SAHAFİYE, 27.05.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Servet-i Fünun’la başladığı şairlik hayatını, 1911 yılından itibaren Milli Edebiyat akımı doğrultusunda sürdüren Celal Sahir (1883 – 1935), yaşadığı dönemde “Aşk ve Kadın Şairi” olarak tanınmıştır.
İkinci kuşak Tanzimatçılar içinde, eskiyle bağları koparmadan yenileşmeyi savunduğu için eskinin temsilcisi olarak görülen Muallim Naci (1849 – 1893), kısa ömrüne çok sayıda eser sığdırmıştır. Ahmed Midhat Efendi’nin damadı olan şairin, Recaizade Ekremle “Zemzeme – Demdeme” polemikleri çok ünlüdür.
“Çocuk Şiirleri, Çanakkale İzleri, Acılar” gibi edebiyat alanında; “Bedii
Terbiye, Çocuk Ruhu” gibi pedagoji alanında ve özellikle de “Sabatay Sevi,
Süleyman Nazif, Elli Türk Büyüğü, Türk Meşhurları, Yeni Türk Lugatı” gibi
biyografi, ansiklopedi ve sözlük alanlarındaki eserleriyle tanınan, Cumhuriyet
Dönemi’nin en çalışkan yazarlarından İbrahim Alaeddin Gövsa (1889 - 1949)...
Türk düşünce hayatında önemli bir yeri olan "Yeni Adam" dergisini 46 yıl boyunca yayımlayan İsmail Hakkı Baltacıoğlu (1886 - 1978), yazarlığınının yanı sıra, Cumhuriyet Dönemi´nin en önemli eğitimcilerindendir.
Edebiyata Fecr-i Âti topluluğu içinde başlayan ve sonradan Milli Edebiyatçılara katılan Hamdullah Suphi Tanrıöver (1885 - 1966), Türk Ocağı kurucusu ve en uzun süreli başkanı, yazar ve çok ünlü bir hatiptir. Mehmed Akif´in yazdığı İstiklal Marşı´nı milletvekillerinin coşkulu alkışlarıyla mecliste ilk kez o okumuştur.
Sosyolog, şair ve yazar Ziya Gökalp (1876 1924), düşünceleriyle hem İttihat ve Terakki hem de Cumhuriyet döneminde çok etkili olmuş bir aydındır. Özellikle Türkçülük düşüncesi ve milliyetçilik anlayışı, daha sonra Cumhuriyet´in kurucu kadrosu olacak olan, dönemin bütün aydınlarını ve edebiyatçılarını etkilemiştir.
Anne ve baba tarafından Mevlana soyundan gelen Veled Çelebi İzbudak (1869 - 1953), ömrünü Türk dili araştırmalarına vermiş bir dil bilgini, şair ve mutasavvıftır. Ahmet Midhat Efendi, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Necip Asım gibi şahsiyetlerle teşrik-i mesai içinde bulunmuş, dil çalışmalarıyla Atatürk´ün iltifatına mazhar olmuştur.
İlk psikolojik roman olarak değerlendirilen "Eylül"ün yazarı Mehmed Rauf (1875 - 1931), Servet-i Fünûn edebiyatının Halid Ziya´dan sonraki en büyük romancısıdır.
Roman, hikâye ve tiyatro türünde 50´den fazla eser vermiş olan Hüseyin Rahmi (1864 - 1944), eserlerinde günlük hayatı, gelenekleri ve batıl inançları büyük bir başarıyla yansıtmış, ustası Ahmet Midhat Efendi´den sonra en çok okunan yazarlardan biri olmuştur.
Önceleri Fecr-i Ati grubu içinde yer alan ancak sonra Milli Edebiyat anlayışına yönelen edebiyatçı, tarihçi, Türkolog ve siyasetçi Fuad Köprülü (1890 - 1966), Türk tarihi ve edebiyatını, İslamiyet öncesiyle birlikte ilk kez sistemli bir tarih anlayışıyla inceleyen kişidir.
Servet-i Fünun edebiyatının önde gelen şair ve nasirleri arasında yer alan Süleyman Nazif (1870 – 1927), Servet-i Fünuncuların aksine, Namık Kemal geleneğine daha yakındır. Şiir ve yazıları kadar, hazırcevaplığı ve nükteleri ile de ünlüdür. İstanbul´un işgalini sert bir dille eleştirdiği “Kara Bir Gün” başlıklı yazısı nedeniyle Malta’ya sürülmüştür.
Sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Yahya Kemal (1884 – 1958), edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anılmış ve her çevreden saygı görmüştür.
"Efsûs, Aks-i Seda, Elhan-ı Vatan" adlı şiir kitaplarının şairi Nigâr Binti Osman (1856 - 1918); Fransızca, Rumca, ve Almancayı mükemmel şekilde; İtalyanca, Ermenice, Arapça, Farsça ve Macarca okuyup yazıp anlayacak kadar bilirdi.
"Git Bahar" adlı şiiriyle ün kazanan ve “Kadın Yazarların Annesi” olarak anılan Halide Nusret (1901 – 1984), romancı Emine Işınsu’nun gerçek annesidir.
Servet-i Fünûn şairleri içinde hem II. Abdülhamid´in hem de İttihatçıların gadrine uğrayan Hüseyin Siret (1872 - 1959), ömrünün yirmi yıla yakın bir zamanını sürgünde geçirdi, gıyabında idam cezası verildi.
Edebiyat-ı Cedide’nin en önemli şairlerinden olan Cenap Şahabeddin (1871 – 1934), Türk şiirinde Abdülhak Hâmid’in ardından en büyük yenilikleri gerçekleştiren şair olarak kabul edilir.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya´nın Koltuğu ve Yalnızız gibi romanlarıyla Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Peyami Safa (1899 - 1961), "Server Bedi" imzasıyla yayımladığı popüler romanlarıyla da büyük bir ün kazanmıştır.
İkinci kuşak Tanzimat edebiyatının en önde gelen şair ve yazarlarından olan, yenilikçiliğiyle Servet-i Fünûn edebiyatının önünü açan ve "Araba Sevdası, Zemzeme, Nağme-i Seher, Takdir-i Elhan, Talim-i Edebiyat, Muhsin Bey, Çok Bilen Çok Yanılır" gibi öncü eserlerin sahibi olan Recaizade Mahmud Ekrem (1847 - 1914)...
Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış yazarların ve dünya edebiyatının önde gelen yazarlarının fotoğraflarını çekerek dünyaca tanınan Türk fotoğrafçı Lütfi Özkök´ün (1923 - 2017), Ekim 1970´te Oklahoma Üniversitesi Sanat Müzesi´nde açtığı serginin kataloğu…