1930-1933 seneleri arasında Ankara Büyükelçiliği yapan Avusturyalı diplomat Bischoff'un eseri, erken dönem Türkiye'sini anlamak bakımından oldukça mühim bir eserdir. Kitabın girişinde bir Anadolu haritası yer almaktadır.
Çanakkale Savaşı'nın "Savaş İmamları" üzerinden anlatıldığı inceleme ve anı kitabının içeriği, gazeteci Bleeck Schlombach'ın savaş esnasındaki gözlemlerine dayanmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde bulunan Cevdet Kerim (1893 – 1951), Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç yıllarında Ankara’ya gitti ve Büyük Taarruz’a kurmay binbaşı olarak katıldı. Cumhuriyet sonrasında Sinop milletvekilliği, ulaştırma ve bayındırlık bakanlığı yaptı. "Türk İstiklâl Harbi Garb Cephesi" adlı eseri, Kurtuluş Savaşı ile ilgili ilk elden kaynak olması bakımından önemlidir. Bu kitabın devamı olan "Türk İstiklâl Mücâhedesi Konferansları" ise Mondros'tan İnönü Savaşlarına kadar dönemi ele alan konferanslardan oluşmaktadır. Yazardan, İzmir mebusu Hacı Hüseyin Bey'e imzalı...
Yayıncısının orijinal baskılı, bordo bez cildi içinde...
Edebiyatımızın "Anadolucu" şairlerinden Ömer Bedrettin Uşaklı'nın (1904 - 1946) “Beni teşvik edecek kadar iyi karşılandı” dediği ilk şiir kitabının Osmanlıca ilk basımı… Gazeteci - yazar Ethem İzzet Benice'ye imzalı… Ön kapağında kitabın adı Latin harfleriyle ve el yazısıyla yazılı, ayrıca sağ üst köşede yazıları, ithaf ve imzayı etkilemeyen küçük bir aşınma var. Bunların dışında çok temiz...
Vahşi bir cinayetle noktalanan 41 yıllık yaşamına birçok hikâye, roman ve şiir sığdırabilen Sabahattin Ali´nin (1907 - 1948); bir zamanlar yakın olduğu Nihal Atsız´dan kesin olarak uzaklaşmasına ve Atsız´ın Sabahattin Aliye yönelik olarak "İçimizdeki Şeytanlar" adlı bir broşür yazmasına neden olan romanı...
Şiire, Garip şiirine yakın bir anlayışla, sokak dilini ustaca kullanarak başlayan ve giderek II. Yeni´ye yaklaşan Metin Eloğlu´nun (1927 - 1985) beşinci şiir kitabı… Kendisinin kapak tasarımı ve desenleriyle…
Tarık Buğra´nın (1918 - 1994), televizyona da uyarlanan, en önemli ve en çok okunan romanı Küçük Ağa´nın MEB Devlet Kitapları tarafından yayımlanan basımı… Gazeteci - yazar Ünal Sakman´a imzalı…
İlhan Berk, Necatigil’in deyimiyle “şiirimizin uç beyi”, 1918’de Manisa’da doğdu. İlk şiirleri Manisa Halkevi dergisi, Uyanış, Varlık, Çığır gibi dergilerde çıktı. 1944 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca Bölümü’nü bitirdi. Destansı yönünün ağır bastığı, adeta bir Türk Walt Whitman’ı olarak adlandırıldığı dönemde İstanbul (1947), Günaydın Yeryüzü (1952), Türkiye Şarkısı (1953) ve Köroğlu’nu (1955) yayımladı.
Milli Mücadele esnasında Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisiyle iletişime geçerek Anadolu'daki harekete destek vermesini istediği Seyyid Bey, Cumhuriyet'in ilanından önceki dönemde Mustafa Kemal'e hukukî danışmanlık da yapmıştır. İngilizlerin İstanbul'u işgalinin ardından Malta'ya sürgün edilenler arasında yer alan Seyyid Bey'in görüşleri, dönemin İslamcılık anlayışı içinde modern bir bakışı temsil etmektedir. Eserleri, II. Meşrutiyet sonrasındaki yasalaştırma çalışmaları ile döneminin sosyal ve siyasi gündeminden işaretler taşımakta olup, güçlü bir mantık örgüsüne sahiptir.
Osmanlı döneminde kabul edilip, Cumhuriyet döneminde de uygulanan, Türkiye’nin ilk ceza muhakemesi kanunudur. Bu kanunla Türkiye’de ilk defa ceza muhakemesi hukuku, genel ve kapsamlı bir yasal çerçeveye kavuşmuş ve modern ceza muhakemesi kanunlarına egemen olan işbirliği sistemini benimsemiştir.
Hikâye ve roman anlayışında her şeyden önce sosyal faydayı önceleyen, eserlerinin çoğunu kendi gözlem ve deneyimlerine dayanarak kaleme alan Hüseyin Rahmi Gürpınar´a ait bu eser; cadılara, hortlaklara, ruh çağırmaya ve büyücülere inanan halkın boş inançlarına yönelik bir eleştiri mahiyetindedir ve geleneksel yaşam tarzını şekillendiren inançların gülünç ve saçma yönlerini gözler önüne sermektedir.
Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal´in (1923 - 2015), İnce Memed´den sonra en çok okunan eserinin ilk baskısı… Abidin Dino´nun harikulade desenleriyle...
Mevlânâ Celâleddin Rumî´nin tasavvuf anlayışını içeren ve İslam kültürünün önemli eserlerinden biri olan Mesnevi´ye Abidin Paşa tarafından yapılan bu şerh, son dönemdeki meşhur Türkçe şerhlerdendir. Çalışma Mesnevî´nin 1. cildini içerir ve daha çok Sarı Abdullah Efendi, Bursevî ve Ankaravî şerhlerine dayanır.