SAHAFİYE, 27.10.2023 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Arka yüzü mektupludur: "Efendim, pazartesi günü seminer vardı gelemedim. Telefonla sizi aradım bir türlü bulmak mümkün olmadı. Özür dilerim. Bugün geldim sizi bulamadım. Notlar yanımda. Birgün lütfetseniz de hem notları versem hem de görüşsek, saygılar. N .Ş. Kösemihal"
Mektubuna henüz birkaç hikaye yayımlamış olduğu halde kendisine alaka gösteren Tahir Alangu'ya teşekkür ederek başlayan Osman Naci Atmaca, kısa biyografisini sunduktan sonra çeşitli dergilerde neşredilen yazılarını not düşmüştür. Mektubun geri kalanı, Tahir Alangu'nun kendisine göndermiş olduğu anket sorularına cevap niteliğinde olup; Atmaca'nın edebi görüşüne ve gayelerine ışık tutan cevaplarını ihtiva etmektedir.
Tahir Alangu'nun anket sorularına cevapları ihtiva eden, 4 Ekim 1953 tarihli ilk mektup, Vehbi Cem Aşkun'un Türkiye'de aydın olmanın zorlukları üzerine dikkate değer tespitlerini barındırmaktadır: "Bu memlekette en zor aydın olmaktır. Halk tabakaları daima takdirkârdır. Asıl zorluk tembel, kabiliyetsiz aydın zümreden gelir. Yüzüne dost görünür arkandan kuyunu kazarlar. Yüzünü görmediğin, adını bilmediğin hodbinler birer düşman kesilir de haberin olmaz. Ben bunlardan çok zarar gördüm. Netice olarak: Bu memlekette çok parası olandan, çok şöhreti olan daha çok düşman kazanır. Maddî değeri olmıyan manevî şöhret sahibine öldürücü bir düşmandır. Acı, fakat bunlar bir gerçektir." 6 Ekim 1953 tarihli, ıslak imzalı ikinci mektup ise ortak dostlara selam niteliğindedir. Lot içerisinde mektuplarla beraber Vehbi Cem Aşkun´un 1950'li yıllarda Dünya gazetesinde yayımlanan, "Yoksul Kadın" ve "Öksüz Yusuf" başlıklı iki öyküsünün kupürü de mevcuttur.
Ayhan Hünalp, yedek subay olarak askerlik vazifesini ifa etmekte olduğu sırada kaleme aldığı tarihsiz mektubunda, Tahir Alangu'ya Yeni İstanbul dergisinde "Küçük İstasyon" isimli romanının yayımlanmaya başlayacağını bildirmektedir. 23 Haziran 1953 tarihli ikinci mektup, Ayhan Hünalp ve ailesinin Ankara'dan İstanbul'a taşınma telaşının ortasında kaleme alınmıştır. Bu mektubun içerisinde, Hünalp'in Yeditepe dergisinde çıkan bir yazısında yer alan, hikâyenin ne olduğuna dair bir tespiti yer almaktadır: "Genel çizgileri ile hikâye; küçük bir oturmada okunabilen, hayatın herhangi bir dilimini, insanın herhangi bir yönünü alarak inceleyen bir yazıdır!" 6 Ekim 1953 tarihli son mektubun içeriği ise Hünalp'in çeşitli dergi ve gazetelerinde yayımlanmış ve yayımlanacak yazılarına ilişkindir. Lot içerisinde mektuplarla birlikte daktiloya çekilmiş 3 sayfalık "Bir Hatırlayış Kaldı Yalnız" isimli hikâye de yer almaktadır.
Tahir Alangu'nun sorularını yanıtlayan Besim Akımsar, hayatından bahsettiği giriş bölümünün 2. maddesinde mesleğinin yazım uğraşına etkisine dair şu trajikomik kesiti paylaşmıştır: "Şimdi gazetecilikle uğraşıyorum. Sabah Postası gazetesinde sekreterim. Gece sekreterliği, sanat çalışmalarını köstekliyen zanaatların başında gelir. Bir gece içinde çuval çuval keçi boynuzundan farkı olmıyan tomar tomar öyle zırva nesneler okumak zorundasınız ki, ertesi sabah yazmaya-okumaya karşı bayağı ikrah duyuyorsunuz. Harflerin yirmidokuzuna birden lânet okuduğum günler çoktur."
"Yeni hikâye realist Türk toplumu yankılaması bakımından Avrupa ile hakbaşı gitmektedir. Orhan Kemal'i, Haldun Taner'i, Sait Faik'i ve Muzaffer Hacı Hasanoğlu'nu bu istikametin mümessili olarak zikredebilirim."
Tahir Alangu, 1950´li yıllarda birçok edebiyatçı, gazeteci, yazar ve şaire postayla sorduğu 15 soruluk dönemin hikayeciliğiyle ilgili anket. Ankette kişiler önce kendi özyaşamından bahsettikten sonra kendi yazarlık serüveninden bahsetmektedir.
Halil Aytekin mektupların birinde zorlu çocukluk döneminden ve ardından öğretmen oluşundan bahsetmekte, diğer mektupta yazdığı hikayeler ve kitaplar hakkında Alangu´ya ne zaman ve nasıl göndereceğini belirtmekte.
Tahir Alangu, 1950´li yıllarda birçok edebiyatçı, gazeteci, yazar ve şaire postayla sorduğu 15 soruluk dönemin hikayeciliğiyle ilgili anket. Ankette kişiler önce kendi özyaşamından bahsettikten sonra kendi yazarlık serüveninden bahsetmektedir.
