PHEBUS EPHEMERA, 02.09.2023 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Cumhuriyet´in ilanından beş gün sonra yayımlanmış nüshanın kapağında, Gazi Meclis´in çiçeği burnunda vekillerinin fotoğrafına en üstte yer verilmiştir. Hemen onun altında Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk´ün portresi ve çevresinde dünyada kurulan başlıca cumhuriyetlerin ilk başkanlarının portlerine yer verilmiştir. Aynı zamanda gazete içerisinde Mustafa Kemal Atatürk´ün mareşal üniformasıyla illüstre edildiği bir görseli ve İsmet İnönü´nün fotoğrafı yer almaktadır.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat yönetilen Başkomutanlık Meydan Muharebesi´nin ardından Mustafa Kemal savaş meydanını incelerken Berberçamı mevkisinde top mermisinin açtığı bir çukurda bir şehidin kolunun sancağı gök yüzüne doğru tutar vaziyette kaldırdığını görmüştür. Bunun üzerine şehidin kim olduğunun araştırılması istenmiş ama künyesine ulaşılamamış şehide "Meçhul Asker" denmiştir. Mustafal Kemal Atatürk verdiği emirle "Meçhul Asker" nezdinde Kurtuluş Mücadelesi´ne katılmış şehit ve gaziler için burada bir abide yapılmasını uygun görmüştür.
Mürür tezkeresi, Osmanlı Devleti´nde ülke içinde seyahat etmek ve bilhassa İstanbul´a girmek için gerekli bir izin belgesidir; bir nevi iç pasaport. Bu uygulama, 1908 senesinde İkinci Meşrutiyet´in ilanından sonra kişininin özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle kaldırılmıştır. *Sol alt köşesi kopmuştur.
Satışa sunulan bu diploma, Birinci Dünya Savaşı´nın başladığı yıl, Beyoğlu´nda ikamet eden Kohen isimli gayrimüslim bir Türk askerine aittir. Diplomanın ilk sayfalarında, şoförün sürüşün öncesinde, sürüş sırasında ve sürüşün sonrasında uyması gereken kurallar maddeler halinde yazılmıştır. Sonrasında aracın arızalarının nasıl çözüleceğini anlatan bir rehber ve daha sonrasında da aracın aksamını tanıtan şemalar yer almaktadır. Diploma bu kitapçığın en sonunda yer alır.
11 Kasım 1914 tarihinde Fetvahane tarafından bütün Müslümanlara hitaben bir Cihad Fetvası kaleme alınmış ve 3 gün sonra Fatih Camii´nde Fetva Emini Ali Haydar Efendi tarafından okunmuştur. Soru-cevap şeklinde hazırlanan fetvada beş soru sorulmuş, cevapları Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi vermiştir. Eski Şeyhülislam, Fetva Emini ve ulemadan 29 kişi tarafından da imzalanan metin, 23 Kasım 1914’te Padişah iradesiyle yayımlanmıştı. Şeyhülislam da bir beyannameyle yeryüzündeki bütün Müslümanlara farz olan cihadın herhangi bir Hıristiyan devlete değil, yalnız “Hilafet-i İslâmiyeye hücum ve düşmanlıklarını izhar ve isbat edenlere karşı” olduğunu açıklamış ve fetvada cihada dayanak olarak Tevbe suresinin 41. ayeti göstermiştir. *Haliyle...
"Müslümanlar için gün doğuyor. İleri... Bayramın birinci günü Arafat´ta baş açık, yalın ayak, Allah´ın davetine icabet eden binlerce Müslümanın duası makbul oldu... Çekdiğiniz yetişmedi mi? Kiminiz Moskof´un çizmesi lisanınızı, dininizi, milletinizi unuttunuz, Kazak süngüsü ciğerlerinizi deldi. Moskof askeri kadınlarınızı çırılçıplak mahkemelere sokdular, kiminiz İngiliz kırbacı altında inliyorsunuz... Kiminiz Fransız kılıcı altında zebunsunuz... Camileriniz yıkıldı, Evleriniz yıkıldı... Kuran hakkı, vicdan hakkı, Halife hakkı, hakan hakkı emr ediyor... İleri..."
