Tarih ve edebiyat hazinemize birbirinden güzel ve ilginç, onlarca eser armağan eden Reşat Ekrem Koçu tarafından çok sayıda yazar ve çizerin katkısıyla hazırlanan İstanbul Ansiklopedisi, ilk olarak 1946 yılında yayımlanmaya başlamış ve bu ilk teşebbüs dördüncü cilde kadar devam edebilmiştir. Bu ilk edisyonlar içerisinde çeşitli sanatçıların kuşe kâğıdına basılı renkli levhaları yer almaktadır. Ansiklopedi 1960´lı yıllarda boyutları küçültülerek (21x28 cm) yeniden basılmaya başlanmış ve 11. cilde kadar yayımlanabilmiştir.
Falih Rıfkı Atay´ın, 1945 yılında Amerika´ya gerçekleştirdiği ziyaretinde, Amerika ve Amerikalı insanların kültürünü konu alan notlarından oluşturduğu gezi kitabıdır. *Bazı sayfalar sırttan ayrılmış haliyle...
"Tekin" takma ismiyle Ahmet Ferit Bey´in kaleme aldığı düşünülen eser, Osmanlı Devleti´nin son dönemlerinde devletin gerileyişini durdurmak için aydınların ortaya attığı fikir akımlarından birisi olarak karşımıza çıkan "Turancılık" fikir akımını konu almıştır.
Cahit Sıtkı Tarancı´nın henüz tanınmamış bir genç şairken, Peyami Safanın tavassutuyla ve ona ithaf ederek sınırlı sayıda bastırdığı ilk şiir kitabı... Bu kitabın basılmasına katkıları nedeniyle bir minnet borcu olarak Peyami Safa hakkında bir biyografi yayımlayan şairin, Nazım Hikmet hakkındaki duygu ve düşünceleri nedeniyle, Peyami Safa ile yolları kısa bir süre sonra ayrılacaktır. / Künye sayfasında okuyucu imzası var.
Şerefeddin Sabuncuoplu´nın Ceerahiye-i İlhaniye adlı tıp eserinin bol sayıda görselli Paris nüshasının Süheyl Ünver tarafından İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü´nde yapılan yayını.
33 siyah-beyaz fotoğraf, 1 metin içi plan, 1 katlanır harita eşliğinde... Ön kapağı ay-yıldız dekorlu, tümüyle bez dönem cildinde... *Katlanır harita bantla tamir edilmiştir.
Oğuz Atay´ın, Eleştirmen Berna Moran´ın "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak nitelediği, Türk romancılığının kilometre taşı olan ölümsüz eseri Tutunamayanlar´ın, birinci cildi Oğuz Atay´dan ıslak imzalı ilk basım takımı...
Târîh-i Solakzâde (Solakzâde Târihi) olarak anılan eser muhtasar ve popüler nitelikte bir Osmanlı tarihidir. Kitap, devletin kuruluşundan başlar ve 1067 (1657) yılına kadar gelir. Üslûbu, ifadesi sade ve açık olan, Hammer tarafından en iyi muhtasar Osmanlı tarihi diye nitelenen Solakzâde Târihi çok okunmuş, yazılmış ve erken sayılabilecek tarihlerde basılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk yıllarında Devlet Tiyatroları ve konservatuvarlarının kurulmasında ön ayak olmuş, büyük emek harcayarak Musiki Muallim Mektebi içinde idareten kurulup faaliyete geçirilmiş olan devlet konservatuvarı sınıflarının Devlet Konservatuvarı´na dönüşmesini sağlayan Carl Ebert ve Ankara Devlet Konservatuvarı´nın müdürü Orhan Şaik Gökyay ile muallimi Bedrettin Tuncel´in, belki de Türk tiyatrosunun modernleştirildiği bu reform dönemlerindeki çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğrafı...
Ahmed Cevad´ın; Nazım Hikmet´in Orhan Selim mahlasıyla yazılar yazması üzerine, Atsız, Peyami Safa, Rükneddin ve Zahir Sıdkı´nın yönelttiği eleştirilere bir cevap olarak kaleme aldığı önsözü ve Nazım´ın Orhan Selim müstearıyla kaleme aldığı bazı yazılarını bir araya getirdiği eseridir.