İthaf, "Sevgili Kiraz, sergi hazırlıklarım süresince bana gösterdiğin sabır ve anlayışa çok çok teşekkür ederim. Savaştan bir gün önce yazılmıştır. 14.1.1991" şeklindedir.
Mahkeme Kapısı, Çelme hikayesi dolayısıyla yargılanan Sait Faik'in kitap neşretmeye ara verdiği dönemde Haber-Akşam Postası gazetesinde muhabirlik yaptığı sırada mahkemelerde yaptığı röportajlardan oluşmaktadır.
Doktor Ahmet Süheyl Ünver, Menbaü'l-İrfan Rüşdiyesi ve Mercan İdadisi'nİ bitirdikten sonra 1915'de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye başlamış fakat bir süre sonra ayrılmıştır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 1921 yılında bitirmiştir. Medresetü’l Hattatin’de ebru, tezhip, minyatür ve hüsn-i hat öğrendi. Ressam Hoca Ali Rıza’dan karakalem ve suluboya, Yeniköylü Nuri, İsmail Hakkı Altunbezer ve Tahirzade Hüseyin Efendi'den yazı meşk etmiştir.
İthaf, "18-Temmuz-1950, Şahap Yahyaoğlu'na sevgilerimle, Ratip T. Burak" şeklindedir. 1921 yılında Heybeliada’daki Yüksek Denizcilik Okulu’nu bitirdi. 1922 yılında ilk karikatürlerini Aydede dergisinde yayımladı. 1926 – 1928 arasında İsmet İnönü’nün desteğiyle, Paris’te resim eğitimi gördü. Türkiye’ye döndükten sonra resim öğretmenliği ve çeşitli basın organlarında çizerlik yaptı. 1936 yılında Ankara’ya yerleşen sanatçı, bazı resmi kurumlarda ressam olarak çalışmasının yanında, Ulus gazetesinde karikatürler çizdi. 1950 yılında İstanbul’a dönerek Hürriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Halk adında bir gazete çıkarma girişimi kısa ömürlü oldu. Ulus gazetesinde çizdiği siyasi içerikli bir eleştiri karikatürü nedeniyle 1956 yılında 18 ay hapis cezası aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra 1961 yılında Kurucu Meclis’e CHP üyesi olarak girdi. 1961 – 1965 yılları arasında CHP milletvekilliği yapan Burak, Akşam ve Yeni İstanbul gazetelerine çizgi roman serileri üretti. Bazı yapıtları da kitaplaştırıldı.
İthaf "Suna ve Erdoğan Tanaltay dostlara içtenlikle 10.1.1983 imza" şeklindedir. 1930'da Erzurum'da doğdu. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun olarak aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalıştı. Bir süre profesyonel sinemada çalıştı. Ayasofya Müzesi'nde uzman olarak görev aldı. Dokuz Eylül ve Mimar Sinan Üniversitelerine bağlı Güzel Sanatlar Fakültelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı ve 1982 başında Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi öğretim görevliliğinden emekli oldu.1998'de vefat etti.
Yayıncı, editör ve yazar İbrahim Hilmî Çığıraçan 1876'da Tulça kasabasında doğdu. Türkiye’deki ilk Türk yayıncılardandır. 1896’da kurduğu matbaada tarih, edebiyat, siyaset, din ve sosyal konularla ilgili 1000’den fazla kitap yayımlamıştır. 1963'de İstanbul'da vefat etmiştir.
Fuat Bayramoğlu [1912-1996] Büyükelçi, Dışişleri ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, şair. 1945'te "Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü"nde göreve başlayan Bayramoğlu, Kıbrıs ve Kudüs Başkonsolosluklarında çalıştı. 1957 yılında ilk Büyükelçilik görevini Oslo'da yaptı. Daha sonra sırasıyla Bağdat, Tahran ve Roma'da Büyükelçilik görevini sürdürdü. 1963'te mevcut sıfatını kullanarak Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri olan Bayramoğlu, 1964 senesinde Brüksel Büyükelçisi olarak göreve başladı. Sonra, 1966'da ikinci kez Roma Büyükelçiliği'ne, 1969 yılında da Moskova Büyükelçiliği'ne gönderilen Bayramoğlu, 1971 yılı sonunda Türkiye'ye temelli dönüş yaptı ve Dışişleri Bakanlığı bünyesinde yüksek müşavir oldu. 1972'de de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nde görev yaptıktan sonra 1977 yılında ilerleyen yaşından ötürü emekli oldu. Şiirle çok küçük yaşta tanışan Bayramoğlu, “Derviş” mahlasıyla yazdığı şiirleri sekizinci sınıfta iken bir araya getirip Dîvân-ı Fuad Bayramîzâde adıyla bir divan tertip etti. Ahmet Hamdi Tanpınar, Emin Âli Çavlı, Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin gibi fikir ve edebiyat adamlarının öğretmen olarak görev yaptıkları Ankara Erkek Lisesi’nde Ahmet Muhip Dıranas’la, Mülkiye Mektebi’nde de Cahit Sıtkı Tarancı ile dostluk kurdu. Dışişleri Bakanlığı’nda çalışırken Cevat Dursunoğlu, Bedrettin Tuncel, Suut Kemal Yetkin, İsmail Habip Sevük, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ahmet Kutsi Tecer gibi edebiyat ve kültür adamlarının “çarşamba sofraları” adını verdikleri sohbet toplantılarına katılmaya başladı. Avrupa yıllarında uzak kaldığı şiire çoğu şair olan bu aydınlar arasında yeniden döndü ve hayranı olduğu Yahya Kemal’le 1945’te tanıştıktan sonra rubâîye yöneldi. Klasik rubâî formunu ve vezinlerini büyük bir ustalıkla kullandı. Sade bir Türkçe ile başta Ömer Hayyâm olmak üzere bütün rubâî şairleri gibi hayat ve dünyanın geçiciliği, ölüm, hiçlik duygusu, kadere boyun eğme, tevekkül, çabuk geçen ömürden kâm alma temalarını işlemekle beraber bazı rubâîlerinde şahsî hayat tecrübelerinden kaynaklanan duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir.
