Yozgat’ta doğdu, asıl adı Mehmed Said’dir. Şiirlerinde Fennî mahlasını kullandığı için daha çok bu isimle tanınmıştır. Tahsilini Yozgat’ta Demirli Medrese’de tamamladı. Daha öğrencilik yıllarında şiir ve edebiyatla meşgul olmaya başladı. Babası Kadızâde Hacı Sâdık Efendi ile devrin tanınmış devlet adamı ve şairlerinden Reîsülküttâb Âkif Paşa’nın yeğeni amcazadesi Ömer Râgıb Efendi’den Arapça, Farsça ve hat dersleri aldı. 1873’te Yozgat İdare Meclisi kâtipliğinde memuriyete başladı ve bu görevde uzun müddet kaldı. Bir süre Kayseri’de, daha sonra sırasıyla Boğazlıyan, İncesu, Kalecik, Yabanabad (Kızılcahamam) ve Sivrihisar’da çeşitli memuriyetlerde bulundu. Ardından Ankara’da vergi başkâtipliğiyle tahrirat kâtipliği yaptı. Bu sırada Ankara Valisi Âbidin Paşa’ya gönderdiği bir şiir dolayısıyla paşanın dikkatini çekince terfi ettirilip Ankara Valiliği İdare Meclisi başkâtipliğine getirildi. Bu görevde iken Ankara İdâdîsi’nde hat ve edebiyat, 1911’de de Ankara Erkek Öğretmen Okulu’nda hat dersleri verdi. Emekliye ayrıldıktan bir süre sonra 27 Ramazan 1336 (6 Temmuz 1918) tarihinde Ankara’da vefat etti; kabri Cebeci’deki Asrî Mezarlık’ta ise de yeri belli değildir.
Osmanlı Hat Sanatı'nda "Şevki Mektebi" isimli yazı ekolünün sahibi Mehmed Şevki Efendi ile dayısı ve aynı zamanda hocası olan Mehmed Hulusi Efendi'yle birlikte verdikleri bu icazetame hat sanatımızın tarihine örnek teşkil edebilecek bir icazetnamedir. İlk icazetini kendisi gibi hattat olan dayısı Mehmed Hulusi'den alan Mehmed Şevki Efendi, Hafız Osman ve Mustafa Rakım'ın yazılarını inceleyerek sülüs, nesih ve rik'ada "Şevki mektebi" ismiyle anılan bir üslûbun sahibidir. Sanat hayatı boyunca her gün ilerleme gösteren Şevki Efendi, 1873 yılından itibaren daha narin bir üslupla son derecesine eriştirdiği bu yazı türlerinde günümüze kadar son merhale sayılmaktadır. Hattat Şevki Efendi'ye sülüs-nesih ve rik'a dersleri veren ve onun ilk hocası sayılan Mehmed Hulusi, Koca Râgıb Paşa Kütüphanesi birinci hâfız-ı kütübü, Nusretiye Camii kürsü şeyhi ve birçok hattat yetiştiren bir hocadır. Ali Vasfi'nin talebesi olmakla beraber hat sanatındaki yeri orta derecede olduğu için kabiliyetli bulduğu yeğenine icazet verdikten sonra onu, hattını ilerletmesi için Kazasker Mustafa İzzet Efendi'ye götürmek istemiş ancak Şevki Efendi bunu kabul etmemiştir. *Çerçevenin ölçüsü 31x25 cm'dir.
Meşhur Hattat Seyit Halil Şükrü Efendi 1249 Hicri Sülüs Nesih Hadis koltuklu levha, altın tezhipli, ebru pervazlı, müze camlı ahşap çerçevesinde, çerçeve içi ölçü 19x27 cm
Fetih Suresi 4. ve 5. ayetler: "O, imanlarına iman katsınlar diye mü´minlerin kalblerine huzur indirdi. Göklerin ve yerin askerleri Allah´ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Allah işini böyle hikmetle çevirir, mü´minlerin gönüllerine huzur verir, onlara görünmez askerleriyle yardım eder) Ki inanan erkekleri ve inanan kadınları, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere soksun, onların kötülüklerini de örtsün. Gerçekten bu, Allah katında büyük bir başarıdır."
Ömer Vasfi Efendi, 1880'de İstanbul'da doğdu. Babası Hırka-i Şerif Camii hatibi Eyüp Sabri Efendi’dir. Hattat Çukurcumalı Kadri Efendi’den aklam-ı sitteyi meşke başlamıştır. Kazasker Mehmed Esad Efendi’nin cami derslerine devam ederek 1904’te ondan icazet almıştır. Bu arada Rifai Aziz Efendi’den nesta‘lik ve sülüs, Kâmil Akdik'den sülüs ve divanî yazılarını öğrenmiştir. Sâmi Efendi’den nesta‘lik ve celîsini, sülüs celîsini tekrar meşkederek nesta‘lik yazıdan 1907’de icâzet aldı. 1899’da babasının vefatı üzerine Hırka-i Şerif Camii hatipliğine getirildi ve ölümüne kadar bu görevine devam etti. Mevlevî tarikatına mensup olan. Ömer Vasfi Efendi 26 Kasım 1928’de vefat etmiştir. Kabri Eyüp Gümüşsuyu Kabristanı’ndadır.
Hattat Şevki Efendi'ye sülüs-nesih ve rik'a dersleri veren ve onun ilk hocası sayılan Mehmed Hulusi, Koca Râgıb Paşa Kütüphanesi birinci hâfız-ı kütübü, Nusretiye Camii kürsü şeyhi ve birçok hattat yetiştiren bir hocadır. Ali Vasfi'nin talebesi olmakla beraber hat sanatındaki yeri orta derecede olduğu için kabiliyetli bulduğu yeğenine icazet verdikten sonra onu, hattını ilerletmesi için Kazasker Mustafa İzzet Efendi'ye götürmek istemiş ancak Şevki Efendi bunu kabul etmemiştir. Bu reddediş Osmanlı hat sanatında yeni bir üslub oluşturmuştur. *Çerçevenin ölçüsü 41x32 cm'dir.
Sivaslı Abdülehad Nuri hazretlerinin "Semâdan sırr-ı tevhîdi duyan gelsin bu meydâna" diye başlayan meşhur ilahisi. Yunus Emre ve birçok tasavvuf şairinin de irşada başlangıç temasıyla yazdığı bir tekke edebiyatı geleneği...