OSMANLI DÜNYASI, 18.01.2025 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Namık Kemal´in, Türk ve islam tarihinden seçtiği üç hükümdarın; Selahaddin Eyyübi, Fâtih Sultan Mehmed ve Yavuz Sultan Selim´in hayatlarını konu aldığı biyografik eseridir.
*Sırt ciltten ayrılmıştır.
Veysi´nin, I. Ahmed döneminde ülke sorunlarına dair çözümler önermek için, Büyük İskender ve I. Ahmed´in diyalogunu işleyen bir rüya formunda kurgulanmış siyasetnamesidir.
*Arka kapağı eksik ve sayfa kenarları yıpranmıştır.
Fransız Matematikçi Henri Poincare´in, 1902 senesinde "Science and Hypothesis" adıyla yayımladığı yeni başlayanlar için matematik, uzay ve fizik ile ilgili konuları el alan eseridir.
*Formaları sırttan ayrılmıştır.
İnas mekteb-i iptidaiyelerinin (Kız İlkokulu) dördüncü sınıflarında okutulmak üzere kaleme alınmış kadınlar için ilmihal...
*Sayfalar sırttan ayrılmış ve kenarları yıpranmıştır.
Cahiliye döneminin ünlü şairlerinden Züheyr bin Sülma, ölmeden önce gördüğü rüya üzerine oğulları Ka´ab ve Büceyr´e Medine´de zuhur edecek peygamberin yanına gitmeleri ve ona tabi olmalarını söylemiştir. Babalarının bu vasiyetini yerine getirmek için yola çıkan kardeşlerden Büceyr yolculuğu tamamlamış ve Hz. Muhammed´e tabi olarak müslüman olmuş; Ka´ab ise Medine yakınlarında bir yerde kalmıştır. Ka´ab kardeşinin peygamberin ümmetinden olduğunu öğrendiğinde, Hz. Muhammed ve kardeşi Büceyr´i hicveden bir şiir kaleme almıştır. Şiiri duyan Hz. Muhammed Ka´ab´ın katline ferman vermişse de Ka´ab´ın kardeşi peygamberden özür dilerse affa nail olacağını bildirmiştir. Ka´ab bu sefer peygamberi öven "Kaside-i Banet Suad" ismini verdiği kasidesini kaleme alarak Hz. Muhammed´in huzuruna çıkarak, şiirni sunar ve af diler. Hz. Peygamber´in affına nail olmakla kalmayıp günümüzde Topkapı Sarayı´nda sergilenen ve "Bürde" adı verilen hırkayı peygamberden hediye olarak almıştır. Kaside böylece, hediye edilen hırkadan yola çıkılarak "Kaside-i Bürde" ismiyle ünlenmiştir.
Cahiliye döneminin ünlü şairlerinden Züheyr bin Sülma, ölmeden önce gördüğü rüya üzerine oğulları Ka´ab ve Büceyr´e Medine´de zuhur edecek peygamberin yanına gitmeleri ve ona tabi olmalarını söylemiştir. Babalarının bu vasiyetini yerine getirmek için yola çıkan kardeşlerden Büceyr yolculuğu tamamlamış ve Hz. Muhammed´e tabi olarak müslüman olmuş; Ka´ab ise Medine yakınlarında bir yerde kalmıştır. Ka´ab kardeşinin peygamberin ümmetinden olduğunu öğrendiğinde, Hz. Muhammed ve kardeşi Büceyr´i hicveden bir şiir kaleme almıştır. Şiiri duyan Hz. Muhammed Ka´ab´ın katline ferman vermişse de Ka´ab´ın kardeşi peygamberden özür dilerse affa nail olacağını bildirmiştir. Ka´ab bu sefer peygamberi öven "Kaside-i Banet Suad" ismini verdiği kasidesini kaleme alarak Hz. Muhammed´in huzuruna çıkarak, şiirni sunar ve af diler. Hz. Peygamber´in affına nail olmakla kalmayıp günümüzde Topkapı Sarayı´nda sergilenen ve "Bürde" adı verilen hırkayı peygamberden hediye olarak almıştır. Kaside böylece, hediye edilen hırkadan yola çıkılarak "Kaside-i Bürde" ismiyle ünlenmiştir.
Ahmed el-Kuduri´nin fıkıh alanında yıllarca Osmanlı medreselerinde okutulan eserinin, soru-cevap usulüyle izah edilerek hazırlanan Türkçe tercümesidir.
Suudi Arabistan Krallığı´nın kurulmasında büyük rol oynayan Necd-i İhvan Fırkası ve Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından kurulan Vehhabiliğin incelendiği eserdir.
Alman hekim ve zoolog Ernst Haeckel´in kaleme aldığı ve basit bir anlatımla doğanın, var olan her şeyin tanrının bir yansıması şeklinde ifade edebileceğimiz vahdet-i mevcut felsefesini anlattığı eseridir. Eser, Osmanlı´da Materyalizm´in savunucuları Baha Tevfik ve Ahmed Nebil tarafından Türkçe´ye çevirilmiştir.
