Birgivî Mehmed Efendi'nin Kur'an'a ve sünnete uygun bir dini hayatın esaslarını ortaya koyup bid'atlara karşı uyarılarda bulunduğu et-Tarikatu'l-Muhammediye'ye, sufî alim el-Hadimî tarafından yapılan bu şerh, eserin asırlar boyunca en çok okunan şerhleri arasındadır.
Veysi´nin, 17. yüzyıl Osmanlı coğrafyasında siyasal, ekonomik ve toplumsal istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü bir dönemde bu sorunlara dair çözümler önermek adına, 1608 yılında kaleme alarak bizzat Sultan I. Ahmed´e sunduğu klasikleşmiş bir eserdir.
"… bu hısn-i hasînin derununda [İstanbul´da] bulunan mesacid ve cevami bilcümle selatinden maadası şöhretlerine binaen huruf ile tertib olunub bânilerinin isimleri ve nicelerinin vâkıf-ı sânileri ve vâzı-ı minberleri ve isimlerin mümkün oldukça medfenlerin izhar ve tahrir ve hayratlarının dahi tarihlerin ve bazılarının etrafında medfun olanlar ve hankâh bulunanların bazılarının tertib-i cümle meşayihi ve nicelerin dahi meşhur olanları yazılub bir eser ve yadigâr ve bir hizmet-i bergüzâr tasnif olunub "Hadîkatü´l-Cevâmi" namıyla vedia-i ruzigâr kılındı."
Son devir Osmanlı devlet adamları, şairleri, mûsikişinasları ve hattatları üzerine yazdığı eşsiz biyografilerle tanınan, arşivci, müzeci, şair ve yazar İbnülemin Mahmut Kemal İnal´ın (1871 - 1957), "ayaklı kütüphane" olarak anılan Fındıklılı İsmet Efendi´ye dair kaleme aldığı biyografi kitabı... İthaf, "Edib-i hakşinas Hakkı Bey Efendi hazretlerine. 11 Zilhicce 1328 Mahmud Kemal" şeklindedir.
Yazar eserini Sultan III. Murad’a ithaf etmiştir. Amacı, kitapta anlatılan yerlerin, gerek coğrafi özellikleri, yetişen hayvanları ve değerli madenlerine dair bilgiler vererek, gerekse bu ülkelerin bir gün Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altına girmeleri ve İslam kanunları ile yönetilmeleri ile ilgili arzusunu belirterek, Sultan’ın dikkatini Yeni Dünya’ya çekmektir.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufî kültürünün oluşmasına katkıda bulunan bu manzum eseri ile ünlenen Yazıcıoğlu Mehmed Efendi, Osmanlı döneminin mutasavvıf şairlerindendir.
Eser, harbin başından sonuna kadar Çanakkale’de İngiliz donanmasının Erkân-ı Harbiye Reisliğini ifa eden Amiral Sir Roger Keyes´in I. Dünya Savaşı´nda Çanakkale Cephesi´ndeki anılarından oluşur.
"1915 senesi Şubat’ında Gelibolu’da patlayan mermiden 1916 senesi İkincikanun´da atılan son mermiye kadar arada geçen bütün o muharebe devresinde hep orada hazır bulundum. Sıfatım, deniz harekâtını birbirini müteakip sevk ve idare etmiş olan üç amiralin Erkân-ı Harb Reisliğini yapmaktı."