"Aşk-ı Mevlana ile Hayretzede Mevlevî Seyyid Hasan Leylek Dede" ile alakalıdır. Leylek Dede, Yenikapı Mevlevîhânesi'nde vazifesi olan dedelerden biridir.
Başarılı bir eğitimci olup öncelikle kızların eğitimine dikkat çekerek Darülfünun İnas [Kız] Şubesi'nin kuruluş çalışmalarında yer alan, aynı zamanda sosyal faaliyetleriyle Osmanlı'nın son döneminde öne çıkan devlet adamı ve hukukçu Seydişehrî, özellikle Batı'daki ilmî gelişmeleri yakından takip ederek İslam ve İslam dünyasıyla alakalı bazı yayınları tercüme etmiş ve reddiyeler kaleme almıştır. Çalışmalarının birçoğu kendi alanında ilk olma özelliği taşıyan Seydişehrî tarafından kaleme alınan bu eser ise nikah ve boşanma hukukuna dairdir.
Yirminci yüzyılın en büyük halk ozanı Âşık Veysel'in (1894 - 1973), 1944 yılında "Deyişler" adlı 95 sayfalık ve 1949 yılında "Sazımdan Sesler" adlı 32 sayfalık iki eseri yayımlanmıştır. Müzayedeye sunulan bu eser, önceki eserlerde yer verilen şiirleri içermenin yanı sıra, yeni şiirlerle genişletilmiş ve kitaba ayrıca ozanın hayat hikâyesi de eklenmiştir. Âşık Veysel'i Türkiye'ye tanıtan Ahmet Kutsi Tecer'in ön sözü, görme engelli olan olan ozanın parmak izi ve mührüyle...
Semih Balcıoğlu, 1928 İstanbul'da doğdu.
Işık Lisesi'ni ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin Grafik Bölümü'nü bitirdi.
İlk karikatürünü 1943 yılında Akbaba Dergisi'ndeki Genç Fırçalar bölümünde yayınladı, o günden sonra karikatürü hiç bırakmadı. Amcabey, Akşam, Dünya, Hürriyet ve Tercüman, Politika, Yeni Yüzyıl gazetelerinde çalıştı. Çarşaf ve Çivi dergilerini yönetti. Meslek hayatı boyunca 49 ödül kazandı ve Gabrova Mizah Evi'nin yaptığı oylama sonucu dünyanın en iyi 106 çizerinden birisi oldu. Türkiye’de ilk üç boyutlu karikatürü gerçekleştirdi.
67 kişisel sergi açtı. Eserleri Tolentino, Gabrovo, Basel ve Varşova'daki karikatür müzelerinde yer alır.
Akademisyen olmamasına karşın, edebiyat ve folklor alanlarında çok önemli çalışmalara imza atmış olan Tahir Alangu'nun (1915 - 1973) yayımlanan ilk eseri… Robert Anhegger, Walter Ruben ve Andreas Tietze'nin çıkardığı "İstanbul Yazıları" dizisinin 10. kitabı...
Çok temiz...
İKSV Tasarım tarafından hazırlanan ve 550 adet basılan bu kitap, Can Yücel'in (1926 - 1999) 1982 yılında YAZKO'dan çıkan kitabının, baştan başa Burhan Uygur resimleriyle yeniden yaratılmış, özel bir basımı... Künye sayfasında sahibi belirlenemeyen bir ithaf yazısı ve imza yer alıyor. 52 numaralı kopya...
Mekteb-i Sanayi ve Galatasaray Lisesi´nde muallimlik yapmış olan Ernest Mamboury, İstanbul´u, Bizans ve Türk devirlerindeki tarihçesi, coğrafyası ve sanatı ile incelediği eserini tam 300 fotoğraf, harita ve planla süslemiştir. Ayrıca İstanbul topoğrafik haritası [33x36 cm] ve İstanbul turistik haritası [38x50 cm] mevcuttur.