SAHAFİYE , 05.04.2024 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Sabahattin Ali´nin 1930´lu yılların sonlarına doğru kaleme aldığı öykülerden oluşan kitabı Yeni Dünya, fakirliğin, çaresizliğin ve acımasızlığın kol gezdiği Anadolu´yu kendine has diliyle anlattığı, okura küçük bir çocuğun attığı her adımda dizine vuran güğümün acısını derinden hissettirdiği bir eserdir.
Nişantaşlı bir ailenin 20. yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenlerini anlatan bu kitap ev içlerinin renklerini, zamanın akışını, günlük sıradan konuşmaları akılda yer eden kahramanlar aracılığıyla saptarken, okura geleneksel romandan alınacak hazları bütünüyle veriyor. Abdülhamit döneminin son yıllarında, İstanbul´un ilk Müslüman tüccarlarından küçük dükkân sahibi Cevdet Bey´in tutkusu, hem işlerini büyütmek, zenginleştirmektir hem de "Batılı anlamda" çağdaş, modern bir aile kurmak. Kökü taşraya uzanan geleneksel ailesini bir yana bırakarak bu isteklerini gerçekleştirmeye girişen Cevdet Bey´in ve oğullarının hikâyesi, bir anlamda modernleşme uğraşı içindeki Türkiye Cumhuriyeti´nin özel hayatının da hikâyesidir. Ev içlerinin, yeni apartman hayatının, Batılılaşan büyük ailelerin, Beyoğlu´na çıkıp alışveriş etmelerin, radyo dinlenen pazar öğleden sonralarının dikkat ve sevgiyle anlatıldığı bu panoramik roman, Orhan Pamuk´a hak ettiği ünü getiren olgun bir ilk kitaptır.
Şerefeddin Sabuncuoplu´nın Ceerahiye-i İlhaniye adlı tıp eserinin bol sayıda görselli Paris nüshasının Süheyl Ünver tarafından İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü´nde yapılan yayını.
Lutfi Paşa (ö. 1564) eserin yazılış sebebinden bahsederken, sadârete geldiğinde devlet teşkilâtını karışık bulduğunu, kanun ve nizamların eski dönemlerden farklı uygulandığına şahit olduğunu, bu yüzden kendisinden sonra iş başına geçeceklere faydalı olmak üzere tecrübesine ve görüp işittiklerine dayanarak bu risâleyi kaleme aldığını söyler.
Lutfi Paşa (ö. 1564) eserin yazılış sebebinden bahsederken, sadârete geldiğinde devlet teşkilâtını karışık bulduğunu, kanun ve nizamların eski dönemlerden farklı uygulandığına şahit olduğunu, bu yüzden kendisinden sonra iş başına geçeceklere faydalı olmak üzere tecrübesine ve görüp işittiklerine dayanarak bu risâleyi kaleme aldığını söyler.
*Künye sayfasının köşesi yırtık olup metinden kayıp yoktur. Sırtı yorgun haliyle.
Müellif bu eseri hâriciye nazırı iken 1252 yılında nezârette vukû bulan bir hadise üzerine görevinden azledilmesine sebep olan Pertev Paşa´ının kötü biri olduğunu belirtmek amacıyla kaleme alır. Müellif 23 senedir bu devlette görev aldığını ifade ederek kendisi hakkında yapılan komplo hakkında işin aslını bildiğini ifade eder. Eserin girişinde bunu şu şekilde ifade eder: " Yirmi üç seneden berü bâb-ı âliyede bulunduğumdan ma´lûmât-ı sahiha olarak bu münasebetle bi´l-iktiza paşa-yı merkûmun ala tarîki´l-icmâl derc olunan bazı ahvâl ve efâline bizden sonra hayırhavân-ı devlet ve ğayr ... dîn ve millet bi´l-ittila´ hayır ve şerden kanğîsiyle tezkiri münâsib ise öylece yâd etmek üzere keyfiyet-i hâli bî-ğarazâne ve bî-tarafâne kaleme alınur...". Salim Pilav ise eser hakkında şunları ifade etmektedir: "Kelime anlamı itibariyle insanın gözünü açacak bilgi, açıklama manasındaki eser, Âkif Paşa´nın en önemli ve dikkat çeken eserlerindendir. Nesrimize katkıları bakımından üzerinde önemle durulan eser, Âkif Paşa´nın Dâhiliye nazırlığından azledilmesine sebep olan Churchill Hadisesi üzerine yazılmıştır. Paşa, bu eserde söz konusu hadisenin iç yüzünü kendi bakış açısına göre anlatmış ve Pertev Paşa´yı jurnallemiştir. Eser uzun süre unutulmuş, ancak Namık Kemal ve Ebüzziya Tevfik´in gayretleriyle ortaya çıkarılmıştır." Eser bir mukaddime ve iki mebhas üzere tertip edilmiştir.
Recaizade Mahmut Ekrem, Zemzeme adlı eserini yazdıktan sonra eski-yeni çatışmasında yenilikçi tarafı seçmiştir. Zemzeme kitabının ön sözünde belirttiği göz için kafiye değil kulak için kafiye anlayışı Servet-i Fünûn hareketinin öncüsü olarak da görülür. Eski şiir anlayışının takipçisi olarak bilinen Muallim Naci´nin Demdeme adlı eseri, bu esere misilleme olarak yazılmış bir şiirdir. Zemzeme-Demdeme çatışması ve etrafında gelişenler edebiyat çevrelerini uzun süre meşgul etmiştir.