Sözlükte "doğum yeri ve zamanı" anlamına gelen mevlid kelimesi, İslam kültüründe Hz. Peygamber´in doğumunu kutlayan törenlerde okunan eserlere verilen genel isimdir. Eserin son kısmında "Dasitan-ı İbrahim Aleyhisselam" başlıklı İbrahim Aleyhisselam´ı anlatan bir kıssa mevcuttur. * Bir sayfası bantla tamir edilmiştir.
Nehar Tüblek, 1924 yılında Yugoslavya´da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi ve İ.Ü. Hukuk Fakültesi´nde eğim gördü. Karikatüre 1943 yılında lise sıralarinda isminin Türkçe karşılığı olan "Gündüz" imzasıyla başlamıştır. İlk karikatürü Cemal Nadir´in Amcabey Dergisi´nde yayımlandı. Sonraları birçok gazete ve dergide çizdi. Yurt içi ve yurt dışı birçok ödül kazanmıştır.
Şiire, Garip şiirine yakın bir anlayışla, sokak
dilini ustaca kullanarak başlayan ve giderek II. Yeni´ye yaklaşan Metin
Eloğlu´nun (1927 - 1985), kapağını Orhan Peker'in, iç desenlerini kendisinin yaptığı, dördüncü şiir kitabı... İthaf, "Eski bir dosta, Ali Durukan´a sevgilerle... 4.4.961, Metin Eloğlu" şeklindedir.
Türk kültür tarihinin önde gelen simalarından, Osman Hamdi Bey`in kardeşi Halil Edhem`in İstanbul camileri üzerine, ço zengin görsellerle süslü, Fransızca eseri… Rahmetli Taylan Usta`nın (Taylan Demirutku) ön ve arka kapakları koruyarak yaptığı, çok şık ve özenli, yeşil-siyah bez cildi içinde...
Türk edebiyatının az ama çok öz yazmış, büyük bir yazarı Yusuf Atılgan'ın tek hikâye kitabı... "Yusuf Atılgan´dan Fatma´ya, iyi dileklerle, dostlukla..." ithafıyla imzalı...
27 Mayıs Darbesi'ndeki rolüyle, MHP'nin ve Ülkücü Hareket'in liderliğiyle Türk siyasetinde ve milliyetçilik tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Alparslan Türkeş'in, bir bölümü Yeni İstanbul gazetesinde yayımlanmış 1944 Türkçülük - Turancılık Davası anıları... Ziya Gökalp hakkında yazdığı biyografisiyle tanınan Hasan Tuncay'a "Her yerde, her zaman Türklük ve Türkçülük için beraber olduğumuz Ülküdaşım Hasan Tuncay´a sevgi ile" ithafıyla imzalıdır.
Atatürk'ün sağlığında yayımlanan ilk biyografi olan ve önyargılı bir bakış açısıyla hayali diyaloglar kurgulayarak Atatürk'e yönelik yer yer küçültücü ifadeler içermesi nedeniyle, yayımlandığı dönemde oldukça gürültü koparan bu kitap, diplomatik bir krize bile yol açmıştı. Atatürk, bizzat tercüme ettirerek dinlediği kitapla ilgili olarak "Hükümet bunu men etmekle hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin." demesine karşın, uzun yıllar Türkiye'de yayımlanması yasak olan kitap, ilk kez 1950'lerde bir cevap niteliğinde ve oldukça sansürlenmiş ve kısaltılmış olarak yayımlanabildi. 1990'larda Arba Yayınları tarafından "Bozkurt" adıyla ve yine kısmen de olsa sansürlü olarak yayımlandıktan sonra toplatılarak yeniden yasaklandı. Genellikle şömizsiz kopyaları bulunabilen bu tartışmalı kitabın, Atatürk'ün "şeytani" bir ifadeyle resmedildiği kapağı da çok tepki çekmişti.
"Ecza ve Muayaene Tahlili", "Uzvî Kısmı" ve "Kimya-i İspençiyarînın Şibh-i Kaleviyât Kısmı" başlıklı 3 kısımdan oluşan ve eczacılığı konu alan eserdir.
Ebu Müslim Horasani´nin ölümünden sonra miras olarak sadece beş hizmetçi kız bıraktığı rivayet edilir. Kaynaklarda Fatıma ve Esma aslı iki kızı ile Yaser adında bir kardeşinden bahsedilmektedir. Dünyanın çeşitli kütüphanelerinde yazma nüshaları bulunan bu halk hikayeleri ve destanlar ciltlerle ifade edilmektedir. Elinizdeki bu kitap da onlardan birisidir. Kurguyla bezenmiş tarihi bir yolculuğun kitabı.
Kitabın ön kapağı fotokopidir.
Saadettin Nüzhet Ergun'un, Türk edebiyatının en kapsamlı "Tezkire-i Şuara"sını yazmak niyetiyle başladığı ancak hastalığı ve nihayet erken ölümü üzerine, yalnızca 98 fasikül (1432 sayfa) yayımlayarak "F" harfine kadar getirebildiği ünlü eserinin ilk cildi... Türk Şairleri, yarıda kalmış olmasına karşın, alanında son derece önemli bir eser olarak kabul edilmiş; pek çoğu hemen hiçbir kaynakta yer almayan 1074 şairi şiirlerinden örneklerle nisyana terk edilmekten kurtarmıştır.
Türk edebiyatında birçok türde eser kazandırmış Yeni Türk Edebiyatı kürsüsünün kurucusu Tanpınar, şiirlerini çok zor beğenen ve onları yayımlamaktan çekinen biridir. Günlüklerinde sık sık şiir konusundaki açmazlarından bahseder. Yahya Kemal´in yanında yetişmiş olması da onu bu konuda olumlu anlamda etkilese de bunun ondan bir şey götürdüğü de aşikâr. Şiir, tıpkı doğanın işleyişi gibi kendisiyle yola çıkan her şeyi kendi lehine dönüştürerek ilerler. Şiir sonsuza kadar yaşamak ister. Tanpınar´ın bu kitabı yine de onun ustalığının izlerini göstermesi bakımından çok önemlidir.
İkinci kuşak Tanzimat edebiyatçılarının en önde gelen şair ve yazarı Recaizade Mahmud Ekrem´in, eski edebiyat taraftarlarının yoğun eleştirilerine hedef olarak edebiyatta eski - yeni tartışmasına yeni bir boyut getiren ve Servet-i Fünûn edebiyatının fikri alt yapısını inşa eden ünlü eseri... Sultan Abdülaziz devri sadrazamlarından Mahmud Nedim Paşa´ya "Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi Reis-i Sanisi Devletli Mahmud Paşa Hazretleri´ne takdime-i müellif" ithafıyla imzalıdır. Kitabın künye sayfasında Recaizade Mahmut Ekrem'in mührü de yer almaktadır...