SAHAFİYE, 05.11.2021 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 16 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Türk sanat tarihinin öncü araştırmacılarından, ansiklopedi yazarı ve ressam Arseven, ilk öğrenimine Beşiktaş’ta Taşmektep’te başladı, ardından Hamidiye Mektebi’ne geçti. Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nde bir yıl okuduktan sonra Beşiktaş Askerî Rüşdiyesi’ne, 1889’da Mekteb-i Mülkiyye’ye girdi. Resim yapmaya meraklı olduğu için bu yıllarda Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ne de devam etti. Fakat amcasının ısrarı ve padişahın iradesiyle 1891’de Mekteb-i Harbiyye’nin “zâdegân” sınıfına yazıldı. Subay çıktıktan sonra hünkâr yaveri olarak görevlendirildiğinde rahatça resimle uğraşmak imkânını elde etti; bu arada resim tekniğiyle ilgili bir dizi küçük kitap yayımladı. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra istifa ederek askerlikten ayrıldı ve Paris’e gitti. Bu yıllarda arkadaşı Salâh Cimcoz ile birlikte Kalem adında bir dergi çıkardı; çeşitli yazılarla birlikte İstanbul tarihi ve eski eserlerine dair büyük bir de kitap kaleme aldı. 1912’de Galata Tahrîr-i Musakkafât Reisliği’nde (binaları kayıt dairesi) görev aldı. Bir yıl sonra Şehremaneti Umûr-ı Fenniyye ve İstatistik müdür muavini oldu. Fakat Şehremini Operatör Cemil Paşa (Topuzlu) ve Fen Heyeti başkanı M. Auric ile arasında anlaşmazlık çıkınca bu görevden ayrılarak Kadıköy Belediyesi müdürlüğüne tayin edildi.
I. Dünya Savaşı yıllarında belediyecilikle ilgili bazı kitaplar yayımladı. 1917’de İstanbul Âsâr-ı Atîka Müzesi’nde kurulan Muhâfaza-i Âbidât Encümeni’nin sekiz üyesinden biri olarak seçildi ve burada uzun yıllar çalıştı. 1920’de Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ne hoca oldu, aralıklarla 1941’e kadar süren bu görevinde önce belediyecilik ve şehircilik, sonraları da mimarlık tarihi ve şehircilik derslerini okuttu. 1923’ten sonra kısa sürelerle Dârülbedâyi müdürlüğü ile İstanbul Ticaret Odası Neşriyat müdürlüğü gibi görevlerde de bulundu. Ayrıca Ankara’nın imar planını hazırlamak üzere davet edilen Alman şehircilik uzmanı Prof. H. Jansen’in yanında Ankara şehri sınaî müşaviri olarak çalıştı. İki yıl kadar süren bu görevden sonra yeniden akademiye döndü. 1933’ten 1937’ye kadar Kadıköy Halkevi’nin başkanlığını yaptı, 1942’de VII. dönem İstanbul, 1946’da VIII. dönem Giresun milletvekili olarak Büyük Millet Meclisi’nde bulundu.
Celâl Esat müzik de dahil olmak üzere güzel sanatların çeşitli dalları ile uğraşmış, değişik müzik aletlerini çaldığı gibi birkaç edebî türde eserler de vermiştir. Bunların arasında sahne için yazılmış çok sayıda oyun da vardır. İdareci, şehirci, tiyatro ve senaryo yazarı, rejisör, ressam, arkeolog, sanat tarihçisi, öğretim üyesi, sözlükçü, ansiklopedici olan, ayrıca sanat ve belediyecilik konularında da yazıları bulunan Celâl Esat’ın bu değişik dalların hepsinde basılmış eserleri vardır. Ancak bütün bu faaliyetler içinde onun adını yaşatacak başlıca üç çalışma sahasından biri İstanbul tarihi ve eski eserlerine dairdir. İkincisi sanat tarihi sözlükleri ve büyük bir sanat ansiklopedisi, üçüncüsü ise Türk sanat tarihidir.
