Ayhan Hünalp, yedek subay olarak askerlik vazifesini ifa etmekte olduğu sırada kaleme aldığı tarihsiz mektubunda, Tahir Alangu'ya Yeni İstanbul dergisinde "Küçük İstasyon" isimli romanının yayımlanmaya başlayacağını bildirmektedir. 23 Haziran 1953 tarihli ikinci mektup, Ayhan Hünalp ve ailesinin Ankara'dan İstanbul'a taşınma telaşının ortasında kaleme alınmıştır. Bu mektubun içerisinde, Hünalp'in Yeditepe dergisinde çıkan bir yazısında yer alan, hikâyenin ne olduğuna dair bir tespiti yer almaktadır: "Genel çizgileri ile hikâye; küçük bir oturmada okunabilen, hayatın herhangi bir dilimini, insanın herhangi bir yönünü alarak inceleyen bir yazıdır!" 6 Ekim 1953 tarihli son mektubun içeriği ise Hünalp'in çeşitli dergi ve gazetelerinde yayımlanmış ve yayımlanacak yazılarına ilişkindir. Lot içerisinde mektuplarla birlikte daktiloya çekilmiş 3 sayfalık "Bir Hatırlayış Kaldı Yalnız" isimli hikâye de yer almaktadır.
Yedi Meşaleciler içinde şiire ömrü boyunca sadık kalan Ziya Osman Saba (1910 - 1957), Türk şiiri içinde çok özel bir yere sahiptir. Mütevazı ve küçük dünyası içinde, kendine özgü ve derine işleyen bir şiir dünyası yaratan Ziya Osman Saba, kendisini "Aramızda bir ermiş yaşadı." diye anan Yaşar Nabi'nin ifadesiyle "Duygulu ruhundan çekip çıkardığı, ürpertici şiirler sundu bize." Müzayedeye sunulan şiir, Ziya Osman Saba'nın bu kendine özgü şiir dünyasını çok iyi yansıtan, "ürpertici" şiirlerine bir örnektir. "En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz / Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz."