PHEBUS SAHAFİYE, 25.08.2023 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Edebiyat tarihçisi Prof. Mustafa İsen'in iki mektubunun da yer aldığı lotun büyük bir bölümünü, Konyalı kültür, sanat, tarih ve folklor adamı Mustafa Sinan Ümit´in 1990´lı yıllarda "Kıymetli Büyüğüm" hitabıyla Mehmet Çınarlı´ya yazdığı el yazısı mektuplar oluşturmaktadır. Edebiyatımıza dair kıymetli ifadeler ve tespitler içeren mektuplardan birinden kısa bir alıntı: "Ülkemizde şiir hassasiyetini yaygınlaştırmak için ne yapmalı bilmiyorum? Şiir yerine, ´şarkı sözü´ denilen şeyler biliniyor, şâir ise, gönderdiğim küpürdeki gibi hayli ´Transformasyona´ veya tefessühe uğramış olarak kullanılıyor. Galiba, küpürdeki zevât için ´Müteşair´ demek daha münasip... Fakat, kargaların kol gezdiği bir mekânda bülbül olmak ve bülbülleri sevmek ne kadar güzel... Rabbim, herkesi bu güzellikle tanıştırsın."
Bilindiği üzere Ömer Rıza Doğrul, SÎRETÜ´N-NEBÎ adlı eseri İSLÂM TARİHİ: ASR-I SAÂDET ismiyle Türkçe'ye çevirmiştir. Bu çeviri çalışmasının taslaklarına ev sahipliği yapan lot içerisinde 112 sayfalık daktilo metnin yanı sıra el yazısıyla kaleme alınmış notların yer aldığı iki adet defter yer almaktadır. Hem daktilo, hem de el yazısı metnin üzerinde bizzat Ömer Rıza Doğrul tarafından yapılmış düzeltiler mevcuttur.
İkinci Yeni´nin, şiir dışında hiçbir türde eser vermeyen ama şiir alanında da en üretken şairlerinden biri olan Edip Cansever´in, 1975 yılına kadar, Kapalıçarşı´da bir antikacı dükkânı işlettiği bilinir. Müzayedeye sunulan ürün, şairin kendi tasarımı olan, el yapımı, saat figürlü bir karvizittir. "Eskimeyen Eskiler, Kapalıçarşılı Jack… Saat kaç?" ("Jack" Edip Cansever´in ortağı Jak Salhoşvili´dir.)
Hikâyeci, romancı ve gazeteci Oktay Akbal´ın, muhtemelen bir basın muhabiri tarafından çekilmiş ve arka yüzüne "Oktay Akbal" notu düşülmüş nadir bir fotoğrafı...
Sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Yahya Kemal, edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anılmış ve her çevreden saygı görmüştür.
Hiçbir kalıba sığmayan, hiçbir kurala aldırmayan ve hiç kimseye minnet etmeyen Neyzen Tevfik’in görülmemiş bir fotoğrafı… Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihinin en “nevi şahsına münhasır” şahsiyetlerinden biri olan Neyzen Tevfik, 74 yıllık hayatı boyunca herhangi bir işte çalışmadı. Neyini hiçbir zaman maddi bir kazanca alet etmedi, yalnızca kendi zevki için ve dostları için üfledi. Günlük hayatında da şiirlerinde de sözünü hiç sakınmadı. Hayatında kendisine maddî imkânlar sağlayacak kişilere iltifat etmedi, bildiği ve inandığı gibi yaşadı.
Abidin Dino´nun "elleriyle görmesini bilen bir ressam" olarak nitelediği, mapushane arkadaşı Nâzım Hikmet’in “Köylü ressam” lakabını taktığı İbrahim Balaban, önce bir kaçakçılığa adı karıştığı için (1937), sonra da adam öldürme suçuyla (1942) tutuklandı.Bursa cezaevinde Nâzım Hikmet ile tanıştı, onun desteği ve ilgisi sayesinde resim yeteneği ortaya çıktı ve gelişti. Resim eleştirmenlerince "Anadolu insanının yaşamından ve halk efsanelerinden yola çıkarak toplumsal gerçekçi yapıtlar üreten bir ressam" olarak tanımlandı. Resim çalışmaları dolayısıyla Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal ve Fakir Baykurt gibi toplumcu yazarlardan olumlu eleştiriler aldı. Önceleri köy yaşamının yoksulluğunu, köylü üretim araçlarını resmeden sanatçı, giderek destanlara, halk inançlarına, kahramanlarına, söylencelere, mitolojiye uzanır. Anı, deneme, hikâye ve roman türünde eserler vermiştir.
