Latin harfleriyle Hattat Hulusi Bitlisî notu düşülmüştür.
"Malatya eşrafından maruf Hasan Rıfat Bey merhumun mahdumları
Devlet şûrâ-yı azâsından muhterem kardaşım Fazıl (...) Elçi´nin vâlideleri için
Ölüm Tarihi
´Cumhûru devre lâyık âdil ve fâzıl evlâd
Terk etti gitti firdevs-i cennet-mekânı buldu
Sanat yolunda tarih tamdır bahâ biçilmez
<>[11]
1942
-Ankara´da: Eski ağır ceza azalarından (...) Oğlu- H. B. Aktürk
[11] Son mısraın tamam harfleri ebced üzerinde sayılırsa tarih-i vefat çıkar..."
Mahmud Bedreddin Yazır, Antalya’nın Elmalı ilçesinde doğmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında üç buçuk yıl yedek subaylık yapmıştır. Mahmut Yazır, ağabeyi Elmalılı Hamdi gibi gençliğinde hüsn-i hatta merak sarıp önce Elmalılı Hamdi Efendi’den, daha sonra Nuruosmaniye Medresesi’nde talebe iken buranın hat muallimi Bakkal Arif Efendi'nin oğlu Râkım Bey’den sülüs-nesih dersleri aldı. Hırka-i Şerif Camii hatibi Ömer Vasfi, Aziz Rifâî ve ta‘lik üstadı Mehmet Hulûsi Efendilerden meşke devam etti. Bir ara Beyazıt’taki Kâğıtçılar Çarşısı’nda hattatlık yapmıştır.
1938’de Vakıflar İdâresi’nin Vakıf Kayıtları Mümeyyizliği’ne atandı. 1943’de de müdîrliğe yükseldi. Bu esnâda Ankara Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Osmanlı Paleografyası dersleri vermeye başlayıp 1 Aralık 1952 tarihindeki vefâtına kadar devam etti. İstanbul’a getirilen naaşı Erenköyü’nde Sahrây-ı Cedîd Kabristânı’nda medfûn bulunan babasının ve ağabeyinin yanına defnedildi.
Biri M. Uğur Derman imzalı, Necmeddin Okyay´a ait yazılar. Derman, meşkin arkasına Osmanlı alfabesiyle "26 Ekim 1958 - 12 Rebiülâhir Pazar günü aldım. Hocanın o günkü karalamasıdır. Uğur." notu düşmüştür.
Bir diğer karalamada "1965 12 Mayıs Hocadan" notu yazılıdır.
Diğer karalamada Necmeddin Okyay´ın kendi nazmı olan şiir yazılıdır:
"İhsânına mazhar düşecek bir amelim yok / Gufrânına lâyık olacak masiyetim çok
Şehr-i Ramazan hürmetine Necmi´yi affet / Lutfun ile ..." yazmaktadır. Son iki meşk, az rastlanan "talimli meşk" türündedir.
Mustafa Bekir Pekten, 1913 yılında İstanbul'da doğmuştur. 1945 yılında Hattat Bahir Yesari῾den talik meşk etmiştir. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam etmiş, hattat Halim Özyazıcı'dan altı yazı çeşidinde de meşketmiştir. 1994 yılında vefat etmiştir. *Çerçevenin ölçüsü 31x23 cm'dir.
Zerendûd, ezilmiş varak altının mürekkep haline getirilip, önceden hazırlanmış yazı kalıbının fırçayla doldurulması ile oluşturulan hat eserlerine verilen addır. Günümüzde akrilik yaldız ile de bu uygulama yapılmaktadır.
Muhammed, Fatma, Ali, Hasan, Hüseyin tetabuklu olarak tasarlanmıştır. Altında nesih yazıyla yazılmış şu beyit yer almaktadır: "Her kim ola bende-i âli âbâ / Diye oğlum âna şah-ı enbiya."
Kalem Suresi´nin 51 ve 52. ayetleri yazılıdır."51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi´uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun. 52. Ve ma huve illa zikrun lil´alemiyne."
Okunuşu: "El hamdü lillahillezi halekas semavati vel arda ve cealez zulümati ven nur, sümmelleziyne keferu bi rabbihim ya´dilun. Hüvellezi halekaküm min tıynin sümme kada ecela, ve ecelün müsemmen ındehu sümme entüm temterun. Ve hüvallahü fıs semavati ve fil ard, ya´lemü sirraküm"
Anlamı: "Gökleri ve yeri yaratan, karanlık ve nuru yaratan Allah´a hamd olsun. Sonra bu nimetlere nankörlük edip küfredenler, O yaratan Rabblarına bu mahlukatı veya bunlardan bazılarını denk tutuyorlar. Sizi topraktan O yarattı. Sonra bir ecel hükmetti. Ve eceli müsemma da O´nun yanındadır. Sonra siz şüphe ediyorsunuz. O, göklerde ve yerde (buyruğu geçen) Allah´dır. Sizin içinizi, dışınızı, ne işlediğinizi bilir."