COĞRAFYADA İLK ADIM (Muallimlere Mahsûs), Faik Sabri, Amire Matbaası, İstanbul 1331, 142 s.; RESMİN USÛL-İ TEDRÎSİ, Amire Matbaası, İstanbul 1331, 64 sayfa metin ve 25 levha, 17x23 cm
Tanzimat´tan sonraki Türk edebiyatının tanınmış edebiyatçısı Şemseddin Sami, roman ve tiyatro yazarlığından gazeteciliğe, lügatçilikten ansiklopedi yazarlığına kadar değişik alanlarda önemli eserler vermiş bir isimdir.
Yazarın, kitabı sunum sayfasında yırtık mevcut olup, cilt sırtı kısmen ayrıktır.
İthaf, "Aziz Kardeşim Avukat Orhan Kutbay´a en derin muhabbetlerimle. Aydın: 29-VI-1955 Dr. Bedri Noyan" şeklindedir. Kitap içerisinde "Bu kitap satışta değildir. Dost ve mevzu ile alâkalı zevâta yollanmıştır. Mevcud tertip hatâlarının düzeltilmesini ve kitabın alındığının bildirilmesini istirham ederim." açıklamasıyla bir düzelti cetveli yer almaktadır.
Osmanlı tarihçisi Peçuylu İbrahim, kendisine tanınırlık kazandıran bu tarihini 1640´ta yazmaya başlamış ve kendisinin 1593´ten itibaren tuttuğu notları, isimlerini zikrettiği Osmanlı tarihçilerini ve başka görgü şahitlerinin bilgilerini kaynak almıştır. Aslında Kanuni Sultan Süleyman devrinde meydana gelen savaşları kapsayan bir eser olarak tasarladığı tarihini, Budin beylerbeyinin tavsiyesi üzerine genişletmeye karar vererek Kanuni döneminden kendi çağına kadarki olaylar ile barış anlaşmalarını eklemiştir ve böylece eser, Kanuni´nin cülusundan IV. Murad´ın vefatına kadar gerçekleşmiş olayları kapsayan bir tarih halini almıştır. Yazar, barış anlaşmalarıyla ilgili kısımları Osmanlı kaynaklarında yeterli bilgi bulunmadığı yalnızca Macar kaynaklarını değerlendirerek kaleme almıştır.
Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerle Türkçeye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer veren lügat; kelimelerin seçilişi, anlamlandırma ve örnek cümleler bakımından döneminde ileri seviyede kabul edilmiştir. Sözlük "fetva" kelimesine kadar Muallim Naci tarafından hazırlanıp yayımlanmış, Nâci´nin ölümü üzerine geri kalan kısmı, Müstecabizâde İsmet Bey tarafından tamamlanmıştır.
Sırt kısmı kısmen ayrıktır.
Tanzimat´tan sonraki Türk edebiyatının tanınmış edebiyatçısı Şemseddin Sami, roman ve tiyatro yazarlığından gazeteciliğe, lügatçilikten ansiklopedi yazarlığına kadar değişik alanlarda önemli eserler vermiş bir isimdir.
Klasik Türk edebiyatının en önemli şairlerinden olan Fuzuli´nin divanında, türünde şaheser sayılabilecek nitelikte naatların yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman´ın Bağdat´ı zaptı vesilesiyle kaleme aldığı kasideler ve tasavvufi aşkın doruğuna ulaştığı gazeller yer almaktadır.
Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerle Türkçeye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer veren Lügat-i Nâcî; kelimelerin seçilişi, anlamlandırma ve örnek cümleler bakımından döneminde ileri seviyede kabul edilmiştir. Kelimelerin, asıl dillerindeki anlamlarının değil, Türkçede kazandıkları manaların gösterildiği sözlükte müellifin kendi şiirlerinden veya başka şairlerden örnek çeşitli mısra ve beyitler de yer almaktadır. Sözlük "fetva" kelimesine kadar Muallim Naci tarafından hazırlanıp yayımlanmış, Nâci´nin ölümü üzerine geri kalan kısmı, Müstecabizâde İsmet Bey tarafından tamamlanmıştır.
Sayfaları su lekelidir. Son sayfası yıpranmıştır.
İthaf, " Sayın Neşe Binark´a kırkyılların gerisinden tüm genç arkadaşlarıma en içten başarılar... Güzel güneşli günler, sevgiler. 9-11-1987" şeklindedir.
Son devir Türk mütefekkir ve yazar olan Mehmet Ali Ayni tarafından kaleme alınmış bu eserde, İmam Gazali Hazretleri´nin biyografisi, felsefesi işlenmiştir. Eserde aynı zamanda İmam Gazali´ye halef ve selef olan mutasavvıflara da yer verilmiştir.