"Sevgili Tufan Paker birlikte uzun bir yolculuk yaptık ve bir noktaya sağlıkla geldik. Siz pilot ben yolcu... Ne mutlu bana sizi tanıdım." ithafıyla imzalıdır.
Türk şiirinin durmadan kendini yenileyen, en deneyci şairlerinden İlhan Berk´in, yayımlanan üçüncü şiir kitabı... Ön iç kapağına "Şükran Kurdakul´un Kitaplığından" kaşesi vurulmuş olan kitap, "Kardeşim şair Şükran Kurdakul´a." ithafıyla imzalıdır.
"Ertaç Tinar´a sevgilerimle." ithafıyla imzalıdır. Kitabın son sayfasında "Bu kadar değerli romanı okuma fırsatını veren Aysel Ablama minnettarım. Cahit Aygün" şeklinde bir not mevcuttur.
İkinci Yeni´nin en önde gelen şairi Cemal Süreya´nın ilk ve en ünlü şiir kitabı. Eserin adı, Süreya´nın iş yerinde tanıştığı ve âşık olduğu bir kadına "Üvercinka" adını vermesinden gelmiştir... Kapak Kompozisyonu: Sait Maden.
Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Abdullah Efendinin Rüyaları, Beş Şehir, Şiirler gibi; roman, hikâye, deneme, şiir ve edebiyat tarihi alanlarında aşılması güç eserler vermiş, büyük bir edebiyatçı ve aydın olan Ahmet Hamdi Tanpınar´ın, Tanzimat Devri Türk Edebiyatı üzerine bir akademisyen olarak kaleme aldığı ve ikinci cildini yazmaya hiçbir zaman fırsat bulamasa da halen aşılamamış olan fevkalade eseri...
"Aziz Dr. Orhan Üçel´e." ithafıyla imzalıdır. *Yeniden ele alınmış ve genişletilmiş ´İkinci Baskı´.
Aslında Mekteb-i Tıbbiye mezunu olmasına ve felsefe eğitimi almamış olmasına karşın, felsefeye ilgisi nedeniyle “Feylesof Rıza” olarak tanınan Rıza Tevfik; felsefeci, siyasetçi ve şair kimliğiyle son dönem Osmanlı aydınlarının en ilginç simalarından biridir. Sevr Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı delegasyonunda bulunduğu için, diğer “Yüzellilikler” gibi uzun yıllar sürgünde yaşamıştır. Serab-ı Ömrüm, Feylesof’un bütün şiirlerini bir araya getirdiği kitabıdır. *4000 adet basılan eserin yazarından ıslak imzalı 2711 numaralı nüshası.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Başhekimi ve Yüksek Sağlık Şurası Üyesi Faruk Bayülkem´in hastanenin 50. kuruluş yıldönümü vesilesiyle hazırladığı kapsamlı çalışması. "İltifat ve teveccühlerine mazhar olabilmenin sevinç ve gururu içerisinde büyük hoca Prof. Dr. Turan Örnek´e minnet ve şükran duygularımı arzdan şeref duyar, üstün başarılarının devamı dileklerimi lütfen kabul buyurmalarını istirham ederim efendim." ithafıyla imzalıdır.
"Kırk senedir, vatani mücadelelerimi teşvik buyuran asalet timsali Hamza Osman Beyfendi biraderime derin şükran, muhabbet ve hürmetlerimle takdim." ithafıyla imzalıdır. Sonraki sayfada aynı ithafın eski harflerle kaleme alınmışı mevcuttur.
Orta Avrupa´yı baştan sona kateden tren güzergahı boyunca uğranılan şehirlerin de anlatıma kısaca dahil olduğu, gravürlü bir İstanbul seyahatnamesi... *Floral desenlerle bezeli, deri sırtlı dönem cildinde. Sayfa kenarları yaldızlıdır.