Anasayfa /
VI. SALON
VI. SALON
VI. SALON, 25.05.2025 saat: 14:30'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 14:32 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Toplam : 357 Ürün
Lot: 257 > Kitap

Fransız oryantalist Barthelemy d´Herbelot (1625-1695) tarafından Batılı aydınlara Doğu hakkında doğru bilgiler aktarmak ve kalıplaşmış önyargıları kırmak maksadıyla bir nevi "kavramlar sözlüğü" şeklinde kaleme aldığı ve uzun yıllar boyunca İslam dünyası hakkında bilgi edinmek isteyenlerin başucu kitabı olmuş, ansiklopedik çalışması...

Fransız doğubilimci Barthélemy d’Herbelot (1623-1695) İbranice, Arapça, Farsça ve Türkçe öğrendikten sonra Doğu dilleri ile daha yakından ilgilenmek için İtalya’ya bir gezi yaptı. Arapça, Türkçe, Farsça, Aramice, Süryanice ve İbranice de dahil olmak üzere pek çok doğu diline vakıf olan yazar, Fransız Kraliyet Kütüphanesinde inceleme fırsatı bulduğu yazmalara, İtalya’dan getirmiş olduğu Doğu yazmalarına ve Batılıların Hacı Kalfa dedikleri Kâtip Çelebi’nin Arapça sözlüğüne dayanarak, müzayedeye sunduğumuz bu eseri hazırlamaya başladı. Hayatının son 30 yılını eserini tamamlamaya adadı. Ancak Doğu kavimlerini, tarihlerini, gelenek ve göreneklerini, dinlerini, mezheplerini ve siyasetlerini tanımak için yeterli bilgileri içine alan bu büyük eserini sona erdiremeden öldü. Eser, ölümünden iki yıl sonra İstanbul’daki ünlü Fransız sefareti ateşelerinden Antoine Galland ve Claude de Visdelou tarafından tamamlandı ve yayınlandı. Fransa Kralı 14. Louis zamanında yayınlanmış olan ve İslâm Ansiklopedisi’nin atası sayılan bu ansiklopedi, Doğu milletlerinin tanınması için gerekli olan her şeyi içerecek şekilde, modern oryantalizmin tanımına ve niteliğine uygun bir yöntemle hazırlanmıştır.



Lüks deri ciltlerinde. Atabey 564.

Lot: 258 > Kitap

İslamiyet’i kabul ettikten sonra “Nasreddine” ismini alan ve Arap edebiyatının Fransızcaya çevrilmesinde aktif rol alan Fransız oryantalist ressam Alphonse Etienne Dinet´in büyüleyici resimleri ve kendisine din konusunda rehberlik eden yakın dostu Sliman ben Ibrahim Baamer´in metinleriyle "Arap yaşamından sahneler..." 375 kopyası (76-450) Blanchet & Kleber fabrikalarında üretilen el yapımı parşömen kâğıdına basılan eserin 64 numaralı nüshası... Sayfa kenarları altın yaldızlı, çok şık bordo deri cildi ve özel kutusu içinde...

Lot: 259 > Kitap
Jean Giovanni Brindesi tarafından renklendirilmiş kapak sayfası ve 22 adet taş baskı renkli levha içermektedir.
Lot: 260 > Kitap
Doğulu bakışıyla Doğu´yu anlatabilmek için halkın içinde, onlarla birlikte yaşayan John Frederick Lewis,  İstanbul´un görünümlerinden oluşan albümü, görselliğiyle öne çıkan İstanbul ve Türkiye konulu albümlerin en ünlülerindendir. Albümde yer alan 24 adet taş baskı levha mevcuttur. *Cildin sırt kısmı dağılmış ve yapraklar sırttan ayrılmıştır.
Lot: 261 > Kitap

