Toderini’nin Letteratura Turchesca adlı kitabı Osmanlı yazmaları, müellifleri, medrese ve mektepleri, kütüphaneleri, edebiyatı ve bilim hayatına dair bir eserdir. İçeriği yönünden kitaba Türk bilim tarihine ait bir çalışma diye bakmak mümkündür. Müellif İstanbul’dan Venedik’e döndüğünde hem devlet adamı hem bir âlim olan senatör A. Quirini Stampalia’dan büyük destek görmüş, kitabını onun teşvik ve yardımıyla neşretmişti. Rusya’nın Portekiz büyükelçisi M. Bulgakow eseri bir yazı ile Rusya İmparatorluğu’nun ileri gelen âlimlerine göndermiştir. Bu çalışmanın en önemli yanlarından biri, birinci cildin başında yer alan ve eserin yazılış sebebini açıklayan kısmıdır. Toderini, Osmanlı kütüphanelerinin girişinde, “İlim Çin’de de olsa onu arayınız” hadisinin yazılı olduğunu hatırlatarak bu görüşün İslâm’ın öz kaynaklarıyla çeliştiğini söyler, kitabında yer verdiği konuların çeşitliliğiyle Türkler’in ilme olan düşkünlüğünü göstermeye çalışır ve bu ön yargıyı ortadan kaldırmayı amaçladığını belirtir.
Son dönem Osmanlı maliyeci, gazeteci ve tarihçisi olan Mehmed Ata Bey tarafından kaleme alınan bu eser, genel edebiyat antolojisi olup uzun yıllar okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur.
19. yüzyılda Anadolu'da yetişen şair mutasavvıfların en önemlilerinden olan ve Kuddusî Baba olarak tanınan Şeyh Ahmed'e ait bu divan, tasavvuf ve ilahî aşk içerikli şiirlerden oluşmaktadır.
İthaf, "Ulla x Demir - İsveçten bir tutam hasret, sevgiyle, 76" şeklindedir. Kitap, Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü, Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'ın İsveççe çeşitli şiirlerinin bulunduğu bir derlemedir.
Süvari Yüzbaşı Ahmed (Ataman) (1897 - 1948); Yunan İşgali sırasında İzmir’de ağır muamelelere maruz kalmış, Milli Mücadele’de Akhisar cephesinde bulunmuş ve İzmir’in kurtuluşu sırasında şehre ilk girenler arasında yer almış, İstiklâl madalyası sahibi bir kahramandır. Milli Mücadele döneminin önemli kaynaklarından biri olan bu eser, yazarın bizzat içinde yer aldığı Milli Mücadele’de yıllarına ait anılarını içermekle birlikte, daha çok rapor, telgraf, harita ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş bir belgesel niteliği taşımaktadır.
Özelliksiz, siyah bez cilt içinde, çok temiz...
Amerikalı televizyon yapımcısı ve belgeselci Marianna Norris tarafından hazırlanan ve dünya çocuklarının gündelik yaşamlarından kareler sergileyen bu albüm dizisinin Türkiye fotoğrafları Ara Güler tarafından çekilmiş. Dizi editörü ve metinlerin yazarı Marianna Norris tarafından imzalı... Hafif yorgun şömizi ve orijinal cildi içinde, çok temiz...
Beş Hececi şairlerden, Akbaba dergisi ve Akbaba Yayınevi´nin kurucusu Yusuf Ziya Ortaç’ın (1895 – 1967), Eski İstanbul Valisi ve Sağlık Bakanı Fahrettin Kerim Gökay´a (1900 - 1987) yazılmış bir mektup… Şair, görevinden alınan Fahrettin Kerim Gökay´ın yerine getirilen, biraz şişmanca Ethem Yetkiner´i kastederek şöyle yazıyor: "Ah Aziz Gökay´ım, İstanbulda vali olmak, Ankara´da vekil olmaktan çok zor... Sizin boş bıraktığınız o koltuk, kafayla dolar, göbekle değil! ..." Akbaba Yayınevi antetli kâğıda...
Edebiyat tarihçiliği ve dilciliği yanı sıra, biyografi çalışmalarıyla da Türk edebiyatına büyük katkılar sağlamış olan Prof. Agâh Sırrı Levend (1894 - 1978), bu eserinde gençlik ve eğitim sorunları üzerinde duruyor.
Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlakî ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir. Bu önemli eseri şerh eden Boşnak asıllı Osmanlı alimi ve şarihi Sudi Efendi ise özellikle Fars dili ve edebiyatı konusunda döneminin başarılı alimlerinden biri olup Arapça ve Türkçeden de eserler tercüme etmiş ve İbrahim Paşa Sarayı´ndaki Gılman-ı Hassa´ya hocalık yapmıştır.
Milli kültürümüzde büyük insanların biyografilerinin azlığından yakınarak ünlü mutasavvıflara dair eserler kaleme almış olan son devir düşünür, yazar ve idarecilerinden Mehmed Ali Ayni, bu eserini Carra de Vaux´nun "Gazâlî" adlı eserini örnek alarak yazmıştır.