Zilal-i İlham, Namık Kemal'in oğlu olan Ali Ekrem Bey'in 1888 ile 1908 seneleri arasında yazdığı şiirlerinden oluşan bir eser olup, 1909 yılında yayınlanmıştır. Şair kimliğinin yanı sıra Ali Ekrem Bey bir devlet görevlisidir. Kudüs Mutasarıflığı, Beyrut ve Cezair-i Bahr-i Sefid valiliği yapmıştır.
Odun, şair ve ressam Metin Eloğlu'nun üçüncü şiir kitabıdır. Kitabın içindeki fotoğraf Ara Güler'e aittir. Metin Eloğlu, 1943'de Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Bedri Rahmi ve Z. Kocamemi ile çalıştı. Edebiyata ise hikaye yazarlığı ile başladı. İlk Öyküsü Servet-i Fünun-Uyanış'ta yayınlanmıştır.
17 Haziran 1927'de İstanbul'da doğdu. 1946'da Galatasaray Lisesi'ni, 1950'de ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Öğrencilik yıllarında beş yıl İstanbul Belediye Konservatuvarı'na devam ederek Ferdi von Statzer'den piyano dersleri aldı. Yüksek lisans yapmak için Londra'ya, daha sonra bale, opera ve tiyatro eğitimi için Rockefeller Vakfı bursuyla New York'a gitti. Bir süre Kavaklıdere Şarapları'nda yöneticilik yaptı. Yazı yaşamına edebiyat, opera ve bale eleştirmenliği ile başladı. Forum dergisini ve yayınlarını yönetti. Ulus gazetesinde 15 yıl boyunca tiyatro eleştirileri yazdı. Kuruluşundan itibaren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde otuz yılı aşkın bir süre öğretim üyesi olarak çalıştı ve 1994'te emekli oldu. Emeklilikten sonra Boğaziçi ve Bilkent üniversitelerinde üçer yıl "Kültür Tarihi" dersleri okuttu. Amerika, Almanya ve Japonya'da konuk öğretim üyesi olarak dersler verdi. Ayrıca Amerika, Sovyetler Birliği, Çin ve Ortadoğu ülkelerinde konferans turnelerine çıktı. Radyo programları hazırladı, belgesel film senaryoları yazdı. Geleneksel Türk tiyatrosunun kökenleri, etkileşimleri ve kültürel boyutları üzerinde uzmanlaştı. Batı etkisiyle gelişen Türk tiyatrosunun dönemlerini belgelere dayalı bir yöntemle araştırdı. Karşılaştırmalı tiyatro araştırmalarının öncülerinden biri oldu. Bazıları yabancı dillerde olmak üzere 50 kadar kitap, 1500 kadar bilimsel inceleme, tanıtma-eleştiri yazısı ve ansiklopedi maddesi kaleme aldı.
Galile Denizi, İlhan Berk'in şiirlerinde yeni bir dönemin başlangıcı sayılmaktadır. İlhan Berk, bu kitaptan itibaren gerçeküstücülük etkisinde dil, imge ve anlam arayışlarına yönelerek şiirin başka alanlarına odaklanmıştır. Tarih, erotizm, kent, İstanbul, nesneler ile beslenen şiirinin deltası zamanla genişledi.
Kitabın ilk sayfasında Ressam ve Şair Turgay Gönenç'e ait "Sevgili Okuluma Turgay" notu bulunmaktadır. Cevat Şakir'in asıl ismi Musa Cevat Şakir'dir. Afyonlu Kabaağaçlızade’lerdendir. Soyadı yasasısı çıkınca Kabaağaçlı soyadını aldı. Bodrum'un antik çağdaki adı olan Halikarnas'ı imza olarak seçti ve bu adla tanındı. Kabaağaçlıgil soyadını ve Hüseyin Kenan, Musa Cevat, M.C., H.B., Sina imzalarını da kullandı. Babası Sadrazam Müşir Ahmet Cevat Paşa'nın kardeşi Mehmet Şakir Paşa'dır. Çocukluğu 1895’e kadar babasının elçi olarak bulunduğu Atina'da ve Büyükada'da geçti. Özel öğretmenlerden aldığı derslerle İngilizce öğrendi. İstanbul Robert Kolej ile İngiltere Oxford Üniversitesi Yeni Çağlar Tarihi Bölümü'nü bitirdi. İngiltere’den Türkiye'ye dönüşünde gazete ve dergilerde yazarlık ve çevirmenlik yaptı. 1913'te evlendiği eşinin İtalyan olması nedeniyle bir yıl kadar İtalya'da kaldı. Bu arada İtalyanca ve Latince öğrendi. 1914'te babası Şakir Paşa, Cevat Şakir'in tabancasından çıkan bir kurşunla Afyon'da öldü. Cevat Şakir 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra, verem olması nedeniyle, salıverildi. Bir süre kendisini tekke hayatına verdi. Yazı ve basın hayatına atılarak, Diken, İnci, Resimli Hafta, Güleryüz, Resimli Ay, Resimli Gazete gibi yayınlarda yazılar yazdı, çeviriler yaptı, karikatürler ve resimler çizdi. Zekeriya Sertel’in çıkardığı Resimli Hafta dergisinde Hüseyin Kenan takma adıyla yazdığı "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" adlı yazısı yüzünden Sertel’le birlikte Ankara İstiklâl Mahkemesi'nde yargılandı. Sertel Sinop’ta, Cevat Şakir Bodrum'da olmak üzere üçer yıl sürgün cezasına çarptırıldılar. Cevat Şakir, cezasını çektikten sonra, çok sevdiği Bodrum'a yerleşti ve 1947'ye kadar orada yaşadı. Bodrum Belediyesinin resmi bahçıvanı olarak çalıştı. Özel olarak elde ettiği çiçek ve ağaç tohumlarının Bodrum'da yetişip büyümesini sağladı. 1947'de İzmir'e yerleşti, gazetecilik ve turist rehberliği yaptı. Rehberlik kurslarında öğretmen olarak görev aldı. Cevat Şakir ikinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanımla yaptı, bu evliliklerden dört çocuğu oldu. Kemik kanserinden öldü. Vasiyeti üzerine Bodrum Gümbet'te Türbe Tepesi'nde toprağa verildi.
"Bir damla düştü gözlerime/ Geçen buluttan, Hatırladım inanmanın ne olduğunu/ Yaşamaya, şiire" Şair, tiyatro ve sinama sanatçısı Cahit Irgat 1916 tarihinde Kırklareli'nde doğdu. 1932 yılında girdiği Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan 1936'da ayrıldı. İstanbul Şehir Tiyatroları, Küçük Sahne, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Adana Şehir Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Oda Tiyatrosu ve Cahitler Tiyatrosu’nda çalıştı. 5 Haziran 1971 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
1887'de doğan Sermet Muhtar özel bir eğitim görerek yetişti. 1908'de birkaç arkadaşı ile El-Üfürük isimli mizah gazetesini çıkarmaya başladı. 1931'de değişik başlıklar altında İstanbul hayatını anlatmaya koyuldu. Resimlerini de kendi yaptığı yazı ve romanları pek çok gazete ve dergide yayınlandı. 1952 senesinde vefat etmiştir.