Halim Özyazıcı (ö. 1964): Hat sanatı eğitimine Hâmid Aytaç’tan sülüs ve nesih, Ferîd Bey’den de dîvânî ve rık’a dersleri alarak başlayan Halim Efendi, Medresetü’l-hattatîn’de Hasan Rızâ Efendi ve Kâmil Akdik’ten yeniden sülüs ve nesih, İsmâ’il Hakkî Altunbezer’den celî sülüs ve Hulûsî Yazgan’dan da ta’lik meşketti. Yazıda pek müstesnâ bir kabiliyete mazhar olan Halim Efendi; celî sülüs istiflerini alışılageldiği gibi önce küçük yazıp satranç usulüyle büyüterek değil; kurşun kalemle tasarlayıp provasız, doğrudan celî kalemiyle ve çok süratle yazabiliyordu. Bu durum Mehmed Şefik Bey gibi ender birkaç üstatta daha görülmüştür. Yazı türlerinin hepsinde maharetli olan Halim Efendi Latin yazısının da her türlüsünü en güzel şekilde yazmıştır.
Anlamı: "Benim için beş zât vardır. Ben, onlarla vebanın yakıcı ateşini söndürürüm: [Muhammed] Mustafa, [Ali] Müctebâ, oğulları Hasan, Hüseyin ve Fatıma."
"Hudâ´nın nebîsi çokdur, Resûl-i Ekrem başka; Şeriat-ı bâb içinde İmam A´zam başka; Her bir derviş gezer her âşık tozar; Her sefîne [gemi] gezer ama Nuh´un gemisi başka"
Okunuşu, "Cümle kulûb-ı yâran zevk-ı surûrla doldu / Çek bâ-i besmeleyle yaz Necmi tarihin / Hattat Hacı Halim Bey şanla muallim oldu" şeklindedir. Yazı üzerinde imza bulunmamaktadır ancak yazının Hattat Halim´e ait olduğu düşünülmektedir.
Hattat Vehbi Efendi, Bursa yakınlarındaki Lefke Kasabası’nda doğdu. Sıbyân mektebini bitirdikten sonra Bursa’ya ve ardından İstanbul’a giderek medrese tahsîli gördü. Bu esnada Alî Vasfî Efendi’den sülüs ve nesih meşkederek icâzet aldı. Bundan sonraki ahvâli hakkında bir bilgiye ulaşılamayan Mehmed Vehbî Efendi’nin, 1847 tarihli Kur‘ân-ı Kerîm’i görülmüş olup hocasına lâyık bir şâkird olduğuna işaret etmektedir.