Sultan II. Mahmud devriyle başlayan Batı tarzı Türk resminin öncü isimlerinden biri olan Arif Mehmed ya da bilinen adıyla Müşir Arif Paşa (1808 - 1865), askeri vazifesi sırasında resimle uğramış; bilhassa Türk kıyafetleri konusunda derin araştırmalar yaparak, Osmanlı devlet adamlarının kostümlerini ustalıkla resmetmiştir. Bu çalışmalarından meydana gelen ve 1873 yılında Paris´te ve İstanbul´da yayınlanan "Mecmûa-i Tesâvîr-i Osmâniyye", "Türkiye´de ilk resimli" kitap olarak takdim edilmiş ve uzun yıllar Türk kültürü ve tarihi araştırmacılarının başucu kaynaklarından biri olmuştur.
1902-1922 yılları arasında, Osmanlı´nın en buhranlı dönemlerinde yirmiyi aşkın Balkan ve Avrupa ülkesinde yaklaşık otuz yıl çeşitli görevlerde bulunan diplomat Galip Kemali Söylemezoğlu, yazdığı kitaplarla da Türk Kurtuluş Savaşı´nı destekleyen Avrupa´nın Türklere bakışını sorgulamıştır. İstanbul´un 1918´de işgali sırasında şehirde bulunan Söylemezoğlu, Damat Ferid Paşa Hükümeti´nde birkaç ay çalışmış, Sevr Anlaşması hakkında kaleme aldığı kitaplardan dolayı da Damad Ferid Paşa tarafından azledilmiştir. Söylemezoğlu, Türk Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet tarihinin önemli isimlerinden asker ve diplomat Hüsrev Gerede´nin de kayınpederidir.
Metin Eloğlu bazı yapıtlarını Mehmet Metin, Mehmet Emin, Ali Haziranlı, Etem Olgunil ve Nil Meteoğlu imzaları ile kaleme almıştır.
Resim; "Metin Eloğlu (Original)" yazılı karton üzerine yapıştırılmış.
Babası Sultan II. Abdülhamit´e dair hatıralarını yayımlatmak isteyen Ayşe Osmanoğlu, Hayat mecmuası sahibi Şevket Rado ile anlaşmış ancak mukavelede belirtilen süre geçtiği halde, hatıratın yayımlanmasına başlanılmamıştır. Ayşe Osmanoğlu Şevket Rado´ya gönderdiği mektupta hatıratın yayımlanmasının neden geciktiğini sormakta ve eğer yayımlanmayacaksa kitap halinde yayımlamayı düşündüğünü dile getirmektedir. Şevket Rado da dönemin koşullarında böyle bir hatıratın yayımlanmasının yol açabileceği tepkilerden söz ederek anlaşmadan vazgeçtiğini bildirmektedir. Nitekim Ayşe Osmanoğlu´nun hatıraları "Babam Sultan Abdülhamid" adıyla 1960 yılında kitap halinde Güven Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.
Zarfı üzerine Osmanlıca olarak "Liman Sanders sünnet davetine cevabı" notu düşülen mektubun Türkçeye çevirisi şöyledir:
"Genelkurmay albayı Nuri Bey Hazretleri,
30 Eylül Cumartesi günü saat 9’daki son derece nazik davetinize icabet etmek benim için bir onur olacaktır. Kızım, gelip gelemeyeceğini size ayrıca bildirecektir.
En derin saygılarımla,
Liman von Sanders, Osmanlı İmparatorluğu Mareşali"
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'ni tanıtma aracı olarak da kullanılan Bayram Gazetesi, günlük gazetelerin yerine hem cemiyeti tanıtmak, hem de gelir kaynağı olmak üzere 1918-1928 yılları arasında toplam 10 yıl basılmıştır. Gazetede günlük yurt ve dünya haberleri verilirken üst köşesinde Cemiyet’in propagandası yapılmıştır.