İstanbul ve çevresi için bir gezi rehberi niteliğinde olan kitap, kuruluşundan fethine kadar başkentin tarihini, en dikkate değer yerlerinin tasvirini, başlıca anıtlar üzerine tarihsel araştırmaları ve genel olarak seyyahlar için yararlı olabilecek “her şeyi” içermektedir. Yazar bu eserde, özellikle vurgulanan Pera ve Tarihi Yarımada’nın yanı sıra, tüm Boğaz köyleri ile Üsküdar, Eyüp ve Prens Adaları’nı da edebi bir dille anlatmıştır. Lacroix’nın objektif ve tarafsız yaklaşımı kitabın belirgin özelliklerinden biridir. Örneğin, kimi yazarların kötü niyetle, İstanbul’un içinin, yabancıların nereye basacaklarını bilemedikleri “iğrenç bir çirkef kuyusu” olduğunu söylemelerini eleştirerek gezilip görülen pek çok yerdeki sokak, meydan ve kavşakların en güzel Avrupa kentlerine yaraşan bir büyüklük ve temizliği yansıttığını belirtmesi bu tutumu ortaya koymaktadır. İstanbul’da geceleri yaşanan kapkaç olaylarını anlatıp okurlarını uyarırken de Lacroix, bunun Avrupa başkentlerinde de rastlanan bir durum olduğunu, Paris’in en işlek mahallelerinde bile insanların geceleyin soyulduğunu hatta öldürüldüğünü eklemektedir. Lacroix kitabında, görülmesi gereken yerler hakkında bilgi vermenin yanında, İstanbul’a gelen yabancıları belli konularda uyarma görevini de yerine getirmektedir. Örneğin, kayıkla Dolmabahçe açıklarından geçilirken, saray görülür görülmez derhal tenteyi indirmek ve alçak sesle konuşmak gerekmektedir. Gülmek, bağırmak, herhangi bir müzik aleti çalmak, elinde ateşli bir silah tutmak, sarayın bulunduğu yöne doğru denize tükürmek, hele hele parmağıyla sarayı göstermek, kesinlikle yapılmaması gereken şeylerdir. Bu kurallara uymamanın bedeli yirmi sopa yemek ya da para cezası ödemektir. Kuralı çiğneyen bir Frenk olduğunda cezayı çekmek kayıkçıya düştüğünden, Lacroix bu konuda çok hassas davranmak gerektiğini hatırlatmaktadır. Blackmer ve Atabey koleksiyonlarında kaydı olmayan bu son derece nadir bir kitapta, 62x73 cm ölçülerinde bir adet renkli katlanır İstanbul haritası vardır.

Lot: 262 > Kitap

Yaşadığı dönemin aydın çevreleri arasında oldukça yaygın olan Helen hayranlığına karşı, daha objektif yaklaşım sergileyerek Trabzon Rum İmparatorluğu halkının, Türk yönetimi altında çok daha rahat koşullara kavuştuğunu ileri süren yazar, bu çalışması Danimarka Akademisi'nin açtığı yarışmada birinci olmasına karşın, görüşleri nedeniyle üniversiteye kabul edilmemiştir. Özellikle Yunan İsyanı sonrasında Avrupa'da iyice yükselen Helenizm, Türkiye sınırları içindeki Helen varlığı konusundaki görüşleri nedeniyle Fallmerayer'in iyice gözden düşmesine yol açmış, günümüzde bile Yunanistan'da bir yunan düşmanı olarak görülmesine neden olmuştur.

Lot: 263 > Kitap

Alman Doğu Hıristiyanları Misyoner Cemiyeti tarafından yayımlanan bu çok nadir ve çok güzel albüm, Türkiye'nin doğusunda yaşayan Hıristiyan halkın yaşamını konu alan çok sayıda gravür ve fotoğrafın yanı sıra, dört adet de renkli taşbaskı levha içermektedir.

Lot: 264 > Kitap
Kudüs ve İstanbul Ermeni patriklerinin de onayları alınarak Episkos Sahag ve İstanbullu Başrahip Dimoteos Sapriçyan tarafından yayımlanan kitapta, bu iki rahibin Habeşistan´da yaşadıkları yer almaktadır...
Lot: 265 > Kitap

İşte o kitap! İbni Sina'nın tıp tarihini şekillendiren, yüzyıllarca Avrupa tıp okullarında ders kitabı olarak okunan kitabı: El-Kanun fi't-Tıb yahut Avrupa'da bilinen adıyla Canon Medicine! 


Orta Çağ tıbbının ve İslâm felsefesinin en önde gelen isimi, "Şeyhü´l-Ekber" İbn Sînâ´nın, Batı´da 400 yıl boyunca ders kitabı olarak okutulan ünlü tıp eseri Kitabü´l-Kanun fi´t-Tıbb´ın ve mantık, tabiiyat, kelâm ve ilâhiyât konularını içeren ünlü eseri Şifâ´nın özeti niteliğindeki Kitâbü´n-Necât´ın, Roma´da Arapça ve Arap harfleriyle yapılan ilk baskısı...

