H. 1070/M. 1659’da Edirne’de doğdu. Babası Darü’l-hadis Cami civarında mukim olup debbâğlıkla meşgul olduğundan, o da baba mesleğine devam ettirmişti. Ancak bir kaza sonucu bir eli ile ayağını yitirip iş göremez hâle gelince yazıya heves ederek, Kevkeb Hafız Derviş Mehmed Efendi'den sülüs ve nesih meşketmeğe başlamıştır.
Döneminin önde gelen sanatkârlarından dersler alan Mustafa Halim Özyazıcı, Medresetü´l-Hattâtîn´e devam ettiği sırada askerliğe çağırılmış ve müracaatı üzerine Matbaa-i Askeriyye hattatlığına getirilmiştir. Terhis edilince kendisine bir yazıhane açarak her türlü hatla levha, kitap başlığı, kartvizit vs. tasarlayarak yazan Halim Efendi, Latin yazısının da her türlüsünü en güzel şekilde yazabilmiştir. Vakıflar Umum Müdürlüğü tarafından tamiri kararlaştırılan camilerin yazılarının yenilenmesinde çalışan Özyazıcı, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi´nde hüsn-i hat muallimliği yaptığı esnada da pek çok öğrenci ile yakından ilgilenmiş ancak devamlılık sağlayamadıkları için kendisinden icâzet alan talebesi olmamıştır.
Yazı, "Kalbinde biraz Allah korkusu olan her sahib-i vücudan kendi nef´i için başkalarına zarar etmez ve hiç kimseyi incitmez, hatta bir parça saygısı olan bile narva-ü ef´al ve nebce-i ahval ve harekatından halktan utanmasa, çekinmese de Allah´tan haya eder. Zira Allah herkesin kalbini ve her şeyini bilir ve görür." şeklindedir.
OSMAN REBİİ ÖNOL
Hattat padişahlarımızdan Sultan 3. Ahmet ve Reisülhattatin Muhsinzade Abdullah Bey ile Hattat Muhsinzade Mehmet Rahmi Bey ahfadından, hattat ve emekli Kurmay Kıdemli Albay Osman Rebii Önol, 1915 yılında İstanbul´da doğdu. Kısa bir süre Saim Özel ve beş yılı aşkın bir süre Hasan Çelebi´den sülüs, nesih ve celi sülüs meşk etti.
Anlamı: "Resulullah aleyhisselam şöyle buyurdu: Allah kulunu sünnete tabi olması ile cennetine koyar. Kim kabrimi ziyaret ederse şefaatim ona vacib olur.
Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: 'Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Dua sema ile arz arasında durur. Bana salat okunmadıkça, Allah´a yükselmez.'
Resulullah aleyhisselam mescide girdiği zaman 'Allah´ım bana rahmet kapılarını aç ve rızkının kapılarını kolaylaştır.' diye dua ederdi."
1873’de İstanbul’da doğan Ahmed Refet Efendi, Bab-ı Seraskeri katipliğinde bulunmuş emekliye ayrıldıktan sonra ise muhtelif mekteplerde hat hocalığı yapmıştır. Bakkal Arif Efendi’den nesih ve sülüs yazılarını meşk eden Ahmed Refet Efendi, celi sülüs yazıyı ise Sami Efendi’den meşk etmiştir. Hattat Refet Efendi, Kasım 1949’da vefat etmiştir.