Yazıldığı tarihten bu yana büyük ilgi gören Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlaki ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir. *Hata döküm sayfası yırtık haldedir.
Ernest Mamboury, Türkiye hakkında çeşitli eserler yazan İsviçreli ilim adamı, ressamdır.
Eserde şehrin coğrafyası, Bizans ve Türk devirlerindeki tarihçesi, sanatı ve etnografyası gibi turistleri ilgilendiren yönlerinden başka eski eserleri düzenli bir sırayla tarihleri ve sanat özellikleriyle kısa biçimde tanıtılmış, ayrıca her eserin resminin veya planının verilmesine özen gösterilmiştir.
Çok genç yaşta denizlere açılmaya başlayan İngiliz gezgin John Fryer Thomas Keane´in (1854 - 1937), İslam´a döndükten sonra gerçekleştirdiği hac ziyaretindeki gözlemlerini ve maceralarını aktardığı kitabı. 19. yüzyılın Mekke ve Medine´sinin genç bir mühtedinin yalın anlatımıyla okurlarla buluştuğu kitap, kültürel anlamda mühim bir kaynaktır. Kitabın ön kenarının [for edge] üst bölümünde ortalama 2 cm genişliğinde, milimetrik olarak sayfa içlerine de sirayet eden bir boya lekesi mevcuttur.
Yıllıkta Güngör Uras’ın kaleminden çıkma okul hayatına dair bolca karikatür vardır.
"ATAY, Oğuz (Fen): Doğuştan artist bir çocuk olan Oğuz´un karakterini bir çırpıda anlatmak çok zordur. Malûm ya serde artistlik var... Hergün bir başka şahsiyet olarak karşımıza çıkar. Ama Oğuz deyince akla ´El´ gelir; zira Oğuz meramını dilinden ziyade elleriyle anlatmayı sever. Müziğe merakı vardır. Sınıftaki bozuk piyanocuk ve arkadaşlarının biçare kafaları O´nun elinden neler çeker... Espriye çok meraklıdır. Bazı güzel esprileri olursa da onlar soğuk esprilerinin arasından kaybolup giderler. Sinemaya, tiyatroya gitmeği çok sever. En büyük arzusu ´Agâh Ağabeysinden´ (Agâh Hün) feyz alarak, geleceğin Vasfi Rıza´sı olmaktır."
"İş mekteblerinde tabiat derslerini laboratiya usulü bilen okutuş üçün okutguçularga kullanma"
80 ila 97. sayfa aralığı mevcut olmayıp, yerine 65 ila 80 arasındaki sayfalar sehven ve tekrarlı olarak basılmıştır.
Osmanlı tarihçisi ve devlet adamı Tayyarzâde Atâ Bey, yaptığı devlet hizmetlerinden ziyade Târîh´i ile ün kazanmıştır. O zamana kadar kullanılmamış bazı kaynaklardan da faydalanarak kaleme aldığı bu eser, saray ve özellikle de Enderun teşkilatı için oldukça önemli olmuştur.
"İşbu ikinci cild daire-i hümayunda tefeyyüz ve güzerân eden sadrazamlarla şeyhülislam ve kapudan paşalar ile sair güzerân eden vüzeranın tercüme-i hallerini beyan eder."
Kitap, Prof. Afif Erzen tarafından "Taner Tarhan´a sevgilerimle." ifadeleriyle ithaflanmış, Taner Tarhan tarafından da "Prof. Afif Erzen´in hediyesi. Fakülte. 19.I.67" notu düşülmüştür.
"İşbu mecmua Beşiktaş´ta medfun katibu´l arifin gavsu´l vasilin Mevlana Yahya Efendi k.s Hazretlerinin türbedarı El-Şeyhü´s Seyid Elhac Mehmed Nuri Şemseddin Nakşibendî k.s hazretlerinin "Miftahu´l Kulûp" ve "Murâkabe" ve "Pendiye" ve "Vasiyetnâme" ve "Şurut-u Tarik-i Şemseddin" namlarındaki te´lifât celileleri ile tercüme-i ahval kuddisiyelerini havi olup..."
"Müntehabat-ı Eş´ar´ım birinci defa olarak 15 Safer 1279 tarihinde Tasvir-i Efkar gazetehanesinde basılmış idi. İşbu ikinci nüshası ise evvelinden ziyade sahih ve ilaveli olarak yine Tasvir-i Efkar matbaasında tab´ olunmuştur." *Künye sayfası nemden etkilenmiş. Yeni yapılmış, bez cilt içinde...