Lot: 266 > Kitap
Komünist Manifesto´nun yayımlanışından 75 yıl sonra, Türkiye Komünist Fırkası´nın kurucularından olan ve Mustafa Suphi´den sonra uzun yıllar partinin genel sekreterliğini yürüten Şefik Hüsnü´nün çevirisiyle ilk Türkçe basımı... Nice polis baskınını, toplatmayı, imhayı atlatabilmiş, çok az sayıdaki nüshadan biri... Manifesto´nun bu basımı, dünyada en nadir bulunan Manifesto baskılarındandır. TKF´nin yayın organı Aydınlık dergisinin yayınlarından...
Lot: 267 > Fotoğraf
Türk şiirinde en köklü devrimi gerçekleştiren "Garip" hareketinin üç şairinin de bir arada görüldüğü yegâne fotoğraf... Edebiyat tarihi açısından ikonik bir değere sahip olan fotoğraf; Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rifat ve sınıf arkadaşları Şinasi tarafından, edebiyat öğretmenleri Şair Yahya Saim´e (Ozanoğlu) "Çok sevgili hocamız Şair Yahya Saim Bey´e" ithafıyla, imzalanmıştır.
Lot: 268 > Efemera
Türk şiirinde en büyük devrimi gerçekleştiren Garip akımının üç şairinin adlarının, Abidin Dino tarafından hat sanatını çağrıştıracak bir tarzda stilize edildiği kompozisyonlar... Abidin Dino´nun kendi baskı imzasının orijinal çizimiyle birlikte... (Ferit Edgü koleksiyonundan...)
Lot: 269 > Dergi
Nazım Hikmet´in 11 Mayıs 1950 tarihinde başladığı açlık grevi üzerine Nazım Hikmet´in sesini duyurmak maksadıyla M. Fahri Oktay tarafından çıkarılan derginin tüm sayıları... Düzmece bir davayla 15 yıl hapse mahkûm edilen Nazım Hikmet´in sesini duyurabilmek ve bir kamuoyu desteği yaratabilmek amacıyla çıkarılan bu dergi, bir şairin sağlığında, onun adını isim olarak kullanan ve yalnızca onun hürriyeti mücadelesine odaklanan bir dergi olarak tarihe geçmiştir. Toplamda 10 sayı yayımlanan dergi, aynı zamanda uzun süredir gazete ve dergilerde yasaklı olan Nazım Hikmet´in, şiirlerini kendi adıyla yayımlamaya başladığı bir yayın olmuştur. Şairimizin dostları tarafından oldukça kısıtlı sayıda basıldığından size sunduğumuz bu lot, Nazım Hikmet’in belki de en karanlık dönemine ışık tutan derginin günümüze ulaşan çok nadir takımlarından biridir.
Lot: 270 > Efemera
Sekiz yüz doksan beş numaralı katarın Üçüncü mevkiinde üç yolcu var: Sefalet, felaket, Memet..."
Lot: 271 > Kitap
Abidin Dino imzalı harikulade desenleriyle, baskı kalitesiyle ve hacmiyle, Nazım Hikmet´in yurt dışı baskıları arasında çok özel bir yeri olan bu seçkinin iki cildi de şair tarafından imzalanmıştır. Ayrıca Nazım Hikmet´in İtalyan yayıncıya şiir ve oyunlarının yayımlanmasına dair verdiği ıslak imzalı muvafakatname de lota dâhildir. Şömizli ciltler, yayıncısının özel kutusu içinde...
Lot: 272 > Kitap
Nazım Hikmet´in hapisten yeni çıkltığı zamanlarda Çekçeye çevrilmiş şiirleri... Şairden ithafsız imzalı...
Lot: 273 > Kitap
Nazım Hikmet, 1956 ile 1958 yılları arasında iki yıl yaşadığı Prag´da günlerini nasıl geçirmiş, uğrak mekanı Slavya Kahvesi´nin Vıltava Nehri´ne bakan yuvarlak masalarından hangi şiirleri kaleme almıştı? Nazım Hikmet´in "Pırağ´da Vakıtlar" başlıklı şiirlerinin el yazısı örneklerinin ve Çekçe çevirilerinin yer aldığı bu çok şık ve çok nadir baskı, şairin Prag günlerinde çekilmiş fotoğraflarıyla bir albüm niteliği de taşıyor.
Lot: 275 > Fotoğraf
Nâzım Hikmet´in, 18 Ekim 1957 tarihinde Bakü Üniversitesi´nin davetiyle konuşmacı olarak gittiği Azerbaycan´da, Azeri şair ve yazarlarla birlikte çekilmiş fotoğrafı... Fotoğraftakiler: Ayaktakiler, soldan: Nâzım Hikmet, Ekber Babayev (Azeri Türkolog), Mirza İbrahimov (Azerbaycan Meclis Başkanı ve romancı), Gulam Memmedov, Süleyman Rüstem (Azeri şair ve oyun yazarı); oturanlar, soldan: Hamit Araslı (Azeri filolog ve edebiyat eleştirmeni), Bahtiyar Vahapzâde (Azeri yazar ve şair)...
Lot: 276 > Kitap

