PHEBUS, 09.02.2025 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Evrakın kenarındaki yazılara göre hisse, Beylerbeyi´nde sakin Esad Efendi´nin zevcesi İzzet Kadın´a Seyit Ahmet Efendi tarafından satılmıştır. Beratın arka kısmında ise bu satışı konu alan bir hüccet kaleme alınmıştır.
Evrakın kenarındaki yazılara göre hisse, Kapıcıbaşları´ndan Hafız Hasan´ın oğlu İbrahim Efendi´ye Süleyman Ruhi tarafından satılmıştır. Beratın arka kısmında ise bu satışı konu alan bir hüccet kaleme alınmıştır.
Evrakın kenarındaki yazılara göre hisse, Sultan İkinci Mahmud´un kızı Saliha Sultan´a hizmetkarlarından Dihlenur Kalfa ve Zevk-i Şems Kalfa´ya Numan Necib Efendi tarafından satılmıştır. Beratın arka kısmında ise bu satışı konu alan bir hüccet kaleme alınmıştır.
Beyannamede Mustafa Kemal Atatürk, Damat Ferit Paşa hükümetinin "...Kalp ve vicdanını menafi-i ecnebiyeye (yabancı çıkarlarına) satan birtakım kişilerin, ne olduğu milletimizce meçhul asıl ve fasıl bir nam ve bahane tesni´ ederek (bir isim ve sebep uydurarak) mefkure-i istiklal-i milleti (milletin bağımsızlık ülküsünü) boğmaya ve milletin lehelhamd (çok şükür) kendi kuvvetiyle şimdiye kadar oluşturduğu tesirat-ı hasinayı (hayırlı tesirleri) bozmaya çalıştığı aynen anlaşılıyor." sözleriyle yabancı devletlerle şahsi menfaat ilişkisi içerisinde olduğunu ve vatanına ihanet ettiğini dile getirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk´ün İsmet İnönü´yü tebrik etmek için kaleme aldığı mektubu şu ifadeleri içermektedir:
"Bütün tarih-i âlemde, sizin İnönü meydan muharebelerinde deruhde ettiğiniz vazife kadar ağır bir vazife deruhde etmiş kumandanlar enderdir. Milletimizin istiklâl ve hayatı, dâhiyâne idâreniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silâh arkadaşlarınızın kalb ve hamiyetine büyük emniyetle istinâd ediyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil milletin ma’kûs tâli’ini de yendiniz. İstilâ altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün müntehalarına kadar zaferinizi tes’îd ediyor. Düşmanın hırs-ı istilâsı, azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak hurdahaş oldu. Namınızı, tarihin kitabe-i mefâhirine kaydeden ve bütün milleti hakkınızda ebedî minnet ve şükrana sevk eden büyük gaza ve zaferinizi tebrik ederken, üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir meydan-ı şeref seyrettirdiği kadar milletimiz ve kendiniz için şaşaa-i i’tilâ ile dolu bir ufk-ı istikbâle de nâzır ve hâkim olduğunu söylemek isterim."
"Adana Mahkeme-i Asliye Reisi Hasbi Efendi´ye" hitabıyla başlayan telgrafta, Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal imzasıyla "Tebrikatınıza teşekkür ederim." yazılıdır.
"Adana Mahkeme-i Asliye Reisi Hasbi Efendi´ye" hitabıyla başlayan telgrafta, Gazi Mustafa Kemal imzasıyla "Tebrikatınıza teşekkür ve bilmukabele tebrik ederim efendim." yazılıdır.
"Sivas´da Mahkeme-i Temyiz Azasından Hasbi Efendi Hazretleri´ne" hitabıyla başlayan telgrafta, Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal imzasıyla "Tebrikat ve temenniyat-ı samiyanelerine teşekkür eder ve bilmukabele beyan-ı tebrikat eylerim" yazılıdır.
"Adana´da Mahkeme-i Asliye Reisi Hasbi Bey´e" hitabıyla başlayan telgrafta,Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal imzasıyla "Tebrikatınıza ve hakkımda izhar buyurulan hissiyata teşekkür ederim efendim" yazılıdır.
Hilafet Biat Merasimi´ne Ankara Hükümeti tarafından başlarında Refet (Bele) Paşa´nın yer aldığı on dokuz kişilik bir heyet katılmıştır. Fotoğrafta Refet Bele, Kazım Karabekir ve heyetin diğer bazı üyeleri görülmektedir.
Mektubun kenarında, görüşülen devlet meselelerinden ayrı olarak kaleme alınmış, Talat Paşa´nın Fethi Okyar´a dostane bir yaklaşımla kaleme aldığı, "Bizim arkadaş bir vesile ile Mısır Evkaf Nazırı´nın kızını görmüş istediğin halde imiş. Evlenmek fikrin devam ediyorsa yaz da tahkikat yapayım" ifadelerini içeren bir not yer almaktadır.
Sadrazam Ferit Paşa mektubunda, Ticaret ve Nafia Nazırı Zihni Paşa´nın nazırlık görevinden başka Memurin-i Mülkiye komisyonunda görevli olduğunu ve bu görevinin asıl işi olan nazırlığa yeteri kadar vakit ayıramamasına sebep olduğu dile getirilmiş; bu nedenle Zihni Paşa´nın komisyon görevlerinden azledilmesi istemiştir.