"İnsan, yaşamının büyük bölümünü zihninin oluşturduğu alışkanlıkların hapishanesinde geçirir. Kendini, kafasının içinde konuşan sesle özdeşleştiren ve bütün dikkatini onun söylediklerine yönelten insan uykudadır. Böyle bir kişi, kafasının içindeki sesi dinlemeye ve onun talimatlanna itaat etmeye mahkum- dur. Berrak Yurdakul´un "Ev Yapımı Bir Paraşüt" adlı kitabından alıntı yaparak başlamak istiyorum mottoma... "Hafifleme meselesi... Uykudan uyanmanın zamanı geldiğini düşünerek, öncelikle öz eleştirmizi yapıp sonra da sorumlu- luk bilincimizin farkına varmalıyız. Denizin tuzlu suyunda hastalıklı ruhlanmızı temizlemek, serinliğinde ise kalbimizin ferahlatmak dileğiyle..."
"Denizin sesini dinle... Bu ses seni düşüncelerin- den arındırıyorsa doğru yerdesin. O ses seni doğa ile kucaklaştınyor, şefkatle sarmalıyorsa kalbinin sesidir. O ses kimi zaman denizin derinliklerinden gelen bir çığlık, kimi zaman da yunuslanın şarkısıdır. O ses belki de kaybetmekten korktuğumuz ama onu korumak için savaşmadığımız doğanın sesidir..."
"Denizin sesini dinle... Bu ses seni düşüncelerin- den arındırıyorsa doğru yerdesin. O ses seni doğa ile kucaklaştınyor, şefkatle sarmalıyorsa kalbinin sesidir. O ses kimi zaman denizin derinliklerinden gelen bir çığlık, kimi zaman da yunuslanın şarkısıdır. O ses belki de kaybetmekten korktuğumuz ama onu korumak için savaşmadığımız doğanın sesidir..."
"Denizin sesini dinle... Bu ses seni düşüncelerin- den arındırıyorsa doğru yerdesin. O ses seni doğa ile kucaklaştınyor, şefkatle sarmalıyorsa kalbinin sesidir. O ses kimi zaman denizin derinliklerinden gelen bir çığlık, kimi zaman da yunuslanın şarkısıdır. O ses belki de kaybetmekten korktuğumuz ama onu korumak için savaşmadığımız doğanın sesidir..."
"Mud is dust of water, just as ash is dust of fire. Ash, mud, dust and smoke will produce images that will forever exchange their constituents." - Gaston Bachelard, Water and Dreams
"Efforts to make the voices of our restrained and silenced women heard underwater. An adventure that began in the mid-nineties with a love of the potter´s lathe... The continuation of the same passion even today -which is happiness-."
Fotoğraf üzerinde, Seniha Hanım´ın el yazısıyla kaleme aldığı, "Muhterem eniştemiz Vehbi Bey ile kardeşim Fatma´ya paşamla son çıkardığımız fotoğrafı veriyorum." ithafı yer almaktadır. "Elvira Dünchen" fotoğrafhanesinin soüu kdamgası yer almaktadır.
"Water is consciousness. Water is memory. Now it is rejecting. Being aware is exhausting, it listened a lot, watched a lot, and waited. Sometimes stormy, sometimes calm. Water will now engulf the entire universe with all of its consciousness. It is now humanity´s turn to be aware..."
"Water is consciousness. Water is memory. Now it is rejecting. Being aware is exhausting, it listened a lot, watched a lot, and waited. Sometimes stormy, sometimes calm. Water will now engulf the entire universe with all of its consciousness. It is now humanity´s turn to be aware..."
"The soul connects the sapling, flower and the seed to life. Water is the process, water is the enhancer... LOOK around the water! SEE the water! LISTEN to what it says!"
Fotoğrafın ön yüzüne, mecliste görülen belli başlı isimler not düşülmüştür. (Soldan sağa): "Yaveri - Yaveri - Yaveri - Gazi Paşa - Matbuat - Tevfik Rüşdi (Aras) Bey" Fotoğrafın arka yüzüne ise "İkbal?" Hanım´a hitaben, "Yeni Meclis Binası - Çok güzel ve çok mükemmel bir binadır. Matbuatın diye gösterdiğim locanın yanı başındaki loca da Sâmi´nin locasıdır. Teşrinisani birde o locada idik... Gaziyi o locadan güzelce gördük..." notu düşülmüştür.
"The soul connects the sapling, flower and the seed to life. Water is the process, water is the enhancer... LOOK around the water! SEE the water! LISTEN to what it says!"
Gazi Mustafa Kemal Paşa, şapka inkılâbını başlatmak için Kastamonu´yu uygun görmüştür. 27 Ağustos 1925 tarihli İnebolu nutkunda geniş bir dinleyici topluluğuna hitap eden Gazi, şapka devriminin zaruriyetinden şu sözlerle bahsetmiştir: "Açık söylemek isterim, bunun adına şapka denir. Buna caiz değil diyenler cahillerdir. Onlara sorarım; Yunan serpuşu fesi giymek caiz olur da şapkayı giymek niçin caiz olmaz, korkmayınız bu gidiş zaruridir. Medeniyetin coşkun seli karşısında direniş beyhudedir". Müzayedemizde sunduğumuz fotoğraf, Kastamonu´dan Ankara´ya dönüş yapan Gazi´yi, kendisini karşılamaya şapka takarak gelenlerle birlikte göstermektedir.