Salavat-ı şerifeler yazılıdır: "Allah´ım ruhlar içinde Muhammed (a.s)´ın ruhuna, cesetler içinde Muhammed (a.s)´ın cesedine, kabirler içinde Muhammed (a.s)´ın kabrine salât et. Güneş´in ve Ay´ın üzerine doğduğu şeyler adedince ona salât et." Eserin pervaz ebrusunun Necmeddin Okyay veya Mustafa Düzgünman'a ait olduğu düşünülmektedir.
Emin Barın [ö. 1987], son devir hattat ve mücellitlerindendir. 1913'te Bolu'da doğan Emin Barın, hattat müzehhip ve mücellit Hafız Tevfik Efendi'nin oğludur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde Türk Süsleme Sanatları Bölümü'nde Reisü'l Hattatin Kamil Akdik'den hat, Necmettin Okyay'dan klasik Türk ciltçiliği dersleri almıştır.
İnce bir mukavva üzerine eşit aralıklarla gerilmiş ipliklerden ibaret olan ve yazılacak kâğıdın altına konulup üstüne elle bastırılmak sûretiyle kâğıda çıkan çizgiler üzerinde düzgün yazı yazılmasını sağlayan alettir.
Osmanlılarda feraşet kelimesi; cami, medrese, mektep, kervansaray vb. vakıf eserlerin, temizliğinin yanı sıra halı ve kilim gibi mefruşatı ile ilgilenme hizmeti için kullanılırdı. Ferraşlık görevinin en üst derecesi Mekke'de Harem-i Şerif ile Medine'de Ravza-i Mutahhara'nın süpürülmesiydi ki hanedan mensupları ile ileri gelen bazı kişiler, "feraşet-i şerife" olarak adlandırılan bu görevden belirli bir pay alıp bunu şeref ve manevi huzur için vesile saymışlardır.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hz. Hatice´nin kabri üzerine yaptırılan türbe, Mekke´nin Suud yönetimine geçmesinden sonra diğer türbelerle birlikte 1296 yılında yıkılmıştır.
Nesih yazılı kısımdaki hadis-i şerif: "Kim Kuran´ı okur ve onunla amel ederse kıyamet günü ebeveynine güneşin parlaklığından daha parlak bir taç giydirilir."
*İcazet ibaresinin olduğu alt kısımda ve nesih yazılı orta kısımda yer yer siliklikler vardır.
Laika Karabey (d. 1909 İstanbul - ö.20 Aralık 1989 İstanbul), Geleneksel Türk müziği yorumcusu, bestecisi, tanburi, İleri Türk Müziği Konservatuvarı'nın kurucularından, eğitimci.
Babasının miralay rütbesiyle görev yaptığı Asir bölesinde doğdu. Altı yaşında ailesiyle İstanbul'a döndü. İlk müzik derslerini ut ve keman çalan annesinden aldı. 8 yaşında tanbura başladı. Tanburi Cemil'in öğrencisi oldu. Ardından Tanburi Cemil'in yeğeni Hikmet Bey'den dersler aldı. 14 yaşında Şark Musikisi Cemiyeti'ne girdi. Burada Leon Hancıyan'la uzun süre çalıştı. Rauf Yekta Bey, Rahmi Bey'le eser meşk etti. Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nde 12 yıl Türkçe, tarih, coğrafya, yurtbilgisi, ardından Saint Michel Fransız Lisesi'nde, Rum ve Ermeni okullarında müzik öğretmenliği yaptı. Sadettin Arel'le tanışması müzik anlayışında köklü bir değişikliğe yol açtı. İstanbul Konservatuvarı İcra heyeti'ne girince öğretmenlikten ayrıldı. Konservatuvarda müzik kuramı dersleri verdi. 1948'de Sadettin Arel'le birlikte konservatuvardan istifa etti. Birlikte İleri Türk Müziği Konservatuvarı Derneği'ni kurdu. 1948'de Arel'le birlikte yayımlamaya başladıkları Musiki Mecmuası'nın yazıişleri müdürlüğünü üstlendi.İstanbul Radyosu'nda tanbur çaldı, koro şefliği yaptı. Gazete ve dergilerde müzik, politika üzerine yazdı. 1929'da Emin Arifi Karabey'le evlendi. Çiftin Filiz (Ofluoğlu) isimli bir kızları oldu. Laika Karabey, 20 Aralık 1989'da İstanbul'da öldü, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Yazı: "Vallahu yuhibbü´s-sabirîn"
Manası: Allah sabredenleri sever.
Mektupta Naci adlı talebesi hocadan özür dilemekte ve birkaç adet yazı talep etmektedir. "Muhterem hocam, Şu güne kadar anlaşamamamızdaki kabahati ben üzerime alıyorum...Her ne ise hepsini şöyle bir tarafa bırakarak, size yalvarırım Cenabı Hakkın rızası için... Naci"
İcazeti alan: Muhammed Tahir
İcazet veren: Melek İbrahim
Tarih: 1177 (1763)
İnfakın faziletine dair hadis-i şerifler yazılıdır. "Bir kadın kocasının kazancından onun emri olmadan infak ederse ecrinin yarısını alır." gibi...
Hasan Rızâ Efendi’nin üç çocuğundan biridir. Rıza Efendi dîvânında H. 3 Muharrem 1309 (9 Ağustos 1891) de dünyaya gelmiştir. Babasının ünlü bir hattat olması ve dönemin önde gelen hattatlarıyla olan yakın münasebeti, Süreyya Bey’in böyle bir sanat muhitinde yetişmesine vesile oldu. Zaman zaman babasıyla birlikte ziyaretine gittikleri Sâmi Efendi’den ve sıklıkla Hasan Rıza Efendiyi ziyarete gelen Nazif Bey den de istifade etti. Harf inkılâbına kadar Bâbıâli’de hattatlık yaptığı bilinmektedir. Sonrasında emekli oluncaya kadar liselerde edebiyat öğretmenliği vazifesinde bulundu. 01 Eylül 1969 Pazartesi günü vefat etti. Ahmet Süreyya Bey aynı zamanda Süheyl Ünver'in halasının oğludur.