Münevver Andaç tarafından Fransızcaya çevrilmiş bir Nazım Hikmet masalını içeren ve yalnızca 200 adet basılan bu küçük kitapçık, Abidin Dino´nun, kapak ve iç sayfadaki ilustrasyonlarının devamı niteliğinde çini mürekkebiyle çizdiği özgün el deseniyle birlikte "Emel ve Hamit´e Paris´ten Hasretle" ithafıyla imzalanmıştır... 


Lot: 277 > Efemera

Şairin, Osmanlıca el yazısı şiirlerinin Latin harfli çevirileriyle birlikte yer aldığı kolajda, ayrıca bir de orijinal Ahmet Haşim çizimi mevcuttur.

Lot: 278 > Efemera

Muhtemelen, bu şiirin ilk kez yayımlandığı Çağlayan dergisinin maketi olan sayfanın arkasında da Recaizade Ekremin bir yazısı ve yapıştırılmış bir fotoğrafı vardır.

Lot: 279 > Efemera
26.11.1931 tarihli mektupta Hüseyin Rahmi, bir saldırıya uğrayan Refik Ahmet´e gazetede başı sargılı fotoğrafını gördüğünde çok üzüldüğünü yazıyor ve geçmiş olsun dileğini iletiyor. "Bir aylık Mısırlı Hüseyin Rahmi" imzasıyla Mısır´dan yazdığı 22.11.1933 tarihli mektupta ise Mısır´ı gezdiğini ancak hiç "emosyon" duymadığını dile getiriyor. Heybeliada´daki günlerinden, Mısır´daki eski eserlerden, "Ebul-Hûl" yani Sfenks´in "Yüzü kulağı kırık cüzzamlı bir cadı" gibi geldiğinden bahsediyor. Mektubun sonunda 1352 senesi Ramazan´ının teravihini Ezher Camii´nde kıldığını yazıyor. Lotun üçüncü parçası olan notta, Süleyman Nazif, Abdülhak Hamit´in Hüseyin Rahmi hakkında yazdığı "iltifatname" şiirinden bahsediyor. Süleyman Nazif´in notunun altında da Hüseyin Rahmi´nin "Bu yazı şair Süleyman Nazif´e aittir. H. R" ibaresi yer alıyor. Hüseyin Rahmi´nin yayımlanmasından sonra geri istediğini belirttiği, Abdülhak Hamid´in iltifatnamesi ise ne yazık ki mevcut değildir.
Lot: 280 > Fotoğraf
Türk edebiyetının en büyük romancılarından Reşat Nuri Güntekin´in kitap okurken çekilmiş bir fotoğrafı... "Sevgili Baki Süha Edipoğlu´ya" ithafıyla 1 Aralık 1945 tarihinde imzalanmıştır.
Lot: 281 > Efemera
1. Cahit Sıtkı Tarancı´nın Mekteb-i Mülkiye öğrencisiyken yazılarını severek okuduğu Şevket Rado´yla tanışmak için Şevket Rado´nun çalıştığı Akşam gazetesine gidip onu orada bulamayınca durumu anlatır bir not yazarak bıraktığı kartviziti, 9x5 cm... "Şevket Hıfzı Bey´e, Aziz Kardeşim yazılarınızı çok sevdiğimden sizinle tanışmayı öteden beri arzu ediyordum. Akşam´da çalıştığınızı öğrendim. Bugün iki kere geldiğim halde sizi bulamadım.... Başka sefer görüşeceğimizi umar, sevgilerimi sunarım kardeşim." 2. Cahit Sıtkı Tarancı´nın, yalnızca şiirlerinden ve yazılarından tanıdığı Şevket Rado´dan yüz yüze tanışma randevusu talep ettiği Osmanlıca mektubu, 1933, 13x21 cm... Otuz Beş Yaş şairi, "Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor" ve "Öpüp kokladığımız gölgeler geçip gider" dizelerinin sahibiyle nihayet tanışacak olmanın heyecanı içindedir: "İkimiz de birbirimizi aradığımız halde hiç tanışmamamıza sebeb, mütekâbil ihmallerden ziyade, istediklerimize yâr olmayan tesadüfler olsa gerek..." 3. Cahit Sıtkı Tarancı´nın, bayramını kutlayan Şevket Rado´ya teşekkür etmek için kaleme aldığı, 22.1.1933 tarihli Osmanlıca mektup... Henüz Mülkiye Mektebi´nde genç bir öğrenci olan şairden, bayramını tebrik eden şair Şevket Rado´ya mahçup bir bahane: "Bayramlarda falan tebrik yazmak adetim olmadığından sana da her tanıdık ve sevdiğime olduğu gibi yazmadım... Geçende bir gün Ziya Osman´la sana uğradık, çıkmışsın..."
Lot: 282 > Kitap

