Kutsal emanetler dairesindeki geleneğin devamı olarak günümüzde dokunmuş bir destimâl-i şerif.
Osmanlı devrinde, Topkapı Sarayı´nda senede bir kez Ramazan ayında yapılan Kutsal Emanetler ziyaretinde misafirlere dağıtılan destimaller, Enderunlular tarafından özenle dokunur ve üzerine güzel ibareler işlenirdi. Ramazan ayının 15. günü gelinceye kadar destimal odasında saklanırlar, ziyaret günü çıkarılarak Hırka-i Şerif´e tek tek sürülürdü. Hırka-i Şerif öpülürken destimal onun üzerine konur ve hırkanın yıpranması önlenirdi. Bu mendiller aile yadigârı olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak itinayla saklanırdı.
Okunuşu:
"Hırka-i Hazret-i Fahr-i Rüsül’e
Atlas-ı çarh olamaz pây-endâz,
Yüz sürüb zeyline takbîl ederek
Kıl Şefî-i Ümem’e arz-ı niyâz.
Allâhu yuâvinüküm fî külli´l-umûr"
Sadeleştirilmişi:
"Resuller´in iftiharı Hazret´in Hırkasına
Mavi atlas (gökyüzü) paspas olamaz
Eteğine yüz sürüp öperek
Ümmetlerin şefaatçisine niyazını arz et
Allah her işinizde yardım eylesin."
Zaman ve yön tayininde yararlanılan gözlem, ölçü ve hesap aleti rubu tahtası, Batlamyus´un yüksekliklerin ölçülmesi için öngördüğü büyük çaplı duvar kadranlarından ilham alınarak İslam devri astronomları tarafından geliştirilmiş ve daha çok namaz vakitlerini belirlemek isteyen muvakkitler tarafından kullanılmıştır.
Dervişlerin çileye girdiklerinde zikir halinde devamlı uyanık kalmak amacıyla çenesinin altına yerleştirerek destek aldığı veya başını yasladığı tekke objesidir.