İthaf, "Aziz Turgay'a 1967 Salah Birsel" şeklindedir. Kalpaklılar, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgaliyle başlar ve "Cumhuriyet"in heyecanlı hikayesini anlatır.
"Sevgili dostum Aslan Kaynardağ'a sevgilerle. Arslan Kaynardağ (1923, Adana, 2008, İstanbul), Türk sahaf ve felsefeci. 1923 yılında Adana'da doğdu ve ilk ve orta öğrenimini Kastamonu'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe bölümünden mezun oldu. Aynı fakültede Baruch Spinoza üzerine doktora yaptı. Bir süre çeviri işlerinde çalıştı. Daha sonra seyyar sahaflık yaptı. 1952'den sonra Sahaflar Çarşısı'nda Nizamettin Aktuç'un yanında çıraklığa başladı. 1957'den sonra burada Elif Kitabevi'ni açtı. Muzaffer Ozak gibi ehil sahaflardan el aldı. Dükkanı bir mahfil niteliğinde idi. 1960-65 arasında Kitap Belleten adlı dergiyi çıkardı. Çeşitli felsefecileri işeyen eserleri dışında Sahaflar Çarşısı üzerine makaleler yayımladı
1. Almanca Modernes Wohnen, Erika Brödner, 1954, 174 sayfa, bazı sayfaları rutubet görmüş, 26x20 cm, 2. Almanca Wie Wohnen?, Ernst Zietzschmann-Gertrud David, 1949, 292 sayfa, bazı sayfaları rutubet görmüş, 25x19 cm, 3. Almanca Versammlungsstatten, 1969, 208 sayfa, 25x20 cm
Unutulan Adam, Nazım Hikmet'in 1934 yılında Resimli Ay matbaası tarafından basılan tiyatro oyunudur. Darülbedayi'de Nâzım Hikmet’in sahnelenen üçüncü ve son oyunudur. Muhsin Ertuğrul tarafından 1935’te sahnelenmiştir.
İthaf, "Sayın Muhlis Sirzioğlu'na, Vedat Nedim Tör" şeklindedir. Vedat Nedim Tör, İstanbul’da doğdu. Babası bürokrat ve yazar Ahmet Nedim Servet Tör’dür. Eğitimine Numune-i Terakki ve Hadika-i Muaşeret isimli mahalli okullarda başlayan Tör, 1916’da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. 1916'da Yükseköğrenimine Berlin Yüksek Ticaret Okulu’nda başladı. Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın kuruluşunda, Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Nazım Hikmet, Arap İsmail Hakkı ve Sadık Ahi gibi isimlerle birlikte yer aldı ve 1922'ye kadar bu fırkanın Berlin temsilciliğini yürüttü. 1922’de doktorasını İktisat alanında tamamlayarak 1923’te Türkiye’ye döndü. Türkiye'ye döndükten sonra da Türkiye Komünist Partisi’nin içinde yer aldı; partinin yayın organı Aydınlık’ta yazılar yazdı. 1927'de partiden ayrıldı. Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti (1929), Matbuat Umum Müdürlüğü (1933-1937), Turizm Müdürlüğü (1938), Ankara Radyosu Müdürlüğü (1938-1943), Ankara Elektrik Şirketi gibi çeşitli kurumlarda yönetici; 1944’ten sonra Yapı Kredi Bankası’nda Kültür ve sanat müşaviri olarak (1945-1969) ve 1970’den sonra Akbank’ta kültür sanat işlerinde danışman olarak çalıştı. Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin ve Yakup Kadri ile birlikte Türk devriminin ideolojisini ortaya koymak amacıyla harekete geçen aydınların yayın organı olan Kadro dergisinin (1933-34) kurucularından biri oldu. Aynı zamanda bu dergide yazıları yayımlandı. Almanca, Fransızca ve İngilizce olarak basılan ve dünyanın çeşitli yerlerine dağıtımı gerçekleştirilen La Turquie Kémaliste adlı dergiyi de 1933’te yayın hayatına başlattı. 1943’te Hep Bu Topraktan isimli dergiyi yayımladı. Tüm bu yayınlara ek olarak Yurdunu Tanı, Yurdunu Sev, Aile, Küçük Kardeş, Doğan Kardeş ve Sanat Dünyamız dergilerini çıkardı. 1974'ten sonra Yapı Kredi Bankası'nda tekrar çalışmaya başladı ve 1977'de buradan emekli oldu. Kültür ve sanat müşavirliği görevi vesilesiyle ulusal ve uluslararası olmak üzere çok sayıda sergi ve yarışma düzenledi.