Neyzen Tevfik'in hayatında çok önemli bir yeri olan, gönül dostu ve hâmisi Muhittin Kutbay için "Gönlümün ve ruhumun derinliklerinin aşinası, sevgili Muhittin Kutbay´a bir âh-ı asır..." ithafıyla imzaladığı, Azab-ı Mukaddes'inin ilk baskısı... 

Hiçbir kalıba sığmayan, hiçbir kurala aldırmayan ve hiç kimseye minnet etmeyen, hiciv ve ney üstadı Neyzen Tevfik, 74 yıllık hayatı boyunca hiçbir işte çalışmadı. Neyini yalnızca kendisi ve dostları için üfledi. Günlük hayatında olduğu gibi şiirlerinde de sözünü hiç sakınmadı. Hayatında kendisine maddî imkânlar sağlayacak kişilere iltifat etmeden bildiği ve inandığı gibi yaşadı.

Kutbay, bir yazısında Neyzeni’i şöyle tanımlamıştır: “Neyzen’i kelimelerle anlatmak zordur. Kâh havalanır en yüksek doruklardan, kâh yer altında hassas kokulu esrar bodrumlarında yuvarlanarak tamamen bomboş bir hayat yaşar. Bazen kuş tüyü yataklarda, bazen de İskenderiye’de yoksul ölülerin sarıldığı kaba hasır üstünde yatıp uyurdu.  Prense ve prenses saraylarında olduğu kadar serseriler aleminde de aranan bir kişiydi. O da ünlü Nasreddin Hocamız gibi nüktedan olduğu gibi lafını da esirgemez, zamanı ve zemini de uygun olduğunda taşı gediğine koyardı.”

