İran asıllı yazar 1870 İstanbul doğumludur. Servet-i Fünûncular arasında yer alan Hüseyin Dâniş, şiir ve yazılarını Servet-i Fünûn başta olmak üzere pek çok dergi ve gazetede yayımladı. Fransızca ve Farsçadan çeviriler yaptı. Farsça şiirler ve makaleler de yazdı. Daha çok İran edebiyatı üzerine yaptığı çalışmaları ve Ömer Hayyam’dan rubai çevirileriyle tanındı. Türk ve Fars edebiyatı alanında uzman kabul edildi.
1876’da İstanbul’da doğan Şevket Dağ, Osman Hamdi Bey’in kurduğu “Sanayi-i Nefise” Mektebi'ni birincilikle bitirmiştir. Mahmudiye Rüştiyesi’ne resim öğretmeni olarak tayin edilen sanatçı, bu görevini çeşitli kurumlarda 23 yıl sürdürmüştür. Çalıştığı okullarda Türk resim sanatının ünlü ressamlarından Fikret Mualla ve Malik Aksel’e hocalık yaptı. 1909 yılında kurulan “Osmanlı Ressamlar Cemiyeti” kurucuları arasında yer alan sanatçı, 1919 yılında Hikmet Onat ve İbrahim Çallı’yla beraber “Türk Ressamlar Cemiyeti”ni kurdu.
Ekim Devrimi ve Rus İç Savaşı sonrasında İstanbul´a gelip yerleşen Beyaz Ruslardan biri olan Jules Kanzler, İstiklâl Caddesi´nde açtığı fotoğraf stüdyosunu uzun yıllar işletmiş, sonraları İzzet Kaya ismini almıştır. Satışa sunulan fotoğraf, Jules Kanzler fotoğrafhanesinin damgasını taşıyan özel muhafaza zarfı içerisindedir.
“Vatan Fedaisi” yazılı şapkasıyla Türk-Yunan Savaşı’ndan İkinci Meşrutiyet ve 31 Mart Vakası’na, cephelerde ve çalkantılı siyasi devrimlerde en ön saflarda yer alan Resneli Niyazi Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen isimlerinden biridir. 3 Temmuz 1908 tarihinde sayıları 150’yi bulan asker ve gönüllülerle Sultan İkinci Abdülhamid’e karşı dağa çıkarak İkinci Meşrutiyet’in fitilini ateşleyen Resneli Niyazi, dağda bulunduğu esnada karşısına çıkan geyiği yanına almış ve “Gazal-i Hürriyet” adını verdiği geyiği gittiği her yere götürmüştür. 31 Mart Vakası sonrası çok sevdiği Resne kasabasına dönen Resneli Niyazi, Balkan Savaşları’nın patlak vermesiyle yeniden orduya katılmış, savaş sonrasında İstanbul’a dönerken, Avlonya limanında bir kavgayı ayırmak niyetiyle araya girmiş ve şaibeli bir şekilde öldürülmüştür.