NADİR, 10.09.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Erken Cumhuriyet döneminde yayınlanan muhalif bir mizah gazetesi Zümrüdüanka, Cumhuriyet´in ilk yıllarında yaşanan önemli siyasal gelişmeler ve toplumsal dönüşümleri, ayrıca yayınlandığı dönemdeki basın özgürlüğünün durumunu mizahi bir üslupla ele alarak farklı bir bakış açısı sunmuştur.
Türkiye´nin en uzun ömürlü mizah dergilerinden olan Akbaba, 1922 yılında Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuş ve kesintilerle birlikte 1977´ye kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Zaman içerisinde de toplumun yoksul kesiminin dergisi olarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
İstanbul Küçükmustafapaşa civarındaki Gül Cami-i Şerifi mahallesinde oturan bir hanımın, Eyüp mahallesinde oturup fişenkhanede makinist olan eski eşine açtığı alacak davasına ilişkindir.
Almeh [Almee] Mısır´daki cariye veya kadın eğlence sınıfına verilen addır. Âlimeler, klasik şiir söylemek, dans etmek ve nükteli bir şekilde konuşmak için eğitilmiş kadınlardır.
1891-1944 yılları arasında çıkarılan ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı olan Servet-i Fünun, Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili yayınlarındadır.
1891-1944 yılları arasında çıkarılan ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı olan Servet-i Fünun, Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili yayınlarındadır.
1891-1944 yılları arasında çıkarılan ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı olan Servet-i Fünun, Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili yayınlarındadır.
Türkiye´nin ilk terzi okulu "Türk Kadınları Biçki Yurdu", 23 Temmuz 1913´te Paris Terzi Akademisi´ne üye olan ve okulun müdireliğini üstlenen Behire Hakkı tarafından Cağaloğlu´ndaki Taş Mektep´te açılmıştır.
"Hayali bir resim; fakat en şöhretli asar/Şanla, zaferle, müzeyyen bir mezar/Koca bir milletin mümessili başında türbedar/Ah! Bu yeşil perde altında neler var..."
Mektup, "Artık bekarlığa veda ederek teehhüle [evliliğe] karar verdiğiniz ve bâhusus ismetlü hemşiremiz Hatice Hanımefendi´yi intihab buyurduğunuz [seçtiğiniz] ve bi-mennihi Teâlâ nişanlandığınızı işittiğim zaman ne derecelere kadar memnun ve müftehir olduğumu tarif edemem." ifadeleri ile başlamaktadır.