Lot: 283 > Kitap
Dârülelhan’ın kurucusu Yusuf Ziya Paşa’nın bestekâr oğlu, geleneğe bağlı Türk musikisi geleneğinin son temsilcisi olarak kabul edilen Suphi Ziya Özbekkan’a "Kusurlarının en büyüğü sizin hatıralarınızı ihtiva etmemesi olan bu kitabın tek bir duygu halinde anlatmak istediği her şey, sizin bir bestenizde mündemiçtir. En derin hörmetlerimle takdime cesaret ediyorum." ithafıyla 29 Haziran 1947 tarihinde imzalanmıştır.
Lot: 284 > Kitap
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en önemli romancılarından Peyami Safa´nın metafizik alanlara yöneldiği, en tanınmış romanlarından birinin ilk baskısı... "Sanatkâr Kardeşim Celâlettin Ezine´ye bütün kalbimle" ithafıyla imzalıdır.
Lot: 285 > Kitap
Beş Hececilerin en büyük şairi Faruk Nafiz Çamlıbel´in manzum tiyatro e/ Seri... Türk Beşleri olarak bilinen grubun içinde yer alan besteci Ulvi Cemal Erkin´e "Sevgili kardeşim ve değerli meslek arkadaşım Ulvi Cemal´e sevgi ile, saygı ile" ithafıyla imzalanmıştır.
Lot: 286 > Fotoğraf
Abdülhak Şinasi Hisar´ın, Balkan Antantı Genel Sekreterliği görevinde bulunduğu sırada, kendisine, aralarında Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşad Nuri Güntekin, Melek Celal, Reşit Saffet, Ruşen Eşref Ünaydın gibi edebiyatçıların da bulunduğu kişiler tarafından gönderilmiş 51 adet tebrik kartından ve 69 adet boş kartpostaldan oluşan albüm...
Lot: 287 > Efemera
Türkçülük fikriyatının, tartışmasız, en önde gelen kişiliği Nihal Atsız´ın "Yarının Türküsü" isimli şiirinin son dört dizesi ile "Tanrı Türk´ü Korusun" ifadesi daktilo ile kaleme alınmış ve Atsız tarafından imzalanmıştır. Fotoğraf Nihal Atsız tarafından 1 Ocak 1953 tarihinde "Büyük ülkü hatırası olsun" ithafıyla imzalanmıştır.
Lot: 288 > Kitap
Hezarfen bir İstanbul beyefendisi Or. Prof Dr. Süheyl Ünver´den, magazin ve tarih dergiciliğinin duayeni, şair ve yazar Şevket Rado´ya "Sayın Üstadımız Bay Şevket Rado´ya bir hatıra" ithafıyla imzalanmıştır.
Lot: 289 > Kitap

Alman şarkiyatçı Theodor Menzel'in "meddahlık" ve "ortaoyunu" geleneği üzerine yazdığı bu önemli çalışmanın yanı sıra, muhtemelen 19. yüzyıl sonlarına ait, dönemin Karagöz, Ortaoyunu ve Meddah temsillerinde sahnede okunan 32 adet bestenin yer aldığı, el yazma bir nota defteri de lota dâhildir.


Lot: 290 > Efemera
Abdülhak Hamid şerefine verilen yemeğin menüsünü imzalayan edebiyatçılardan adını belirleyebildiklerimiz arasında Yakup Kadri, Hüseyin Cahit, Hüseyin Siret, Cenap Şehabettin, Hüseyin Suat, Müfit Ratip, Neyyir, İsmail Müştak, Süleyman Paşazade Sami, Refik Halit, Hamdullah Suphi, Hüseyin Daniş, Celal Sahir, Süleyman Saib, Tahsin Nahit, Mehmet Sudi, ileride Türkiye Komünist Fırkası´nın kurucusu olacak Mustafa Suphi ve tabii Abdüllhak Hamid sayılabilir. Türk Edebiyatı´nın bir dönemine adını veren Servet-i Fünun dergisi tarafından Tertiplenen yemeğin menüsü ise şöyledir: "Edibi mübeccel ve mülteda Brüksel sefir-i muhteremi Abdülhak Hamid Beyefendi Hazretleri şerefine, Servet-i Fünun müntesibin-i edibi tarafından 1 Nisan 1327 tarihine müsadif cuma günü Dersaadet´te verilen ziyafete mahsus listedir. Muhtelif çerezler, börek, levrek balığı, sebzeli kızı fırını, trüflü tavuk ezmesi, salata, enginar dolması, ali paşa tavuğu, dondurma, şekerleme, meyve."
Lot: 291 > Efemera

Mevlana Celaleddin Rumi'nin soyundan gelen, Konya Mevlana Dergahı'nın postnişinlerinden Veled Çelebi (İzbudak), Maarif Vekaleti İlk Tedrisat Müdürü Nevzad Bey'e hitaben kaleme aldığı mektubunda, bir tanıdığının oğlunun yarıda bıraktığı lise eğitimine sınavsız bir şekilde devam etmesi hususunda ricacı olmuştur. "Kardeşim Hakkı" hitabıyla kaleme aldığı diğer mektubundaysa, Hakkı Bey'i uzun süredir cevapsız bıraktığı için özrünü dile getirmiştir.

