İthaf, "Sanatçı ustalıkları çeşitli Gönenç'gilleriden özellikle fidanlar ince çiçeklerle temiz kızlarıma surları açık, başarıları sürekli olsun, 2 Kasım 1979, Oğuz Tansel" şeklindedir. Oğuz Tnasel, 1915'te Batı Toroslar'ın kuzeye bakan yamaçlarında, Meyre köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümündeki öğrenimini bitirmeden yeterlik sınavı vererek öğretmenliğe geçti. Ortaokullarda öğretmenlik yaptı. 1969'da sağlık nedeniyle emekliye ayrıldı. Ölçülü uyaklı ilk şiirleri 1937'de Servetifünun'da ve Varlık dergisinde çıktı. Toplumsal gerçekçi çizgide sevgi, kardeşlik, özgürlük, barış, eşitlik temalarını işlediği şiirlerinde yalın bir söyleyişe ulaştı. Türkçeyi ustalıkla kullanarak, halk söyleminden, folklorik ögelerden yararlandı. Doğayı betimleyen ikilemelerden özellikle yararlanması ondaki şiirsel coşkunun bir sonucudur. Doğayı betimlerken anlattığı hep insandı. Masallar derledi. Sözcük ekonomisine ve matematiğe dayalı, titiz dil işçiliği şiirlerinde olduğu kadar masallarında da görülür. Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü ilk kez 1977'de Oğuz Tansel'e verildi. Oğuz Tansel 30 Ekim 1994'te Ankara'da öldü.
İthaf "Mümtaz Arıkan kardeşe dostlukla Arif Damar 15 Temmuz 1996" şeklindedir. 3 Temmuz 1925’te Çanakkale’nin Karainebeyli köyünde doğan Arif Damar, Yenikapı Ortaokulu’ndan sonra İstanbul Erkek Lisesi’ndeki öğrenimini yarım bırakıp çeşitli işlerde çalıştı. Ankara’ya giderek 1944 – 1947 yılları arasında Atatürk Orman Çiftliği’nde memurluk yaptı. Kayseri ve Sivas’ta sürgün alaylarındaki askerliğinin bitiminde, 1950 yılında İstanbul’a döndü. Uzun süre muhasebecilik yaptıktan sonra Suadiye’de açtığı Yeryüzü Kitabevini işletti. Arif Barikat adını kullandığı ilk şiirlerini 1940’lı yılların başında Yeni İnsanlık, İnsan, Gün dergilerinde yayımlayan Damar, 1945 yılında Ant dergisinde yayımladığı şiirlerle adını duyurdu.Bir süre yönetimine de katıldığı Yeryüzü dergisinde 15 Kasım 1951’de yayımlanan “Dayanılmaz” adlı şiirinin ardından gizli örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla tutuklandı. İki yıl tutuklu kaldı ve delil yetersizliğinden bırakıldı. Birçok kez şiirleri nedeniyle koğuşturmaya uğrayan Arif Damar’ın Günden güne (1956) adlı şiiri 22 Ocak 1957’de kitabı toplatıldıysa da, yargılanma aklanmasıyla sonuçlandı. 24 Kasım 1967’de Türk Solu dergisinde yayımlanan “Che İçin” başlıklı şiirinden dolayı açılan davada da aklandı (12 Temmuz 1968). Suadiye’de kendisine ait Yeyüzü Kitabevi’nde “yasak yayın bulundurduğu” gerekçesiyle 6 Temmuz 1982’de sıkıyönetimce gözaltına alındı, bir süre sonra serbest bırakılıp dava açıldı ve üç ay hapse çarptırıldı (16 Eylül 1982). Bozcaada Tutukevi’nde yattı (Nisan 1984). Seslerin Ayak Sesleri (1975) adlı kitabında “Vietnam” başlıklı eski bir şiirin Sakarya gazetesinde yayımlanması üzerine açılan davada sivil mahkeme görevsizlik kararı verdi. (5 Kasım 1983) dosyasının gönderildiği Gölcük Askeri Mahkemesi’ndeki yargılama ise aklanmayla sonuçlandı (8 Mart 1984).
"Halide Nusret; Süleyman Nazif; Midhat Cemal; Aka Gündüz; Ahmed Rasim; Ahmed hikmet; Faruk Nafiz; Halid Fahri; Haşim Nahid, Server Ziya; Hüseyin Suad; Memduh Necdet; Mehmed Nureddin; Tevfik Fikret…"e ait yazı ve şiirler içermektedir. Kitabın başlık yazısı ise Hattat Halim Özyazıcı ketebelidir/imzalıdır.
Osmanlı Devleti'nde 1868-1876 yılları arasında hazırlanan ve daha çok borçlar, eşya ve yargılama hukuku esaslarını içeren kanun metni olup, İslam hukukuna dayalı olarak hazırlanan ilk kanunlar olduğu için sadece Osmanlı hukuk tarihi bakımından değil İslam hukuk tarihi bakımından da dikkate değer bir öneme sahiptir ve İslam ülkeleri tarafından hazırlanan kanunlara öncülük ve örneklik etmiştir.
Türkçe kaleme alınan sözlük ve gramer kitabı olup Mısır'da konuşulan Türkçe'nin gramerini ortaya koyan, günümüze kadar gelmiş en eski tarihli eserdir. Eserde Türkî olarak adlandırılan dil, Oğuz özellikleri taşımakta ve teorik kısım, Türk karşıtı Mısırlı ulemaya Türkçe'nin de en az Arapça kadar yetenekli bir dil olduğunu ispatlamaya çalışmaktadır.
"Sultan Selim-i Salis tarafından 1221 senesi Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart nezdine sefaretle i´zam kılınan rical-i Bâb-ı Âlî´den Seyyid Vahid Efendi´nindir."
"Halide Nusret, Süleyman Nazif, Midhat Cemal, Aka Gündüz, Ahmed Rasim, Ahmed Hikmet, Faruk Nafiz, Halid Fahri, Haşim Nahid, Server Ziya, Hüseyin Suad, Memduh Necdet, Mehmed Nureddin, Tevfik Fikret…"