Hazreti Zekeriya´nın Allah'tan bir evlat isterken yaptığı "Ey Rabbim! Beni yalnız bırakma! Sen varislerin en üstünüsün." (Enbiya suresi, 89. âyet) duası ve "Allah´ım, ümmetinin çokluğuyla övünen Habib´inin hürmetine bana süratle uzun ömürlü salih bir evlat ver" duaları yazılıdır. Çevresinde sırasıyla Fetih suresinin ilk âyeti, İhlas suresi, Nazar duası, Âyetelkürsî ve adı geçen dualar; kenarlarında da Esmâ-i Hüsnâ ve hurufatlı vefkler vardır.
Cem‘iyyet-i Sûfiyye, II. Meşrutiyet sonrası İstanbul’da kurulan en örgütlü tasavvuf cemiyetlerinden biridir. 1911 yılında Topkapı’da kendi binasında faaliyetlerine başlamıştır. İlk başkanı Şeyhülislâm Mûsâ Kâzım, ikinci başkanı Esad Erbilî Efendi’dir. Cemiyet, tarikatlar arası birlik, ahlâkî gelişim ve kültürel süreklilik amacıyla kurulmuştur. Yayın organı olan "Tasavvuf Mecmuası" dönemin tasavvuf tartışmalarına yön vermiştir. İlmî düzeyi ve resmî görüşle uyumu ile cemiyeti diğer çevrelerden ayrılmaktadır.
Osmanlıca açıklama, "Bu terazili marka ile kutu derununda bulunan kibritlerin en ala cinsdendir ve kokusuz olduğu halde dahi nemlenmez" şeklindedir. Kutu içerisinde 16 adet kibrit yer almaktadır.
Tophane işi fincanlar, lüleci çamuru denilen malzeme ile üretilen ve Osmanlı Devleti´nde 17. yüzyıldan başlayarak, Osmanlı´nın son dönemine kadar üretimine devam edilen ürünler arasındadır. Satışa sunduğumuz fincanın tabağında, floral desenler, ay ile yıldız işlemesi ve tabağın tam merkezinde usta "Musa Kazım" damgası yer almaktadır. Fincanda ise aynı floral desenlerin devamı, ay ile yıldız işlemesi görülmektedir. Bunun yanı sıra fincanın ağız kısmında "Sana Lutf ile afiyet olsun yadigarım sana / Gönülden mir-i musa yadigarım sana lutf ile" beyiti ve ustasının damgası yer almaktadır.