Lot: 292 > Defter
İbnülemin Mahmut Kemal İnal´ın "Son Asır Türk Şairleri" adlı eserinde, yalnızca bir tek şiirini görebildiğini kaydettiği, 19. yüzyıl şairlerinden Mektubizade Abdülaziz Efendi´nin kendi el yazısıyla kaleme aldığı bütün şiirlerini içeren defter... Toplam 224 sayfa olan defterin ilk 64 sayfasında, Mektubizâde Abdülaziz Efendi´nin son derece özenli ve güzel bir talik yazıyla yazılmış şiirleri, kalan sayfalarda yine özenli bir ise rika yazısısıyla torununun yazdığı şiirler yer almaktadır.
Lot: 293 > Kitap
Trabzon ve çevresinde yaşayan insanların, yaygın bir kanaatle "Laz" olarak adlandırılmasının yanlışlığını dile getiren bu küçük ama son derece nadir kitapçık, yayımlanmasından bir yıl sonra, Sakarya Meydan Savaşı´nda şehit düşecek olan Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Bey tarafından "Tirebolu eşrafından Naibzade Osman Efendi´ye takdim" edilmiş ve "Tirebolu Nizamiye Alayı Kumandanı Hüseyin Avni Alparslan" adıyla imzalanmıştır. Osmanlı Devleti´nin son on beş yılıındaki hemen hemen bütün cephelerinde savaşmış bir kahraman olan Hüseyin Avni Alparslan Bey, şehit düşmeden önce birliğindeki askerlere şöyle seslenmiştir: "Askerlerim, bu savaş fetih ve yağma savaşı değil, vatan savaşı... Hiçbir hatayı affetmeye hakkımız olmadığı bir savaş... Bu sebeple izinsiz ve emirsiz çekilen her asker idam edilecektir. Bu savaş böyle bir savaş olacak. Komutanlarımız izin vermedikçe geri çekilmeyeceğiz; öleceğiz, askere örnek olacağız. Çocuklarımıza para pul, mal mülk değil, milleti için şehit ya da gazi olmuş namuslu bir askerin çocukları olmanın şerefini bırakacağız."
Lot: 294 > Kitap
Ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi´nin, kendi resimleriyle bezeli 3. şiir kitabı... Denemeci, yazar ve çevirmen Azra Erhat için "Azra Kardeşe" ithafıyla imzalanmıştır.
Lot: 295 > Kitap
Arz-ı Hal ve Akşam Üzeri Türküsü, 1948 yılında Kaynak Dergisi Şiir Yarışması’na bu başlıklı şiirlerle ikinci ve üçüncü olan Turgut Uyar ve Çetin Tezcan´ın ortak kitabıdır. Turgut Uyar´ın yayımlanan ilk  eseri olan bu küçük kitap, şair tarafından Trabzon ve İş Bankası hakkında eserleri bulunan yazar "B. Mustafa Kemal Sayıl´a" ithafıyla, 5 Eylül 1952 tarihinde imzalanmıştır.
Lot: 296 > Kitap

Cemal Süreya´nın yayımlanan ilk şiir kitabı ÜVERCİNKA´nın, hikâyeci Naim Tirali´ye ithaflı ve imzalı nüshası ile birlikte, Cemal Süreya´nın Hukuk Fakültesi kantininde arkadaşları Ergin Ertem, Hilmi Yavuz, Demir Özlü, Onat Kutlarv e Uğur Cankoçak ile çekilmiş hatıra fotoğrafı....

Üvercinka, şiirleriyle olduğu kadar, denemeleri ve eleştirileriyle de İkinci Yeni´nin en önde gelen şairi olan Cemal Süreya´nın yayımlanan ilk ve en ünlü şiir kitabıdır. "Sayın Naim Tirali´ye saygıyla" ithafıyla 3 Mart 1958 tarihinde imzalanmıştır.

