığa başlamıştır. Ravza-i Terakkî Mektebi'nde hat hocası Hasan Talat Bey'den rika, divani, celî divani yazılarını öğrenerek icazet aldı. Daha sonra Talat Bey'in de vasıtasıyla Bakkal Arif Efendi'den yazı meşk etmeye başlamıştır. Hattat Sami Efendi'den 1906'da talik, sülüs ve nesih yazılarından icazet almıştır. Üsküdar'daki Özbekler Tekkesi Şeyhi Edhem Efendi'den ebru sanatını öğrenmiştir. 1976 senesinde vefat etmiştir.
Hafız Kemâl Batanay (1893-1981) İstanbul doğumludur. 14 yaşında hafız oldu, Arapça, Farsça ve dinî ilimler öğrendi. Hasan Hüsni Efendi, Hulusi Yazgan ve Sofu Mehmed Efendi´den hüsnihat öğrendi. 28 yıl İTO´da çalıştı. Hüsnihat dersleri yanında Münir Nureddin Selçuk ile mûsıkî dersleri vermiştir.
Prof. Dr. Ali Alparslan Hattat ve edebiyatçı Ali Alparslan, 1922´de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi´nden mezun olan Alparslan, uzun yıllar Başbakanlık Arşivi´nde çalıştı. Talik, divani, celi divani ve rika yazıda son dönemin en mahir hattatlarındandır. Necmeddin Okyay´dan talik, Mustafa Halim Özyazıcı´dan divani, celi divani, ve rika meşk etmiştir. 2006´da vefat etmiştir. Günümüzde talik icazet silsilesi Ali Alparslan üzerinden kesintisiz bir şekilde osmanlı geleneğine bağlanmaktadır. Kabri, Karacaahmed mezarlığı´ndadır.
Celi talik yazı ile besmele talik yazı ile inşirah suresi yazılmıştır.
Prof. Dr. Ali Alparslan Hattat ve edebiyatçı Ali Alparslan, 1922´de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi´nden mezun olan Alparslan, uzun yıllar Başbakanlık Arşivi´nde çalıştı. Talik, divani, celi divani ve rika yazıda son dönemin en mahir hattatlarındandır. Necmeddin Okyay´dan talik, Mustafa Halim Özyazıcı´dan divani, celi divani, ve rika meşk etmiştir. 2006´da vefat etmiştir. Günümüzde talik icazet silsilesi Ali Alparslan üzerinden kesintisiz bir şekilde osmanlı geleneğine bağlanmaktadır. Kabri, Karacaahmed mezarlığı´ndadır.
Anlamı: "Dünya fânî ve vefâsızdır. Bâki olan yalnızca Allah´tır. onun dışında herşey fanidir."
Prof. Dr. Ali Alparslan Hattat ve edebiyatçı Ali Alparslan, 1922´de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi´nden mezun olan Alparslan, uzun yıllar Başbakanlık Arşivi´nde çalıştı. Talik, divani, celî divani ve rika yazıda son dönemin en mahir hattatlarındandır. Necmeddin Okyay´dan talik, Mustafa Halim Özyazıcı´dan divani, celî divani, ve rika meşk etmiştir. 2006´da vefat etmiştir. Günümüzde talik icazet silsilesi Ali Alparslan üzerinden kesintisiz bir şekilde osmanlı geleneğine bağlanmaktadır. Kabri, Karacaahmed mezarlığı´ndadır.