Dergi tarafından kapağa taşınan fotoğraf, 1867 yılında amcası Sultan Abdülaziz´in Büyük Britanya ziyaretine eşlik eden Şehzade Abdülhamid´in, İskoçya´daki ünlü Balmoral Kalesi´nde alınmış fotoğrafıdır. *Ciltten çıkmadır.
Sayfanın sonunda, Dahiliye Nazırı Vekili Talat Paşa´nın, Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa´nın ve Sadrazam Said Paşa´nın isimleri yazılıdır. *Ortasında yırtık vardır.
Belge üzerinde, Osmanlı Devleti´nin çeşitli gelir kalemleri yazılmıştır. Yazılan kaynaklardan elde edilen gelir Hicaz Demiryolu´nun inşaası için kullanılmaya tahsis edilmiştir. Bu kaynaklardan bazıları şunlardır: Kurban derileri, orman hasılatından alınan iane, milis maaşlarının yüzde onu ve bazı evraklardan elde edilen gelirler.
Defterin yazarı kendi hayatı dışında, İstanbul´da tanıştığı müzisyen ve zanaatkar, devlet adamlarının biyografilerinden bahsetmiştir. Bunun yanısıra İstanbul´da meydana gelen ve gördüğü yangınları anlatmıştır. Yazar defterde bir bölümü de Anadolu´da gördüğü; Çankırı, Sinop, Tokat gibi illerde geçen hayatına ayırmıştır ve buralarda tanık olduğu tarihi olayları kaleme almıştır, örneğin Sinop´ta geçirdiği yıllarda, Rusların gerçekleştirdiği bombardımandan bahsetmiştir.
İstiklal Harbi Gazetesi Kurtuluş Savaşının başlangıç dönemi olan 15 Mayıs-18 Ekim 1919 tarihleri arasındaki olayları bir günlük gazete formatında aktarmak amacıyla 1969-1970 yılları arasında Ömer SAmi Coşar tarafından hazırlanmıştır. Günlük bir gazete görünümünde olmasına ve üzerine atılan tarihler 1919 yılına ait olmakla birlikte, Kurtuluş Savaşı sırasında gerçekleşmiş önemli olayları o gün olmuş gibi gazete haberi formatında okuyucuya aktarmayı amaçlamıştır, aslında 1969-1970 yıllarında hazırlanmış olan tarihsel ve ansiklopedik bir yayın niteliğindedir. *Formaları sırttan ayrılmış haliyle.
I. Dünya Savaşı sonrasında, Yunan Yüksek Komiseri Aristidis Stergiadis komutası altında 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir´in işgali başlamıştır. Sadece İzmir değil, vatanınının dört bir yanı işgal altında olan Türk halkı, işgale boyun eğmemiş ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kurtuluş Mücadelesi´ne girişmiştir. Mücadelenin son safhası olan, 26 Ağustos 1922 tarihinde, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz´dir. İleri!" emriyle başlayan "Büyük Taarruz" harekatı sonucunda, 9 Eylül 1922 tarihinde Fahrettin Altay komutasındaki Türk ordusunun İzmir´e girişiyle işgal sonuçlanmıştır.
Programın ilk sayfalarında, Adnan Menderes´in biyografisi yer almaktadır, sonrasında programın detaylarının yazılı olduğu sayfalarda, adı geçen şehirlerden fotoğraflar bulunmaktadır. *Formalar sırttan ayrıdır.
Şehremaneti yani bugünkü adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Harita Şubesi müdürü Necib Bey´e hazırlatılmıştır bu nedenle Necib Bey haritaları olarak adı anılmaktadır. Toplamda 15 paftadan oluşan haritaları önemli kılan her bölgenin sokak isimleri, kamu binaları, mezarlıklar, orman, göller, kuyular, dereler, arsalar, tarlalar, köprüler, eski kale duvarları, tramvay ve tren hatları, su güzergâhı ve şehir hudutlarının detaylı olarak gösterilmesidir.