Lot: 297 > Kitap
Ahmed Arif´in, adını Türk edebiyatına "şair" olarak yazdıran ve geniş kitlelere duyuran yegâne şiir kitabının, arka kapakta yer alan biyografisini de yazan, sevgili dostu Fikret Otyam için "Uğruna can verilesi, yiğit, iyi ve güzel kardeşim Fikret Otyam´a yüreğimin olanca sevgisiyle!" ithafıyla imzalanmış ilk basımı... Kitap, Fikret Otyam tarafından ciltlenmiş, kapağı suluboya ve kolaj tekniğiyle yine kendisi tarafından tasarlanmıştır. 
Lot: 298 > Kitap
Bugün 80 yaşını devirmiş bir şair olan İsmet Özel´in, 59 yıl önce, henüz 22 yaşında bir delikanlıyken yayımladığı, çok nadir bulunabilen ilk kitabının oldukça nadir bir imzalı nüshası… Yazar, yönetmen ve çevirmen Atilla Tokatlı´ya "Sayın Attila Tokatlı için dostlukla.." ithafıyla 16 Aralık 1966 tarihinde imzalanmıştır.
Lot: 299 > Kitap
Yusuf Atılgan´ın, Türk edebiyatının "zamansız" eserlerinden biri olan ilk romanının ilk baskısı... "Dost Yalçın´a! Sevincini, üzüntüsünü birlikte yaşadığımız bu kitap biraz da senin sayılır." ithafıyla imzalı...
Lot: 300 > Kitap
Yusuf Atılgan´ın, Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alan, sinemaya da uyarlanmış romanının ilk basımı... "Yalçın´a sevgiyle, özlemle" ithafıyla, Kasım 1973 tarihinde imzalanmıştır.
Lot: 301 > Kitap
Oğuz Atay´ın, Eleştirmen Berna Moran´ın "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak nitelediği, Türk romancılığının kilometre taşı olan ölümsüz eseri Tutunamayanlar´ın, birinci cildi Oğuz Atay´dan üniversiteden dostu Haluk Alatan’a ithaflı ve imzalı, çok temiz ilk basım takımı... "Çok eski arkadaş Haluk Alatan´a eski bir askerden" ithafıyla imzalanmıştır.
Lot: 302 > Kitap
Edebiyatımızda eşsiz yeri olan Tehlikeli Oyunlar’ın bu özel nüshası, yazarın üniversiteden arkadaşı şehir plancısı Haluk Alatan için, âdeta Oğuz Atay’ın klasikleşmiş sözü olan “ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?”yı anımsatırcasına “Haluk Alatan arkadaşa, bu kitabı da okursan... hemen konuşalım, nasıl buldun?” ithafıyla imzalamıştır.
Lot: 303 > Fotoğraf
Türk edebiyatının en önemli yazarlarından ve en erken kayıplarından Oğuz Atay´ın, daha önce hiç yayımlanmamış negatifleri...
Lot: 304 > Kitap

Entelektüel ve ahlaki eğitim üzerine yazılmış bu Fransızca eser, Filozof Rıza Tevfik tarafından, İttihat ve Terakki'nin önde gelen liderlerinden, 1926 İzmir Suikasti davasında idam edilecek olan Cavit Bey'e hediye olarak ithaf edilmiş ve imzalanmıştır.

Lot: 305 > Kitap
Tarihi Apollo 11´in Ay´a inişinin 40. yıl dönümünü anma amacıyla, Pulitzer ödüllü Amerikalı yazar ve yönetmen Norman Mailer´ın çığır açıcı metinleri ve "Nasa" ve "Life"ın benzersiz fotoğraflarıyla hazırlanmış, özel kalıplanmış beyaz reçine kutuda paketlenmiştir. Devrim niteliğindeki yeni Skia baskı tekniği kullanılarak üretilen ve Buzz Aldrin tarafından imzalanan, pleksiglas çerçeveli, asılmaya hazır arşiv kalitesinde numaralandırılmış fotoğraf baskısı içerir. Aldrin´in Ay´da yürüdüğü bu kare, Apollo 11 görevinin kesin görüntüsüdür ve şimdiye kadar çekilmiş en ikonik fotoğraflardan biridir. Her biri imzalı fotoğraf baskısıyla 1957 adet üretilerek numaralandırılmış sınırlı koleksiyoncu edisyonunun 1098 numaralı nüshasıdır.
Lot: 306 > Osmanlı Madalya

Plevne Muharebesi madalyası, çap 2,5 cm...

Rusya Muharebesi madalyası, çap 3 cm...

Nişan-ı İftihar, çap 3 cm...        

Filtreler
Toplam : 357 Ürün
 
Phebus Hakkında
“Phebus Müzayede Evi, alıcılar ve satıcıları online ortamda bir araya getiren bir açık artırma platformudur.”
Bizi Takip Edin
Copyright © 2020 PHEBUS Müzayede