SAHAFİYE, 01.03.2024 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Şair, yazar ve öğretmen Azmiye Hami Güven (1904 - 1954), Cumhuriyet döneminin ilk Türk kadın yazarlarından biridir. İlk eseri And (1932) isimli manzum bir hikâyedir. Yazarın kitap halinde yayımlanmış "Hemşire Nimet" adlı romanının yanı sıra, Itırcık ve Piç isimli romanları da çeşitli gazetelerde tefrika edilmiştir.
Lot içinde; yazarın yayınlanmamış bir eserinin daktilo nüshası, kendisine imzalı bir kitap, fotoğraf albümü, kimlikleri, mezar taşı yazısı, şiirleri, kendisine gönderilmiş ve kendisi tarafından kaleme alınmış mektuplar, not defterleri, gazete küpürleri, yarısından fazlası dolu 160 sayfalık bir yemek tarifleri defteri gibi parçalar yer almaktadır.
Yazar Raif Necdet Kestelli (1881-1936), Harbiye Mektebi mezunu, çeşitli okullarda öğretmenlik yapmış ve Kuleli Askerî Lisesi edebiyat öğretmeni iken emekli olmuştur (1908). Fecr-i Ati topluluğunun “Sanat sanat içindir” anlayışına karşı çıktı. 1908’den itibaren yayımladığı eleştiri yazılarıyla Fuat Köprülü, A. Canip Yöntem ve Şahabettin Süleyman’la birlikte II. Meşrutiyet döneminin önemli eleştirmenleri arasında yer aldı. Telifleri dışında Batı edebiyatından roman çevirileri vardır.
Asıl adı Moiz Kohen olan yazar, Türkçülük cereyanının oluştuğu Selanik´te uzun süre avukatlık yapmış ve Cumhuriyet sonrasında Türkçülük akımının en önde gelen savunucularından olmuştur. “On buyruk” adlı liste ile Türkiye’de yaşayan
Yahudilere Türk milletine dâhil olma yolunun gösterildiği kitaptan bazı başlıklar: Türkleştirme Vazifesi, Millileştirme Usulü, Türkleştirmenin Gaye ve Faidesi, İsimlerin Türkleştirilmesi...
Servetifünun, 1891-1944 yılları arasında yayımlanan ve Edebiyât-ı Cedîde topluluğunun yayın organı olan sanat ve edebiyat dergisidir. Bu nüshadaki sayılar, çoğunlukla Osmanlıca nüshaları görülen derginin harf devrimi sonrasında yayınlanan sayılarındandır.
1783’te kaleme alınan, 2041 beyit ve dört tardiyyeden oluşan tasavvufî, fantastik ve sembolik bir mesnevidir. Eserde tasavvuf yolundaki bir sâlikin seyr ü sülûk-i rûhânîsi anlatılmaktadır.
Nüshanın son birkaç sayfasında metni çok az etkileyen yıpranmalar mevcut.
Lutfi Paşa (ö. 1564) eserin yazılış sebebinden bahsederken, sadârete geldiğinde devlet teşkilâtını karışık bulduğunu, kanun ve nizamların eski dönemlerden farklı uygulandığına şahit olduğunu, bu yüzden kendisinden sonra iş başına geçeceklere faydalı olmak üzere tecrübesine ve görüp işittiklerine dayanarak bu risâleyi kaleme aldığını söyler.
Kitaptan başlıklar: Sahte softalığa ve dervişliğe ilan-ı harb, Softalık ve dervişlik meselesi, Rüya, Kadınlar ve mekteb-i ibtidaiyemuallimleri, Dinsizler....
"İşbu cedvel irtifa cuyûb ve mukantarat vasıtalarıyle tayin-i saat etmeye zi-iktidar olanlara hadim olduğu gibi nev-heves bulunanlara dahi muayyen olacağı derkârdır..."
Mir´at-ı Mecelle, Mesud Efendi´nin başta Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Mecelle Cemiyeti üyelerinin takdirini kazanan ve bilinen tek eseridir. Eserde önce Mecelle maddelerini verip bunların dayandığı fıkhî metinleri kaydetmiş ve faydalanılan her fıkhî metnin adını ve bölümünü de zikretmiştir. Eşbah, Fetava-yı Hindiye, Tatarhaniye, Kadıhan, Dürer, Mülteka, Fetava-yı Ankaravi gibi temel eserler ve bunların şerhleri/haşiyelerinden istifade etmiştir.