Ömer Rıza Doğrul tarafından iki ayrı kısımda yayımlanan ve İslam tarihini konu alan ansiklopedik eserdir. Eserin ilk kısmını teşkil eden ve Hz. Muhammed´in hayatına yer verilen ilk iki cilt Şiblî Nu‘mânî’nin, son iki cildini talebesi Süleyman Nedvî’nin kaleme aldığı Sîretü’n-nebî adlı eserin tercümesidir. Eserin ikinci kısmını teşkil eden ve "Sadrü´l-İslam" adıyla neşredilen ciltler Hz. Aişe, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali´ye ayrılmıştır.
Hz. Muhammed´in fiziki ve ahlaki özelliklerini konu alan şemail türünün ilk örneği kabul edilen Tirmizi´nin "eş-Şemâ’ilü’n-Nebeviyye ve’l-Hasâ’ilü’l-Mustafaviyye"’sinin, el-Hac Mehmed Raif Efendi tarafından yapılan tercümesidir.
*Sayfalar sırttan ayrılmıştır.
Eyüp Sabri Paşa´nın toplamda beş ciltten meydana gelen Mekke, Medine ve Arap Yarımadası´nın tarihini anlattığı meşhur eserinin Medine-i Münevvere şehrini konu alan ikinci cildi...
Eyüp Sabri Paşa´nın toplamda beş ciltten meydana gelen Mekke, Medine ve Arap Yarımadası´nın tarihini anlattığı meşhur eserinin Arap Yarımadası´nı konu alan üçüncü cildi...
Eser, İslam aleminin ünlü hadis alimlerinden İmam Nevevi´nin seçtiği ve İsmail Hakkı´nın Osmanlı Türkçesi´ne aktardığı kırk adet hadisten meydana gelmektedir.
"Nusret Efendi´nin mücerrebâtından (deneyler) havass-ı şerif ve birkaç nev yağ ve su ve senderus yani ham kehribar ve havlican kökü ve anber ve misk terkibleri (karışım) işbu kitabın derununda cem´ ve tertib olmuşdur."
Nakşibendi şeyhi Mehmed Nuri Şemseddin Efendi tarafından kaleme alınan eserde, tasavvuf, ahlak ve tarikat usülleri konuları işlenmiştir.
*Kitabın baş kısmında "Evrad-ı Fethiye", son kısmında ise "Vasiyetname" eserlerine yer verilmiştir.
İngiliz ve Amerikan Bible Şirketleri tarafından asli lisanı olan İbranice, Keldanice ve Yunanca´dan tercüme edilerek basılmıştır. Kitab-ı Mukaddes´in ilk kısmı Eski Ahit (Ahd-i Atik) olarak adlandırılır, Tevrat ve Zebur´u içerisinde barındırır. İkinci kısmı ise Yeni Ahit (Ahd-i Cedid) olarak adlandırılan İncil´dir. Hristiyanların kabul ettiği bu külliyata Kitab-ı Mukaddes (Bible) adı verilir.
Türk Edebiyatı´´nın ünlü isimlerinden Muallim Naci´nin , Kur´an´ın erişilmez üstünlüğünü dile getirdiği ve müfessir Fahreddin Razi´nin Tefsir-i Kebir´ini tanıttığı eseridir.
Türkiye Cumhuriyeti´nin 8. Başbakanı ve tarihçi Şemseddin Günaltay´ın kaleme aldığı eserde, İslam aleminin fenni ve fikri alanda yaşadığı çöküş ve bu çöküşten kurtulmanın yollarından bahsedilmiştir.
"Sihâm-ı İlhâm" adlı ilk eserinde, Milli Mücadele yıllarındaki savaş, yoksulluk, liyakatsiz devlet adamları ve uygulanan yanlış politikaları eleştirdiği eserindeki aynı tarzı sürdüren ve Cumhuriyet döneminde gördüğü aksaklıkları eleştirdiği eseridir. Eserde Divan edebiyatının hiciv ustalarından Nef´i, Nedim ve Fuzuli´nin şiirlerine yazılan nazirelerde yer almaktadır.
*Bazı sayfalar sırttan ayrılmış ve yorgundur.
Halley Kuyruklu Yıldızı, çıplak gözle görülebilen tek kuyruklu yıldızdır. İlk olarak 1758 yılında Edmond Halley tarafından keşfedilmiş olması münasebetiyle "Halley" ismi verilmiştir. Belli aralıklarla Güneş Sistemi´ne giren Halley Kuyruklu Yıldızı, 1910 senesinde de Güneş Sistemi içerisinde kendini göstereceği hesaplanmıştır. Bu kitapta da yazdığı üzere, halk arasında Halley Kuyruklu Yıldızı´nın dünyaya çarpmasından bahsediliyor ve büyük felaketlere yol açacağına inanılıyordu. Halkın böyle bir dehşete kapılmasını önlemek amacıyla kaleme alınan eserde kuyruklu yıldızların ne olduğundan ve Halley Kuyruklu Yıldızı´nın görünmesinin ardından neler olacağından bahsedilmiştir.