OSMANLI DÜNYASI, 07.10.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
İthaf, "Ben, Ahmed eş-Şerif es-Senûsî, bu mübarek nüshayı kerem sahibi evladımız, Türk ordusunda mülazım Remzi Oğuz Bey b. İbrahim Edhem Bey el-Ispartavî´ye (Allah onu muvaffak edip rızasına eriştirsin) takdim ediyorum. 9 Safer 1343" şeklindedir.
"Evamir ve nevahi-i Kur´âniyye [Kur'ân'ın emir ve yasakları] tefsirine dair olub Bâb-ı Meşihatde Tedkik-i Mesahif-i Şerife ve Müellefât-ı Şer´iyye Meclisi´nde tashih ve tasdik edilen işbu Âsâr-ı Nûr kitab-ı müstetâbın bilcümle mesarif-i tab´iyyesi Halife-i A´zam ve Padişah-ı Muazzam es-Sultan İbnü´s-Sultan İbnü´s-Sultan Mehmed Reşad Han hazretlerinin canib-i meâlimenakıb-ı hilafetpenahilerinden ihsan buyurulmak üzere ..."
Yazarı Erzurumlu İbrahim Hakkı´nın bilinen en önemli eseri Marifetname; tasavvuf, ahlak, kelam ve fıkıh gibi ilimlerle aritmetik, geometri, astronomi, fizyoloji ve psikoloji gibi bilgi dallarına dair dönemindeki bilgi birikimini kuşatan ansiklopedik nitelikte bir eserdir.
"Ümmetin elsine-i selâse menâvîli üzere mensûc ve ma´mûl olan her türlü meâsir-i bedîasına ma´rez olarak her şehr-i Arabî gurresinde ber-küşâd olunur suhen [söz] sergisidir."
1900´lü yılların başına kadar en az 30 kez basılan "Sübha-i Sıbyân"adlı Arapça-Türkçe manzum sözlük, 460 beyit civarında bir hacme sahiptir. Eser, sıbyan mekteplerinde okuyan öğrencilerin Türkçe kelimelerin Arapça karşılıklarını kolayca ve zevk alarak öğrenmelerini sağlayan, öğretici ve ezberlenmesi kolay bir okul sözlüğü olması sebebiyle oldukça rağbet görmüştür.
Osmanlı matematik ve astronomi alimi olup Türkiye´de bilim tarihi yazıcılığının babası sayılan Salih Zeki´nin oğlu Ahmed Malik, bütün çabasını jeolojinin gelişmesine, yeni laboratuvar ve kürsülerin oluşmasına, Maden Fakültesi´nin kurulmasına hasretmiş bir bilim adamıdır.
Ciltte başlıca, Safvet Nezihi´ye ait KADINLAR ARASINDA; Halide Salih´e ait RÂİK´İN ANNESİ; Kemalzâde Ali Ekrem´e ait HADİCE HANIM; Ludwick Alevy´ye ait KARDİNAL ÂİLESİ; Mehmed Rauf´a ait SERÂB adlı romanlar olmak üzere çeşitli hikâyeler yer almaktadır. Bunun yanı sıra her sayıda tefrika halinde Ali Haydar Emir´e ait SULTAN SELİM-İ SÂLİS, İbnürrefik Ahmed Nuri´ye ait ŞÂİR ve sondan eksik olmak üzere Şihabeddin Süleyman´a ait ARALARINDA piyesleri dahildir.
"Nusret Efendi´nin mücerrebâtından [deneyler] havass-ı şerif ve birkaç nev yağ ve su ve senderus yani ham kehribar ve havlican kökü ve anber ve misk terkibleri [karışım] işbu kitabın derununda cem´ ve tertib olmuşdur."
II. Meşrutiyet´ten sonra yayın hayatına başlayan derginin kendi devri açısından önemi, daha önce dağılan Servet-i Fünun topluluğuna mensup edebiyatçıların eserlerine geniş ölçüde yer vermesinden ileri gelmektedir. Cenab Şehabeddin´in başyazarlık yaptığı derginin yazar-şair kadrosunda Abdülhak Hamid, Tevfik Fikret, Ahmed Haşim, Halide Edib, Ömer Seyfeddin gibi önemli edebiyatçılar yer almıştır.
Muhyiddin İbnü´l-Arabî´nin tüm fikirlerinin özeti mahiyetindeki bu temel eser, 27 peygamberin her birinin hikmetlerine mahsus olmak üzere 27 bölüme ayrılmıştır. Ele aldığı meselelerin zor anlaşılır olmasının yanı sıra dil olarak da çok karmaşık bir yapıya sahip olan eser üzerine çok sayıda şerh ve reddiye yazılmıştır. O kadar ki İslam tarihinde lehinde ve aleyhinde bu kadar tartışmanın yapıldığı başka bir esere rastlamak güçtür. Söz konusu şerhlerden biri de müzayedeye sunulan bu eserin mütercimi Abdullah Bosnevî´ye aittir. Yazarın "Tecelliyâtu Arâisi´n-Nusûs" adıyla yaptığı ilk Türkçe şerh, ilim çevrelerinde çok tutulup iki kez basılmıştır.
Divan edebiyatının son büyük tasavvufi mesnevisi Hüsn ü Aşk´ta tüm kişi ve yer adları tasavvufi bir semboldür. Türk edebiyatında Kutadgu Bilig´den sonra soyut kavramların teşhisine dayalı yazılmış nadir mesnevilerden biri olan eserin edebî açıdan en önemli özelliği, o zamana kadar yazılmış mesnevi tarzındaki hikâyeleri şiir yönünden aşma gayretidir. Yazıldığı tarihten günümüze kadar önemini korumuş olan eser, yerli ve yabancı hemen tüm tenkitçiler tarafından olağanüstü bir eser olarak değerlendirilmiştir.
Divan şairi ve hattat Abdullah Hulusi tarafından kaleme alınan eserde Osman Gazi zamanından başlayarak Abdülmecid dönemine gelinceye kadarki sultan, sadrazam, şeyhülislam ve kaptan-ı deryaların doğum ve ölüm, cülus, atanma ve görevden ayrılma tarihleri cetvel halinde gösterilmiştir.
Yeniçeri Ocağı´nın kaldırılıp eşkinci teşkilâtının kurulmasının gerekliliğinden, bunun için yapılan toplantıdan ve toplantıya katılan isimlerden bahseden bir eserdir.
Dürr-i Yektâ, Osmanlı alimi ve kazasker olup yeniçeriliğin kaldırılması esnasında padişahın yanında yer aldığı bilinen İmamzâde Esad Efendi´nin Hanefi fıkhında kabul gören görüşlerden derleyerek kaleme aldığı Türkçe ilmihal kitabıdır.
Ciltlerin baş sayfalarında Sadeddin Başer´in yazdığı, kitapların Kadir Mısıroğlu tarafından kendisine hediye edildiğine dair Osmanlıca ve Arapça notlar yer almaktadır.