İthaf, "İlk tanıdığım andan itibaren üzerimde insan saygısının en zarif törenini yapan Şüküfe Nihal hanımefendiye hürmetlerimle 9.IV.956" şeklindedir. Şükufe Nihal Hanım, Türkiye’nin önemli toplumsal değişmeler geçirdiği bir dönem olan 1919-1960 yılları arasında şiir, öykü ve romanlar yayımlamış bir edebiyatçıdır. Celal Sılay da şair, denemeci ve öykü yazarı. Bursa'da doğdu. Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nin ilk ve orta bölümlerini bitirdi. İstanbul'da Hayriye Lisesi'nde ve İstiklâl Lisesi'nde öğrenimini sürdürdü. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nde okudu. 1940-1951 arasında Vatan, Tasvir-i Efkâr, Her Hafta, Her Gün ve Ticaret Postası gazetelerinde çalıştı. 1952-1955 arasında Yeni Memleket gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1957-1958'de Yeni Gazete'de ve 1959-1960'ta da Her Gün gazetesinde Ahmed Selâmi Sel takma adıyla köşe yazıları yazdı. 1944'te dört sayı boyunca İşte ve 1956-1957 yıllarında da on beş sayı boyunca Esi dergilerini yönetti. 1952-1956 arasında toplam otuz sayı olarak çıkan Doğu ve Batı ile 1963-1971 arasında toplam yüz beş sayısıyla okuyucuyla buluşan Yeni İnsan dergilerini o kurdu. Ayrıca Yeni İnsan Yayınları'nın da kurucusudur. Ahmed Selâmi Sel şairin 1957-1958'de Yeni Gazete'de ve 1959-1960'ta da Her Gün gazetesinde köşe yazıları yazarken kullandığı takma adıdır.
İthaf "Turgay Gönenç'e sevgilerimle 19.10.1957" şeklindedir. Suat Taşer, İstanbul’da doğdu. İlköğretimini Kızılırmak İlkokulu'nda tamamladıktan sonra Avanos’un bir köyünde yaşamaya başlayan şair burada yoksulluk ve köy hayatıyla tanıştı. 1940’ta konservatuar sınavına giren sanatçı, ses tonu ve Raskolnikov rolüyle tüm jüriyi etkiledi. Beş yıl süren bu eğitim onun tüm sanat yaşamının temellerini attı. Konservatuardaki eğitimin yetersizliğinden dolayı tiyatro araştırmacılığına yönelen Taşer, 1942’de spikerlik sınavını kazanıp beş sene bu mesleği sürdürmüştür. Öğrenimini tamamladıktan sonra Devlet Tiyatrosu'na girerek oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Çeşitli dergilerde tiyatro ile ilgili çok sayıda yazı yazdığı yoğun bir dönemden sonra 1971 yılında emekli olup İzmir’e yerleşti. Radyo ve tiyatro aşkını İzmir’e taşıyarak burada da yoğun faaliyetler içine girdi. Suat Taşer, 16 Kasım 1982’de astım rahatsızlığı sebebiyle vefat etti.
Nâzım Hikmet'in toplu eserlerinde yer alan bu şiiri, Akbaba dergisinde "Kartal" mahlasıyla yayınlanmıştır. Haluk Oral'ın tespitine göre "Kartal", Nazım Hikmet'in kullandığı mahlaslardan biridir. Nazım Hikmet'in ismi bu yayında geçmediğinden dolayı eser kataloglarda Akbaba dergisini yayınlayan Yusuf Ziya Ortaç'a kaydedilmiştir. Nâzım Hikmet'in ilk kitabı olarak bilinen 835 Satır'dan önce yayınlanmış iki kitabı bulunmaktadır. İlki 1925 yılında yayınlanan Osmanlıca "Dağların Havası"dır. İkincisi ise 1928'de yayınlanan "Güneşi İçenlerin Türküsü"dür. Dağların Havası, Akbaba Neşriyatı'n ilk kitabı olarak yayınlanmıştır.
İçerisinde Türkiye ve Yunanistan hakkında bilgiler ve istatistik veriler mevcut olup, birçok Osmanlı ticarethanesi ve bankasının reklamı bulunmaktadır.
Şiirlerinde kullandığı yeni imajlar, tabiata bakış tarzı ve şiiri bir tür nesre yaklaştırma denemesiyle dikkati çeken şairin ilk eseri olan Elhân, yayınlanmasıyla polemiğe yol açan bir eserdir. Recaizade Mahmud Ekrem'in bu eseri değerlendirmek üzere kaleme aldığı Takdir-i Elhan, eski belagat anlayışını savunan Muallim Naci ve taraftarlarıyla uzun süren bir tartışmaya sebep olmuş ve edebiyat çevrelerinde bir anda şöhret kazanmıştır.
İthaf, "Pek değerli yazar, Edebiyat tarihçisi ve eleştirici hocam üstadım sayın Ali Canip Yöntem'e saygı ile ellerini öperek, 2. 8. 1963, İskender Tevfik" şeklindedir.