Yayınevinin ''Ünlü Sanat Şehirleri Serisi''nden olan İstanbul kitabında yazar Hermann Barth, 103 adet resim eşliğinde akıcı bir edebi üslupla İstanbul'un tarihi, anıtlar, arkeoloji müzesindeki yapıtlar ve 20. yüzyıl başlarındaki İstanbul'da çağdaş yaşam ve şehrin, bilhassa Boğaziçi'nin görülmeye değer belli başlı yerlerinden söz etmektedir.
Hüseyin el-Cisr'in, 2. Abdülhamid'e ithaf ettiği ve ödüllendirildiği Risaletü'l-Hamidiyye, İslam dininin inanç esasları, amelî hükümlerinin hikmetleri ve Hz. Muhammed'in peygamberliğinin ispatı hakkında kaleme alınmıştır.
Nihal Yalaza Taluy: Puşkin, Gogol, Tolstoy, Dostoyevski gibi Rus edebiyatının belli başlı bütün yazarlarının eserlerini Türkçeye çeviren, edebiyatımızın en yetkin çevirmenlerindendir.
Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever, Sait Faik, Orhan Kemal gibi birçok şair ve yazarın Orhan Veli hakkında yazılarını içeren Papirüs dergisi sayısıdır.
Vahdet-i vücud konusundaki düşünceleriyle tanınan İranlı mutasavvıf Aziz Nesefi, müridlerinin kendisinden kâinat, insan vs. hakkında bir kitap yazmasını istemeleri üzerine bir kitap kaleme almış, ancak uzun görüldüğü için özetleyerek Zübdetü'l-Hakayık adlı bu eserini yazmıştır.
Gustave Lanson’un (1857 - 1934), edebi bir metne yaklaşım yöntemini gösteren bu eseri, tarih ile edebiyat tarihinin farkını göstermesi açısından da alanında kurucu bir eserdir. Mehmed Fuad Köprülü’nün 1913 yılında Bilgi Mecmuası’nda yayınlanan ve alanındaki ilk çalışmalardan olan Türk Edebiyatı Tarihinde Usûl adlı makalesinin en temel kaynağı da Lanson’un bu çalışmasıdır.
Son birkaç sayfadaki çillenmeler ve hafif eskime belirtileri dışında çok temiz...
Özellikle, A. Kadir'le birlikte yaptıkları İliada ve Odysseia çevirileriyle tanınan, eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı, filolog, arkeolog ve denemeci Azra Erhat'ın (1915 - 1982) denemeleri… "Canım Melek'e, Bu kitap onu bir ay oyalasın diye" ithafıyla imzalı... Yazar ayrıca ilk sayfaya, muhtemelen baskıda unutulmuş olan künye bilgilerini de eklemiş: "Kapak: Sait Maden, Foto: Ara Güler"
Sırrı Paşa´nın valilik görevleri sırasında yaptığı resmi yazışma ve konuşmalarla birçok şahsi mektup ve yazıları içermektedir. Bu eserde, Paşa´nın özellikle vilayet gazetelerine ilişkin görüş, faaliyet ve uygulamaları yer almaktadır.
Yazmaya oldukça geç başlayan ve ilk kitabını 50 yaşından sonra yayımlayan Abdülhak Şinasi Hisar´ın (1887 - 1963) bütün kitapları gibi, bu kitabının da başrolünde eski İstanbul var. Yazar ve çevirmen Reşat Nuri Darago´ya "Eski dostum ve Boğaziçi komşum, kıymetli edip ve münekkit" hitabıyla imzalanmış.
Türk kültürüne çok önemli katkılar sağlamış olan Ord. Prof. Süheyl Ünver (1898 - 1986); tıp doktorluğunun yanı sıra yazar, araştırmacı, arşivci, minyatürcü, tezyinatçı, hattat ve neyzendi. Çok sayıda kitabı dışında; dergi, gazete ve ansiklopedilere de sayısız yazı yazmıştır. Müzayedeye sunulan ürün, Süheyl Ünver´in İstanbul´un Fethi´nin 500. Yılı anısına yayımladığı ve o güne kadar işlenmemiş belgelerden yararlanarak Fatih Sultan Mehmed´in ilim ve sanatla ilgisini ve kişilik özelliklerini ortaya koyduğu bir eserdir. İthafsız imzalı...
İlme asıl katkısını, yakın dönem Osmanlı siyasi hayatı üzerine çalışmalarıyla sağlayan Türk anayasa hukukçusu Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'nin Siyasi Hayatında Batılılaşma Hareketleri adlı bu eseri hakkında; "Bu kitabımı, Atatürk Devrimini hayatları pahasına korumasını bilmiş olan, yeni bir devrin öncüsü, şerefli bir neslin temsilcileri, 28 Nisan gençlerine ithaf ediyorum." ifadelerini dile getirmiştir.
Aslı Sanskritçe olan fabl türündeki bu eser, ismini eserdeki ilk öykünün kahramanları olan Kelile ve Dimne adındaki iki çakaldan alır. Batı dillerine de çevrilen eser pek çok yazarın ve şairin ilham kaynağı olmuştur.
Safevi devri Fars şiirinin büyük ustalarından olan ve Safevi sarayında Melikü´ş-Şuara lakabıyla anılan Saib-i Tebrizî´nin şiirlerine Türk edebiyatında birçok şerh yapılmıştır. Bunlardan Hulusi Efendi´ye ait olan bu çalışma, bazı araştırmacılar tarafından şerh olarak kabul edilse de daha çok, genişletilmiş mensur bir çeviri görülmektedir.
Yazmaya oldukça geç başlayan ve ilk kitabını 50 yaşından sonra yayımlayan Abdülhak Şinasi Hisar´ın (1887 - 1963); varlık içindeyken ihtirasları, tuhaflıkları ve alafranga merakı yüzünden bir türlü rahata kavuşamayan, her şeyini yitirdikten sonra da Bektaşi şeyhliğine soyunan, unutulmaz karakteri Ali Nizami Bey´in sergüzeştini anlattığı uzun hikâyesi...