İstanbul tarihi ve eski eserlerine dair eserini ilk defa 1908’de Fransızca olarak ilim âlemine sunmuş, bu kitaptan daha iyi faydalanmasını sağlamak için yine Fransızca açıklamalı, İstanbul’un Bizans ve Türk devri eserlerinin yerlerini gösteren bir de arkeolojik şehir planı neşretmiştir. Bu kitabın bir kısmının Türkçe’sini 1912’de Eski İstanbul adıyla bastırdığı gibi 1913’te de biri Galata tarihi ve eski eserlerine, diğeri de Kadıköy’e dair iki küçük eser yayınlamıştır. Sanat terimleriyle ilgili olarak birçok küçük kitap çıkardıktan sonra büyük bir sanat ansiklopedisi hazırlamaya girişen Celâl Esat, 1943’te bastırmaya başladığı bu beş ciltlik eserini 1952’de tamamlayabilmiştir. İçinde bütün sanat terimlerinin karşılık ve açıklamalarının verilmesine çalışılan, ayrıca çeşitli sanat devirleri, üslûpları ve teknikleri hakkında geniş bilgiler de bulunan bu ansiklopedinin tek kişi tarafından hazırlanması gerçekten büyük bir başarıdır.
Reşad Ekrem Koçu, Türk tarihçi ve yazar. Tarihi konularda yazdığı fıkra, roman, hikâye ve incelemeleriyle ve en önemli yapıtı İstanbul Ansiklopedisi İle tanınmaktadır.
Reşad Ekrem Koçu, Türk tarihçi ve yazar. Tarihi konularda yazdığı fıkra, roman, hikâye ve incelemeleriyle ve en önemli yapıtı İstanbul Ansiklopedisi İle tanınmaktadır.
1898 doğumlu olan Süheyl Ünver Medresetül-Hattatin'de tezhip ve ebru öğrenmiş, Türk süslemesi minyatür sanatı ile uğraşmıştır. Darülfünun Tıp Fakültesi'ni bitirip, Paris Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları uzmanlıklarını tamamladı. 1927-1929 yılları arasında Tıp Fakültesi Tedavi Kliniği ile Farmakodinami müderris yardımcılığı yaptı. Gureba ve Haseki hastanelerinde çalıştı, Sanayi Mektebi'nde asistanlık yaptı. İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü'nü kurdu, Güzel Sanatlar Akademisi hocalığı yaptı. 1933 senesinde Üniversite tıp tarihi Enstitüsü direktörü oldu. 1938'de profesör, 1954'te ordinaryüs profesör oldu. 1967'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp tarihi ve Deontoloji kürsüsünü kurdu.İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde "Türk Minyatürü ve Süslemesi" hocalığı yaptı. Topkapı Sarayı Müzesi'nde 500 yıllık nakışhanesi yeniden kurarak öğrenci yetiştirmiştir.
İthaf "Milli Mücadelenin Avrupada fahri mücahidi, büyük dost Dr. Nihad Reşad'a Avrupa Edebiyatı Ve Biz'i sunarak İ. Habib" şeklindedir. Edebiyat tarihçisi, yazar, siyaset adamı, Sinop eski milletvekili (D. 1892, Edremit / Balıkesir - Ö. 17 Ocak 1954, İstanbul)
Can Yücel İmza? Sabahattin Ali, 1907’de Gümülcine’de doğdu. 1948’de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. 2 Nisan 1948’de Kırklareli’nde öldü.
Sabahattin Ali, 1907’de Gümülcine’de doğdu. 1948’de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. 2 Nisan 1948’de Kırklareli’nde öldü.
Sabahattin Ali, 1907’de Gümülcine’de doğdu. 1948’de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. 2 Nisan 1948’de Kırklareli’nde öldü.
Öykücü Mustafa Kutlu Erzincan'da 1947'de doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Tunceli Lisesi ve İstanbul Vefa Poyraz Lisesi'nde edebiyat öğretmenlik yaptı. 1974'de öğretmenlik mesleğinden ayrılarak Dergah Yayınları'nda çalışmaya başladı. Halen Dergah Dergisini yayına hazırlamakta ve hikaye ve yazılarını kitaplaştırmaktadır.
Öykücü Mustafa Kutlu Erzincan'da 1947'de doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Tunceli Lisesi ve İstanbul Vefa Poyraz Lisesi'nde edebiyat öğretmenlik yaptı. 1974'de öğretmenlik mesleğinden ayrılarak Dergah Yayınları'nda çalışmaya başladı. Halen Dergah Dergisini yayına hazırlamakta ve hikaye ve yazılarını kitaplaştırmaktadır.
İthaf "Mehmet Ali Çerezciye sevgilerimle 19.10.61" şeklindedir. Ümit Yaşar Oğuzcan (1926-1984) Türk şair. Ticaret okulunu bitirdikten sonra bankacılıkla uğraştı ancak edebiyatla bağını koparmadı ve 1960 yılında Ümit Yaşar Yayınları’nı kurdu. 1965 yılında Yeni Dergi adlı bir hiciv ve mizah dergisi çıkartan Ümit Yaşar Oğuzcan, çeşitli gazete ve dergilerde de yazılarını yayımlamaya devam etti. Oğuzcan’ın birçok şiiri Münir Nurettin Selçuk ve Timur Selçuk tarafından bestelendi. 1984 yılında aramızdan ayrılan Ümit Yaşar Oğuzcan’ın eserleri ölümünden sonra Şiir Denizi 1-2, Taşlamalar Hicivler 1-2, Rubailer Dörtlükler, Anılar Düşünceler, Aşka Dair Nesirler adıyla yeniden hazırlanmıştır.
