Hallaczade Mehmed Şevket (Pektaş), (d. 1869 - ö. 1979), Sami Efendi´nin talebesi Ahmet Refet Efendi´den icazetlidir. Osmanlı döneminde mekteplerinde hüsn-i hat muallimliği yapmış, Matbaa-i Askeriye ve Devlet Matbaasında çalışmış, 1969 senesinde 100 yaşını aşmış olduğu halde vefat etmiştir.
Üstte muhakkak besmele, altta nesih yazıyla yazılmış gövde metni, etrafında sülüs esma-i çehar yâr-i güzin yazılıdır. Besmelenin altındaki dairenin içinde ince sülüs yazı ile "Allah c.c. Muhammed s.a.v. Hasan r.a. Hüseyin r.a." isimleri yazılıdır. Mehmed Şevket Bey, hem besmelenin altına imza atmış hem de eserin sonuna ketebe kaydı düşmüştür.
"Bozuludur bu cihan, sanma ki bizde düzele
Devleti çarh-ı denî verdi kamu mübtezele
Şimdi evvab-ı saadettekiler heo hazele
İşimiz kaldı heman merhamet-i Lemyezele"
Katı´ sanatı; hat sanatıyla yazılan yazıların veya süslemelerin kesme tekniğiyle kağıt ve deri üzerine işlenmesidir. Bu lottaki eserde yazı kağıda işlenmiştir.
Seyyid Burhâneddin Belhî, 1849’da Belh’te dünyaya gelmiş, soyu İmam Muhammed Takî yoluyla Hz. Muhammed(s.a.v.)’e ulaşan bir zattır. Babası Seyyid Süleyman Belhî, ağabeyi ise Hamzavî-Melâmî kutbu Seyyid Abdülkadir Belhî Efendi’dir. Mâhir bir hattât ve kuvvetli bir şair olan Burhâneddin Belhî; Arapça, Farsça ve Çağatayca dillerinde şiirler yazmıştır. Şiirlerinde genelde tasavvufi temalar işlemiştir. Bu lottaki eserde de muhtemelen kendisine ait olan farsça tasavvufi bir şiir yazılıdır.
Üstte "Allah kimseye muhtaç olmayan ve bütün özgülere layık olandır" anlamında "Hüve´l-ganiyyü´l-hamîd" yazmaktadır. Alt köşede Burhaneddin Belhi Efendi "Pirzade Seyyid Burhaneddin el-Hüseyni" şeklinde ketebe yazmıştır.
Yazı: "Hâsibû kable en tühâsebû".
Manası: Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. (Ölüp de amellerinizin hesabı sorulmadan, hayatta iken kendi amellerinizin muhasebesini yapın.)
Listede yer alan isimler: 2- Seyyid Bekir b. Osman Adudiddin el-Aydınî; 3- Kemaleddin İbrahim b. Halil el-Yalivî; 4- Sadreddin Mustafa b. Hafız Abdullah el-Balıkesrî vd.
Meşhur ta’lik hattatı Mehmed Es’ad Yesârî’nin oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Yazıyı önce babasından öğrenip icâzet aldı. Daha sonra babasının şâkirdlerinden Yağlıkçızâde Mehmed Emîn Bey’den yeniden ders alarak H. 1202/M. 1788 senesinde mezun oldu. Ayrıca Hırka-i Şerîf hizmetkarlarından Seyyid Osmân Üveysî Efendi’den H. 1203/M. 1789’da almış olduğu icâzetname de hâlen Topkapı Sarayı Müzesi’ndedir. Babası sayesinde iyi bir eğitim aldıktan sonra müderris payesi elde edip İstanbul'un muhtelif medreselerinde görev yaptı. İlmi görevlerine Anadolu Kazaskerliği derecesine kadar devam etti.
Karalamanın sol alt kısmında üstadın imzası ve 1441 tarihi mevcuttur. Karalamanın sağ alt kısmında sülüs oklu besmele, üzerinde talik besmele ve kelime-i tevhid, eserin geri kalanında Hasan Çelebi tarafından bir duanın celi divani hattı ile yazılmış istifinin çalışıldığı görülmektedir.
"Galip gelenler kesinlikle bizim ordumuz olacak." manasındaki Saffat Suresi 173. ayet yazılıdır. (Ve inne cündena lehümü´l galibûn)
Yazının aslı bozulmamakla beraber, bazı yerlerinde kısmî bir restorasyon yapıldığı görülmektedir.
Aziz er-Rıfâî
H. 1288/M. 1871’de Trabzon Maçka’da doğmuştur. Karinâbâdî Hasan Hüsnî Efendi’den ta’lik ve Bakkal Ârif Efendi’den de sülüs ve nesih meşk etti ve icazet aldı. Ayrıca aynı sene içinde Reisü’l-hattâtîn Muhsinzâde Abdullah Bey’den de celi sülüsten icâzet aldığı bilinmektedir. Bu arada Şehrî Ahmed Efendi’den icâzet-i ilmiye aldığı gibi, Rıfâ’î şeyhlerinden Ken‘an Bey’den de H. 1326/M. 1908’da hilâfet aldı. Mısır Nakîbü’l-eşrâfı Muhammed Alî Biblâvî’nin tavsiyesi üzerine, Kral Fu’ad’a bir Kur’an-ı Kerîm yazmak üzere H. 1341/M. 1922’de Kahire’ye gitti. Bu işle meşgûl olduğu esnâda Mısır Hükûmeti’nin talebi üzerine Halîl Ağa Medresesi bünyesinde “Medresetü Tahsîni’l-hutûti’l-melîkiyye” namıyla bir meşkhâne açtı. Kahire’de onbir sene boyunca hat ve tezhip dersleri verdi. Ancak sıcak hava sıhhatini olumsuz etkilediğinden, tekaüdünü isteyerek 1933’te İstanbul’a döndü. Son günlerini Fâtih, Çarşamba’da satın aldığı evde geçirdikten sonra H. 5 Cumâde’l-ûlâ 1353/M. 16 Ağustos 1934 tarihinde vefât etti. Edirnekapısı Kabristânı’nda medfûndur.