Kemal Batanay, Hafız Mehmed Ziya Efendi’nin oğludur. 1893 tarihinde İstanbul Kasımpaşa’da doğdu. Vefâ İdâdîsi’nden mezun olmuştur. Tevfîk Efendi’den Arapça ve Farsça, Manisalı Mustafa Efendi’den de dini ilimleri tahsil etti. Mezun olduktan sonra Darü'l-hilafeti’l-Aliyye Medresesi’ne girdi. 1920 yılında Şirket-i Hayriye Tadad Kalemi’nde memuriyete başladı. 1926 senesinde, daha sonra ismi İstanbul Ticaret Odası’na çevrilecek olan Ticaret İdaresi’ne geçti. 2. Dünya Savaşı yıllarındaki iki yıllık seferberlik görevi dışında, aralıksız 30 sene hizmette bulunduktan sonra 1956 senesinde emekliye ayrılarak, asıl şöhretini kazanacağı hüsn-i hat ve musıki çalışmalarına ağırlık verdi. Talik yazının en büyük üstadlarından kabul edilen Hulusi Yazgan'dan talik yazı meşketti ve icazet aldı. Hasan Çelebi ve Prof. Dr. Muhittin Serin gibi önemli hattatların talik yazı hocasıdır. 1981'de İstanbul'da vefat etmiştir.
Mahmud Bedreddin Yazır, Antalya’nın Elmalı ilçesinde doğmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında üç buçuk yıl yedek subaylık yapmıştır. Mahmut Yazır, ağabeyi Elmalılı Hamdi gibi gençliğinde hüsn-i hatta merak sarıp önce Elmalılı Hamdi Efendi’den, daha sonra Nuruosmaniye Medresesi’nde talebe iken buranın hat muallimi Bakkal Arif Efendi'nin oğlu Râkım Bey’den sülüs-nesih dersleri aldı. Hırka-i Şerif Camii hatibi Ömer Vasfi, Aziz Rifâî ve ta‘lik üstadı Mehmet Hulûsi Efendilerden meşke devam etti. Bir ara Beyazıt’taki Kâğıtçılar Çarşısı’nda hattatlık yapmıştır.
1938’de Vakıflar İdâresi’nin Vakıf Kayıtları Mümeyyizliği’ne atandı. 1943’de de müdîrliğe yükseldi. Bu esnâda Ankara Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Osmanlı Paleografyası dersleri vermeye başlayıp 1 Aralık 1952 tarihindeki vefâtına kadar devam etti. İstanbul’a getirilen naaşı Erenköyü’nde Sahrây-ı Cedîd Kabristânı’nda medfûn bulunan babasının ve ağabeyinin yanına defnedildi.
Meali: "Gerçek şu ki, Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder."
1916 yılında İstanbul῾da doğan Sadi Belger, İstanbul Tıp Fakültesi῾nden 1940'da mezun oldu. Vakıf Guraba Hastahanesi Cerrahi Kliniği Şefliği görevinde bulundu. Halim Özyazıcı'dan talik meşketti. Halim Bey῾in vefatından sonra Necmeddin Okyay῾dan hat meşkine devam ederek icazet aldı. 1976 yılında vefat etmiştir.
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu´nun kaleme aldığı "Türklerde Yazı Sanatı" adlı kitabı için kaleme aldığı orijinal yazı örnekleri. Rika, talik, divanî, celi divani, nesih ve sülüs yazıların müstakil, başta, ortada ve sonda halleri yazılmış ve noktalarla ölçeklendirilerek tarif edilmiş. Tamamı Baltacığlu'nun el yazılarıdır. Toplam 13 parçadır.
Hüseyin Kutlu (d.1949); Hâmid Aytaç’dan sülüs-nesih meşk ederek icâzet almış, Uğur Derman´dan da talik meşk etmiştir. 1976-2002 yılları arasında Hekimoğlu Ali Paşa Camîi imam-hatipliği görevinde iken yaptığı kapsamlı çalışmalarla gelenek ve kültürümüze pek çok önemli katkıları bulunmuştur. Hat sanatında ürettiği pek çok eserle birlikte 1975´den beri 81 öğrencisine yazı icazeti vermiştir. Hâlihazırda eğitim ve sanat faaliyetlerine Biksad Sanat Atölyesi´nde devam etmektedir.
Ketebe kaydında Fuad Başar´ın 575. hilyesi olduğu yazılıdır.
