Gazzâli´den bir çok alanda ders almış bir öğrencilerinden biri, öğrendiği bu bilgilerin hangisinin ahirette kendisine yarayacağını öğrenmek istemesi üzerine müellif "Ey oğul" ile başlayan bölümlerden oluşan "Eyyühe´l Veled" adlı eserini kaleme almıştır. Gazzâli´nin Farsça kaleme aldığı eser, adı bilinmeyen bir kişi tarafından Arapça´ya çevirilmiştir. Eyyühe´l Veled´in günümüze çok sayıda el yazma nüshası ulaşmış olsa da Türkçe tercümeleri oldukça nadirdir. Satışa sunulan nüshada, serlevha, unvan sayfası ve sayfa kenarlarında bulunan cetveller altın tezhiplidir.
“Berberzâde” lakabıyla tanınan İbrahim Efendi Cihangirli olup hüsn-i hattı hemşehrisi Cihangiri Mustafa Efendi’den öğrenmiştir. Geçimini müstensihlikten çıkaran hattatın H. 1200/M. 1785 senesinden sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Kur´an-ı Kerim´in unvan sayfası, sure başlarında bulunan levhalar ve sayfa kenarlarında bulunan cetveller altın tezhiplidir.
Kur´an-ı Kerim´in unvan sayfası tamamıyla altın kaplama ve floral desenlerle süslenerek tezhip edilmiştir. Sure başlarında bulunan serlevhalar ve sayfa kenarlarında bulunan cetveller altın tezhiplidir. Deri cilt floral desenlerle süslenmiştir.
Kalenderî ve Bektaşî şairlerinden Derviş Yemînî Efendi´nin kaleme aldığı eserinde, "Fazilet" adını verdiği kıssalar ile Hz. Peygamber ve özellikle Hz. Ali´nin menkıbevi bir biyografisini meydana getirmiştir.
Kazaskerliğe kadar yükselen ve başta dokuz ciltlik "İhyâʾü ʿulûmi’d-dîn" şerhi olmak üzere din ilimleriyle ilgili eserleri de bulunan Yûsuf Sıdkı Efendi´nin, kaleme aldığı hac vazifesi konulu "Mi‘râcu’l-Mu‘temir ve’l-Hâc" eserinin müellif nüshasıdır.
1955 yılında Bağdat Güzel San‘atlar Akademisi’nin daveti üzerine hüsn-i hat dersleri vermek üzere Irak’a gitti. Türk hat sanatının burada da tesisleşmesine önayak olan verimli bir çalışma devresinin ardından 1959'da Türkiye’ye döndü. Sizlere sunduğumuz bu eser Macid Bey'in Bağdat'ta bulunduğu sırada yazdığı muhteşem bir eseridir.
Eserin yazım şekli Polorkir´dir. Pararlel metin içeren yazmalara güzel ve temiz bir örnektedir. Sırtı ve kapakları altın yaldız dekorlu tümüyle deri dönem cildinde.
Bu tarz metinler meddahlar tarafından topluluk önünde okunur; hangi tarihte okunduğu, nerede kalındığı gibi bilgiler uygun yerlere kaydedilir.
A) Bu kitabı Langada Tiryaki Mehmet bey okumuştur 1168 (hicri tarih)
B) Muhammed Efendi hane i sofralıkta Hazinedar Başı kıraat eylemiştir,
C) Galatada Arap cami mahallesinde merhum Muhtar Hacı Muhammed Ağanın kahvesinde İzzet Efendi kıraat edüp ahıyab ı safayab olunmuştur 1201 (hicri tarih)
D) Bu kitabı Dolmabahçede Longalı Kerim kıraat eylemiştir
E) Hudema i Hassa i Şahaneden(Padişahın özel hizmetçisi) İhsan Efendi kıraat etmiştir 1212 (hicri tarih)
İki ayrı sayfada Kul Kethudası ağa (Yeniçeri ocağının büyük subaylarından birinin ünvanı) yazmakta ve imzası mevcuttur.
İçerisinde birçok saray muhafızı ve silahları resmedilmiştir.