İthaf "Sayın Dr. Fatma Merih'e bütün kalbimle" şeklindedir. Ümit Yaşar Oğuzcan (1926-1984) Türk şair. Ticaret okulunu bitirdikten sonra bankacılıkla uğraştı ancak edebiyatla bağını koparmadı ve 1960 yılında Ümit Yaşar Yayınları’nı kurdu. 1965 yılında Yeni Dergi adlı bir hiciv ve mizah dergisi çıkartan Ümit Yaşar Oğuzcan, çeşitli gazete ve dergilerde de yazılarını yayımlamaya devam etti. Oğuzcan’ın birçok şiiri Münir Nurettin Selçuk ve Timur Selçuk tarafından bestelendi. 1984 yılında aramızdan ayrılan Ümit Yaşar Oğuzcan’ın eserleri ölümünden sonra Şiir Denizi 1-2, Taşlamalar Hicivler 1-2, Rubailer Dörtlükler, Anılar Düşünceler, Aşka Dair Nesirler adıyla yeniden hazırlanmıştır.
İthaf, ''Aziz ve muhterem kıymetli İbrahim Necmi [Dilmen] Bey'e takdim ile'' şeklindedir. Kitabın bazı sayfaları traşlandığı için bazı satırlar okunamamaktadır.
İthaf "Reşad Feyzi Bey Efendi'ye, İbnülemin Mahmud Kemal" şeklindedir. İbnülemin Mahmud Kemal İnal, edebiyat tarihçisi, hal tercümesi yazarı, araştırıcı Trabzonlu Hüsnü Efendi'den tefsir, hadis ve Farsça dersler aldı. Fransızca öğrendi. Kitâbetteki başarısından dolayı Sadâret Mektubî Kalemi'ne terfi etti. Namusu, fazileti, zekâsı, iyi kalpliliği, tok sözlülüğü, mütecessis hali, müşahede kabileyeti, mizah kudreti ve alınganlığıyla garip bir insandı. Eski eşyalara karşı sevgi dolu mizacı, ona önemli evrakların suretlerini çıkarttırmış, not ettirmiş, önemli olayları kaydettirerek yayımlatmış ve bu merakı, ilmi titizliği onu güvenilir kişi haline getirmiştir. Edebiyat, hal tercümesi, kitabiyat, tarih konularında pek çok araştırma yaptı, bazı konuları aydınlığa çıkaran makale ve kitaplar yazdı.
İbnülemin Mahmud Kemal İnal, edebiyat tarihçisi, hal tercümesi yazarı, araştırıcı Trabzonlu Hüsnü Efendi'den tefsir, hadis ve Farsça dersler aldı. Fransızca öğrendi. Kitâbetteki başarısından dolayı Sadâret Mektubî Kalemi'ne terfi etti. Namusu, fazileti, zekâsı, iyi kalpliliği, tok sözlülüğü, mütecessis hali, müşahede kabileyeti, mizah kudreti ve alınganlığıyla garip bir insandı. Eski eşyalara karşı sevgi dolu mizacı, ona önemli evrakların suretlerini çıkarttırmış, not ettirmiş, önemli olayları kaydettirerek yayımlatmış ve bu merakı, ilmi titizliği onu güvenilir kişi haline getirmiştir. Edebiyat, hal tercümesi, kitabiyat, tarih konularında pek çok araştırma yaptı, bazı konuları aydınlığa çıkaran makale ve kitaplar yazdı.
Şömizleri haliyle. Öğretmen, Yazar, Filozof Cemil Sena 1894 yılında Konya Seydişehir’de doğmuştur. Kilis Rüşdiyesi’nde başladığı eğitimine İstanbul Sultanisi’ne devam etmiş daha sonra 1925’te Paris’e gönderilerek Sorbonne Üniversitesi'nde felsefe öğrenimini sürdürmüştür. Cemil Sena, başta felsefe olmak üzere, din, pedagoji, ders kitapları, eleştiri, düşünce, psikoloji, kadın, ahlak, sosyoloji ve estetik alanlarında yazılar yazmıştır. 15 Nisan 1981'de vefat etmiştir.