Fuat Başar, 1953 yılında Erzurumda doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra memleketindeki Tıp Fakültesi'ne girdi. Hamid Aytaç’tan mektup yoluyla sülüs ve nesih meşkine başladı. Ayrıca üstad Mustafa Düzgünman'dan da aynı şekilde ebru sanatının inceliklerini öğrenmeye çalıştı. Daha sonra fakülteyi terkederek 1980’de İstanbul'a yerleşti. İlk işi Hamid Aytaç'tan yazı meşkini tamamlamak oldu. O senenin 10 Eylül günü icazet aldı. Ancak öğrenci kabul etmeyen Mustafa Düzgünman'dan 1989'da ebru icazeti alabildi. İcazet aldığı tarihlerden itibaren profesyonel hattat ve ebrucu olarak hayatını sürdürmekte olan Fuat Başar, yazı sanatında dünya çapında, ebru sanatında ülke çapında önemli sanatçılar yetiştirdi. 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödüllerin Geleneksel sanatlar dalında ödüle layık görüldü.
Meali: "Muhammed, Allah´ın peygamberidir. Onunla beraber olanlar kafirlere karşı kararlı ve tavizsiz, kendi aralarında ise son derece merhametlidirler. Onları ruku ve secde ederken görürsün."
Abdurrahman Depeler 1982 yılında Konya’da doğdu. 1999 yılında Yrd. Doç. Hüseyin Öksüz Bey’den hat dersleri almaya başladı. 2000 yılında Selçuklu İmam Hatip Lisesini bitirdi. 2003 yılında sülüs ve nesih dallarından icazetini aldı. 2005 yılında Selçuk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk El Sanatları, Hat Ana Sanat Dalı’nı bitirdi. 2005 yılından itibaren Davud Bektaş, Mehmed ve Osman Özçay hocalardan istifade etmeye başladı. Halen Hüseyin Öksüz Bey’le talik derslerine devam etmektedir. Başta İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)’nın düzenlemiş olduğu Onuncu Milletlerarası Hat Yarışmasında celî sülüs dalında birincilik ödülü olmak üzere çeşitli ödüller almıştır.
1970 yılında İstanbul’da doğdu. 1999 yılında Fuat Başar’la hat sanatı meşkine başladıktan sonra sülüs ve nesih icazetin aldı 2015 yılında Hattat Turan Sevgili’den divani ve celî divanî icazetini aldı. Yurt içi ve yurt dışında birçok sergiye katılan, özel koleksiyonlar ile müzelerde eserleri bulunan Pehlivan birçok kurum ve kuruluşta hat hocalığı yaptı. Çeşitli camilerin yazılarını yazan Pehlivan, sıra dışı hilye-i şerifler ve özgün istifler tasarlamaktadır.
1977 yılında Tahran’da doğdu. 1998-2002 yılları arasında Hakim Gannam’dan sülüs meşk etti. İstanbul’a taşındıktan sonra üstat Mehmed Özçay’la çalışmaya başladı. 2005 yılında IRCICA’da düzenlenen törenle hocasından sülüs icazeti aldı. Yerel ve uluslararası pek çok yarışmada ödüller kazanan sanatkâr, hüsnühat çalışmalarını hâlen İstanbul’da sürdürmektedir.
Nazar duası olarak yazılan Kalem suresi 51 ve 52. âyet:
"Ve in yekâdullezîne keferû le-yüzlikūneke bi-ebsârihim lemmâ semiu´z zikra ve yekūlune innehu le-mecnûn."
Meali: "İnkar edenler Kur´an´ı duyduklarında, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. ´Bu tam anlamıyla delidir´ diyorlardı."
Üst kısmında ism-i nebî (s.a.v) ve çâr yâr-ı güzîn´in adları, etraflarında nesih karalamadan oluşan hilaller, ortasında celî sülüs müsennâ vav ve koltuk kısımlarında sülüs karalamalar bulunan özgün olarak tasarlanmış bir hilyedir.
Mustafa Cemil Efe, 1979 yılında Ankara’da doğdu. Prof. Dr. Fevzi Günüç’ten sülüs-nesih yazı icazeti aldı. Mustafa Cemil Efe´nin birçok devlet başkanı, bakan, milletvekili ve koleksiyonerde eserleri bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Beyaz Saray koleksiyonunda eseri yer alan ilk hat sanatkârıdır.