Yahya Kemal Beyatlı [Vefatı: 1958], hayatta iken kendi müsaadesiyle herhangi bir kitabı yayınlanmamıştır. Fakat şairin sevenlerinden bazıları Yahya Kemal'in şiirlerini bazen el yazılarıyla defterlerine kaydetmiş, bazen de daktilo metinler halinde derlemişlerdir. Müzayedemizin bu lotunda dikkatinize sunduğumuz daktilo şiirler derlemesi, bir kitap formunda hazırlanmış olup, şiirler konularına göre ayrılmıştır. Muhtelif şiirlerin üzerinde düzeltmeler de mevcuttur. 1944'te yapılan bu şiir derlemesi, Ekim 1945 tarihinde Yahya Kemal'in sohbet çevresinden olan Doktor Muzaffer Esat Güçhan'a imzalanmıştır. İthaf, "Sayın büyüğüm Prof. Dr. Muzaffer Esat Güçhan'a minnet ve şükranlarımla 7.10. 1945" şeklindedir. / İmza Yahya Kemal'e ait değildir.
"Artık eski rütbeler kalmadı. Bin bir dürlü Arabî ve Farsî terkiblerle yazılan arzuhâl ve mektub suretleri ibtal oldu. Bundan böyle açık ve sade yazılacakdır. Şimdiye kadar anadiliyle bir tek mektub, bir tek arzuhâl yazmayanlar! Bu kitabda pek sade numuneler bulacaksınız.. Türk Oğulları! Artık konuşduğunuz gibi yazınız ve öyle yazanları seviniz."
"Lise öğrencilerine Şehname´nin genel içeriğiyle eski terbiyemizde değerini tanıtan bir mukaddimeyi ve Türkçe parçalarla özetleri içeren bir giriş kitabıdır."
Osmanlı Devleti´nde 1868-1876 yılları arasında hazırlanan ve daha çok borçlar, eşya ve yargılama hukuku esaslarını içeren kanun metni olup, İslam hukukuna dayalı olarak hazırlanan ilk kanunlar olduğu için sadece Osmanlı hukuk tarihi bakımından değil İslam hukuk tarihi bakımından da dikkate değer bir öneme sahiptir ve İslam ülkeleri tarafından hazırlanan kanunlara öncülük ve örneklik etmiştir.
Sabahattin Ali 1928 Kasım’ında önce Berlin’e gitmiş, on beş gün sonra da Potsdam’a taşınmıştır. Müzayedemizdeki bu lot, yazarımızın edebiyatına yön verecek Ivan Turgenyev, Maksim Gorki, Edgar Allan Poe, Guy de Maupassant, Heinrich von Kleist, ETA Hoffmann ve Thomas Mann’ın eserleriyle ilk kez tanıştığı işte bu öğrencilik döneminde, arkadaşlarıyla Sanssouci Sarayı’na yaptıkları gezide çektirdikleri hatıra fotoğrafıdır.
Fotoğrafın arkasında, "Sanssouci Sarayı’nın bağçesinde Türk arkadaşlarla beraber. Beni kucaklayan [...] Öbür yanımdaki Sabahaddin Ali’dir ve ortada senin çok göresini geldiğini ..., 28.VII.29" yazmaktadır.
Genç bir yaşta kaybettiğimiz yazarımızın bu erken dönemine, özellikle Weimar Almanyası’ndaki günlerine ait fotoğraf ve evraklar çok nadirdir. Çok temiz.
NESÂYİH-İ FÂRİSİYYE; "İşbu risale rüşdiye mektepleri Farsça öğretim risalesi tamam olduktan sonra şakirdlere ikinci mertebede okutulmak üzere hazırlanıp lügate müracaata dahi çocukların alışması zımnında bazı münasip kelimelere hece harfleri tertibi üzere sonuna ilave kılınmıştır."
Yahudi asıllı Fransız gezgin ve şarkiyatçı David Leon Cahun, tarihî roman ve araştırmalar yayınlamış, bilhassa 1876 yılında yayınladığı Gök Bayrak adlı bu romanı ile Türkçülük fikrinin gelişimini etkilemiştir. Cahun´un, Türklerin cesaretini ve güzel ahlaklarını destansı bir dille anlattığı bu eseri, döneminde büyük yankı uyandırarak Türkçüler için başvuru ve ilham kaynağı haline gelmiştir. Cahun´un, Atatürk tarafından da okunduğu ve onu etkilediği söylenmektedir.