İthaf "Fatoş'a, kimi de gün ortası yanıma sokuluyor en çok güz ayları ve yağmur yağınca alçak ya bir bulut, o hüzün bulutu da uzanıp alıyorum, kimse okumuyor solgun bir gün oluyor oluyor donunanlar. İnanç sevgi ve içtenlikle." şeklindedir
İthaf, "Mehmet Berkmen'e Atatürk sağ iken tuttuğu yol Türkiye'yi kurtarmıştı. Şimdi O'nun ilkelerini kurtaracaktır. Sevgilerimle, 13 Kasım 87" şeklindedir.
Türk hukukçu ve yazar Mehmed Arif Bey, Süyûtî'nin el-Câmiu's-Sagîr'inden seçtiği hadislerle meydana getirdiği bu eseriyle yeni nesillere, abartılı bir şekilde tanıtıldığını düşündüğü Batı kültürü temsilcilerine karşılık bizim kültürümüzde de değerli kişilerin var olduğunu göstermek istemiştir. Bu eseri Tatarcaya kazandıran Abdürreşid İbrahim ise Rusya'da Müslüman Türkleri birleştirmek ve onları Türkiye'ye göç etmeye özendirmek, ayrıca Japonya'da İslam'ın resmi düzeyde tanınması için gösterdiği çabalarla tanınır. Mehmet Akif'in Süleymaniye Kürsüsünde adlı eserindeki vaizin de Abdürreşid İbrahim olduğu bilinmektedir.
Hanefî fıkhına dair bir eser olup, 17. yy'da hem saraydaki eğitim kurumlarına hem İstanbul ve taşra medreselerinin müfredatına hâkim olduğu bilinmektedir.
Divan şairi Sünbülzâde Vehbî tarafından, Sultan 3. Selim'e ithafen yazılan Arapça-Türkçe manzum bir sözlük olup, Cumhuriyet dönemine kadar okullarda okutulmuş ve yazarına alim şöhreti kazandırmıştır.