Tahir Alangu, 1950´li yıllarda birçok edebiyatçı, gazeteci, yazar ve şaire postayla sorduğu 15 soruluk dönemin hikayeciliğiyle ilgili anket. Ankette kişiler önce kendi özyaşamından bahsettikten sonra kendi yazarlık serüveninden bahsetmektedir.
Tahir Alangu, 1950´li yıllarda birçok edebiyatçı, gazeteci, yazar ve şaire postayla sorduğu 15 soruluk dönemin hikayeciliğiyle ilgili anket. Ankette kişiler önce kendi özyaşamından bahsettikten sonra kendi yazarlık serüveninden bahsetmektedir.
Mektubun konusu Orhan Asena´nın Türk edebiyatı ve kendi edebiyat uğraşı hakkında olmakla beraber, Tahir Alangu´ya göndereceği kendi yazılarını içermektedir.
Mektubun konusu Tahir Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket soruları ve gönderdiği kişilerden gelen cevaplar.
Mektubun konusu Tahir Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket soruları ve gönderdiği kişilerden gelen cevaplar.
Mektubun konusu Tahir Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket soruları ve gönderdiği kişilerden gelen cevaplar.
Mektubun ilk sayfasında Mahmut Makal kendi el yazısıyla "Kitaplardan birer tane yolladım." şeklinde not düşmüştür.
Mektubun konusu Tahir Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket soruları ve gönderdiği kişilerden gelen cevaplar.
Faruk Çağlayan Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket sorularını cevaplıyor. Henüz birkaç hikayesi yayımlanmış olan Çağlayan, mektupta heyecanını gizleyemiyor.
Mektubun konusu Tahir Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket soruları ve gönderdiği kişilerden gelen cevaplar.
Aksel bu mektupta Vatan gazetesinde yayımlanan "Duru Göl" adlı yazısında geçen Ermeni tipi hakkında Alangu ile ihtilafa düşüyor.
Diğer mektupta Aksel, Alangu´dan Son Havadis gazetesinin kendisine gönderilmesini istiyor. Yüksek ihtimalle tefrika halinde bir roman için bunu istiyor. Aynı zamanda bu mektupta Kemal Tahir´in yeni romanına kaç para telif ücreti verildiğini merak ettiği için Alangu´dan haber almaya çalışıyor.
Türk edebiyatında "Maviciler/Mavi Akımı" olarak bilinen 1952 yılında Attilâ İlhan´ın öncülüğünde bir araya gelen; Ferit Edgü, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Ahmet Oktay, Demir Özlü, Tahsin Yücel, Tarık Dursun K., Teoman Civelek ve Ali Püsküllüoğlu´nun yazdığı dergi.
5. Sayının manşetinde Destan adıyla Nâzım Hikmet´in Kuvâyi Milliye Destanı´nın başlangıç bölümünde geçen Onlar şiiri mevcuttur. Nurettin Eşfak mahlasıyla yayımlanmış olan bu şiir, aslında şiirde adı geçen ihtiyat zabitinin adıdır. Nâzım Hikmet, o tarihte hapishanededir. Dönemin genel havası Komünizm düşmanlığı ve sağcı politikaların resmî ideoloji olarak gerçekleştiği yıllardır.
2. sayıda 1951 yılının Menderes dönemi ve işsizlik konulu başlıkları mevcuttur.
Orhan Veli´nin Ağabeyi olan Adnan Veli Alangu´nun Modern Türk Hikayeciliği hakkında hazırlamış olduğu "Türk Edebiyatı Tarihi ve Antolojisi" kitabı için anket sorularının cevabı, bir orta boy fotoğrafı ve gazete küpürleri mevcuttur. Adnan Veli Mehmet Yanık müstearıyla yazmış olduğu Mapusane Çeşmesi adlı kitabıyla ilgili gazete yazılarını da eklemiştir mektuba.
Eski Servet-i Fünuncu, İttihatçı, gazeteci ve politikacı Hüseyin Cahit Yalçın 1875 - 1957) ve politikacı - yazar Naşit Uluğ (1902 - 1977), muhtemelen mecliste, milletvekili arkadaşlarıyla sohbet ederken…
Fotoğrafın arkasında "Aka Gündüz Bugün vefat etti. Resim hastalığı sırasında çekilmiştir. Not: Son çekilen resimlerden birisi. 7.11. 1958." yazılıdır.
Asıl şöhretini millî edebiyat cereyanına katıldıktan sonra kazanan Aka Gündüz, 1923’ten önce yayımladığı eserlerinde, daha çok, Türklük duygusuyla Rumeli’de düşman elinde kalan Türk toprakları karşısında duyduğu ıstırabı, bir avuç Türk’ün bu topraklarda verdiği kahramanca mücadeleyi dile getirmiştir.
Abdüssamet Ağaoğlu, Türk yazar, siyasetçi. Samet Ağaoğlu, Azerbaycan´dan Türkiye´ye göç eden Ağaoğlu ailesinin dördüncü çocuğudur ve kendisi gibi yazar ve fikir adamı olan Ahmet Ağaoğlu´nun oğludur.
Siyah fon kağıda yapıştırılmış, ön yüzünde Tahsin Yücel´in doğum yeri ve tarihinin olduğu bir yazı mevcuttur.
Fransız Dili ve edebiyatı profesörü olan Tahsin Yücel, göstergebilim alanında çalışmıştır. Türk edebiyatında denemeci, romancı ve eleştirmen kimliği ile tanınır.