Anlamı: “O inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) işittikleri
zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve
hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler. Oysa o (Kur’an),
âlemler için ancak bir öğüttür.” Kalem suresi 51-52. ayet
Meali: "Allah´a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine (idarecilerinize) de itaat edin." (Nisa suresi 59. ayet.)
Zahide Selma hanım sadrazamlardan Ali Paşa’nın küçük kızı olarak H. 1274/M. 1857 senesinde babasının Bebek’teki yalısında doğdu. Yalı komşusu olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den talik meşkederek icazet aldı. H. 1313/M. 1895’de vefat etti. Süleymâniye Camii hazîresinde babasının mezarının yakınına defnedildi.
Vâridât, Osmanlı fakih ve mutasavvıfı olmanın yanı sıra önemli bir isyan ve ihtilâl hareketinin de başlatıcısı olan Bedreddin Simâvî'nin felsefî, tasavvufî, kelamî ve diğer fikrî konulara dair en önemli eseridir; hakkında çıkan yoğun tartışmalara da bu eserdeki düşünceleri yol açmıştır.
Pîr-i Türkistanzâde lakabıyla veya Burhaneddin Belhî künyesiyle tanınan hattat, Orta Asyalı bir Türk hanedan soyundandır. 1849´da Belh´e bağlı Kunduz´da doğmuştur. Babası Şeyh Seyyid Süleyman´dır. Türkistanzâde hem hattat hem şairdir; mutasavvıf, âlim, edip ve sanatkâr bir aileye mensuptur. Hem Anadolu Türkçesi hem Çağatay lehçesiyle hem de Farsça şiir yazardı. Özkent hükümdarı Burhaneddin Kılıç´ın torunlarındandır. 19. yüzyıl sonlarında Horasan ve Fergana´da artan Rus baskısı sebebiyle ailesini alarak Bursa´ya göçmüştür. Talik yazıyı Abdülkadir Nesib Efendi´den öğrenmiştir. Kendi yazdığı şiirler ve tarih düşürmeleriyle yazdığı kıtaları ile meşhurdur.
Hadis-i şerif. Okunuşu: "Kefâ bihaşyeti´llâhi ilmen ve kefâ bi´l-iğtirâri billâhi cehlen" Anlamı: "İnsana ilim olarak Allah korkusu, cehalet olarak da Allah´ı bilmemesi yeter" Hattatın ketebesinden ve kaleminden hangi Mehmed Nuri olduğu anlaşılamasa da mahir bir hattat olduğu bellidir.
Bakkal Ârif Efendi´nin talebesi Ahmed Râfet elinden sülüs yazıyla "salâten tüncinâ" ve nesih yazıyla Osmanlı Türkçesi tercümesi.
Hattat, ketebe bölümünde hocası Bakkal Ârif Efendi´yi zikretmiştir.
"Ey Bârî Hüdâ, bizi korkulardan ve belâlardan kurtaracak ve her hâcetimizi verecek ve cemii günahlarımızı temizleyecek ve âlî derecelere çıkaracak bilcümle hayırlı gayelerin müntehasına erişdirecek sensin, bize necat verici rahmetinle Peygamber´imiz efendimiz Muhammed aleyhisselâma ve ehl-i beyti ve ashâbına ve makbul olan ümmetine rahmet ve selamet ihsan eyle, hayatımızda mematımızda bizi mesrur eyle, harrarahû ez´afü´l-küttâb Ahmed Re´fet min telâmîzi El-Hâc el-Ârif el-Filibevî"
1873 İstanbul doğumlu Ahmed Râfet Efendi, celî sülüste usta hattat idi. Sülüs, nesih ve reyhâniyi Ârif Efendi´den, celî sülüsü de Sami Efendi´den öğrenmiştir. Birçok camide yazısı mevcuttur. Ârif Efendi´den aldığı icazet hilyesi Topkapı Sarayı´ndadır. 1928´e kadar hüsn-i hat icrasını sürdürmüştür. 1949 yılında İstanbul´da vefat etti.
*Eserin yüzeyinde yazının yapısını bozmayan, tamir görmüş kısmî kâğıt çatlakları mevcuttur. Sağ üst satırdaki elifin zülfesinde tamir bulunmaktadır. Fotoğrafları inceleyerek pey veriniz.
Ketebe kaydında Fuad Başar´ın 575. hilyesi olduğu yazılıdır.
Fuat Başar, 1953 yılında Erzurumda doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra memleketindeki Tıp Fakültesi'ne girdi. Hamid Aytaç’tan mektup yoluyla sülüs ve nesih meşkine başladı. Ayrıca üstad Mustafa Düzgünman'dan da aynı şekilde ebru sanatının inceliklerini öğrenmeye çalıştı. Daha sonra fakülteyi terkederek 1980’de İstanbul'a yerleşti. İlk işi Hamid Aytaç'tan yazı meşkini tamamlamak oldu. O senenin 10 Eylül günü icazet aldı. Ancak öğrenci kabul etmeyen Mustafa Düzgünman'dan 1989'da ebru icazeti alabildi. İcazet aldığı tarihlerden itibaren profesyonel hattat ve ebrucu olarak hayatını sürdürmekte olan Fuat Başar, yazı sanatında dünya çapında, ebru sanatında ülke çapında önemli sanatçılar yetiştirdi. 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödüllerin Geleneksel sanatlar dalında ödüle layık görüldü.
Eserin hem celî divânî istifinin altında hem de talik bölümünün altında olmak üzere çift ketebesi bulunmaktadır.
Okunuşu:
"Hüvelbâkî
(Ali)
Küllü men aleyhâ fân
(Nemakahû Ali tilmîz-i Necmeddin 1422)"
Anlamı: "Baki olan O´dur,Yerin üstünde ne varsa fânidir. Necmeddin talebesi Ali yazdı."
Tuğra şeklinde besmelesi olan hilyenin alt kısmında dört büyük halifenin adları ve Enbiyâ suresinin "Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." mealindeki 107. âyeti yazılıdır. Ketebe kısmında hattatın Hâmid Aytaç´ın talebesi olduğu da yazılmıştır.