Zâ’imoğlu Alî Ağa’nın oğlu olan Nuri Korman, 1868'de Ortaköy’de doğmuştur. Vefatına kadar Beşiktaş’ta ikamet ettiğinden, hattatlar arasında “Beşiktaşlı” ismi ile anılmıştır. Abbas Ağa Sıbyân Mektebi’ni ve ardından Beşiktaş Mülkî Rüşdi Mektebi’ni bitirdikten sonra Sinan Paşa Medresesi’nde Afyonkarahisarlı Ahmed İlhâmî Efendi’nin dersine devam etti. Daha sonra mülazemetle Adliye Nezâreti, Temyîz-i Cezâ Mahkemesi Kalemi'nde vazifesine devam etmiştir. Beşiktaş’taki Mekteb-i Hamidi'de sülüs ve nesih muallimi oldu. 1893'te Matbaa-i Amire’nin ser-hattatlığına tayin edilmiştir. Bir süre Mısır'a giden Nuri Korman, İstanbul’a döndüğünde Bâb-ı Âlî Caddesi’ndeki dükkânında yazı işleri ile meşgul olmuştur. Ardından Medresetü’l-Hattatin’de sülüs ve nesih hocalığına tayin edilmiştir. 1928'deki Harf devrimi sonrası, babasının köyüne yerleşmiştir. Bir müddet çiftçilikle meşgul olduktan sonra, aldığı davet üzerine İstanbul’a dönüp Güzel Sanatlar Akademisi’nde aklâm-ı sitte dersleri vermeğe başlamıştır. 1951'de vefat eden Nuri Korman'ın kabri Yahya Efendi Dergahı'ndadır.
Emin Barın [ö. 1987], son devir hattat ve mücellitlerindendir. 1913'te Bolu'da doğan Emin Barın, hattat müzehhip ve mücellit Hafız Tevfik Efendi'nin oğludur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde Türk Süsleme Sanatları Bölümü'nde Reisü'l Hattatin Kamil Akdik'den hat, Necmettin Okyay'dan klasik Türk ciltçiliği dersleri almıştır.
Halid Efendi, Bakkal Arif Efendi'den sülüs ve nesih, Sami Efendi'den ise talik yazı meşk etmiştir. Nafia Nezareti'nde katiplik yapmış bir müddet sonra ayrılarak Arif Hikmet Bey'le birlikte bir yazıhane açmışlardır. 1918 senesinde genç yaşında vefat etmiştir.
Türk edebiyatında nazım ve nesir türünde çeşitli eserler veren Ahmed-i Dâî tarafından Arapçadan Türkçeye tercüme edilen bir akaid kitabı olup, hikâyeler, hadisler ve latifeler içermektedir.
Mıstar, ince bir mukavva üzerine eşit aralıklarla gerilmiş ipliklerden ibaret olan ve yazılacak kâğıdın altına konup üstüne elle bastırılmak suretiyle kâğıda çıkan çizgiler üzerinde düzgün yazı yazılmasını sağlayan alete denir.
Müzehher kûfî: Çiçekli kufi. Çiçekler, dallar, yapraklar görünümünde tasarlanan kûfî yazı türü.
16. yy kitap tezyinatlarında kullanılan tarz ile, altın-lacivert tezhip içine beyaz mürekkeple yazılmış bir besmeledir. Eser Osmanlı dönemi bir eser değil, muhtemelen imzada yazan 84 (1984) tarihlidir.
Halim Efendi´nin hat sanatındaki kudretini gösteren oldukça küçük bir besmele istifidir. Yazının hemen dışındaki siyah renkli desenlerin de Halim Efendi´ye ait olduğu düşünülmektedir.