PHEBUS HAT & ELYAZMA, 08.06.2024 saat: 22:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 22:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Halim Efendi´nin rika´ hattı ile yazdığı ketebe şu şekildedir: "el-Fakir el-Hac Mustafa Halim ez-Zühdî muallimü´l-hat fi akademi"
Orta satırda Yasin Suresi 51. ayet-i kerime, birinci ve üçüncü satırlarda bir hadis-i şerif metninin bir kısmı yazıldır.
Sülüs kısım: "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah´a da şükr etmez."
Nesih kısımdaki hadis-i şerifler: "Kim istiğfara devam ederse Allah onun her derdine bir ferahlık, her darlığına bir çıkış verir. Ummadığı yerden onu rızıklandırır."
İcazet verenler sırasıyla: Mustafa el-Medhî, Hafız Halil Hilmi, el-Hac İzzetî, el-Hac Mahmud Nuri, el-Hac İbrahim Nâmıkî, el-Hac Şerif Hıfzî, Hafız Mehmed Sükûtî, Seyyid İsmail Kemâlî, Mehmed Vasfî, Hafız Ali Remzi, Hafız Hasan Vasfî, Seyyid Yakup Sırrî, Hüseyin Recâî, Mehmed Hicâbî, Seyyid Hasan Hüsni.
İcazet alan: Seyyid Mehmed Rıza
İcazet veren: Mehmed Kamil et-Trabzonî
Son sayfada, icazet veren Mehmed Kamil Efendi´nin el yazısıyla icazet kaydı ve mührü bulunmaktadır.
İcazet alan: Seyyid Ahmed Hilmi ibni Mehmed Rıdvan el-Mersînî.
İcazet veren: Seyyid Mehmed Atıf İstanbulî.
Üçüncü sayfada icazet veren hocanın ismi "Ebu´l-kemal Seyyid Mehmed Atıf İstanbulî" olarak yazılmış, bu zatın Hazine-i Evkaf reisi olduğu kaydı düşülmüştür. İcazet metni boyunca, bu ilmi silsiledeki hocaların isimleri kırmızı mürekkeple yazılmıştır.
Son sayfada, icazet veren Seyyid Mehmed Atıf Efendi´nin el yazısıyla icazet kaydı ve mührü bulunmaktadır.
İcazet alan: Mustafa Tevfik ibni Hace Mehmed Hilmi el-Adavî
İcazet veren: el-Hacc Hasan Hilmi el-Kütahyavî
Son sayfada, icazet veren Hasan Hilmi ibni Emin el-Gümülcinevî mührü bulunmaktadır.
Eserin cildi üzerinde ince sülüs yazı ile icazet alan kişinin ismi yazılıdır: "Adalı Hocazade Mustafa Tevfik"
Sü´ud Bey "Zadegan" isimli kendi divanının mukaddemesinde, "Safvetî" mahlası hakkında şöyle diyor: "Bu mahlas bana pederim merhumun yadigar-ı talimidir. Kendisinden bi’l-ikmal sülüs ve neshden icazet aldığım sırada usul-i eslafa tevfikan ita eylemiş idi. 12 Cümade’l-ahire 1312”
Divani kısımda, Osmanlı resmi evraklarının dili ile yazılmış bir satır meşk edilmiştir. Rika kısımkda kaleme övgüler yazılıdır: "Kalem, bais-i refah ve saadet-i ümemdir..."
"Kur´an en güzel şefaatçidir" anlamına gelen hadis-i şerif yazılıdır.
Hulusi Efendi ketebeyi "Ragıppaşa Hafızıkütübü Seyyid Mehmed Hulusi" şeklinde atmıştır.
Sülüs kısım: "Allahu Teala buyurdu ki: Ben, kulumun zannı üzereyim."
Nesih kısımdaki hadis-i şerifler: Besmele ve "Rasülullah s.a.v. buyurdu ki" ibaresi.
Usturacızade namı ile meşhur olan Mehmed Şehri Efendi, Hafız Osman talebelerinden Girîdî Mehmed Efendi´nin talebesidir. Hafız Osman tarzında eserler vermiş olan Mehmed Şehri, otuz yaşında vefat etmiş olup ömrü uzun olsa hat sanatında ilerleyeceği zannolunan kimselerdendir. Tuhfe-i Hattâtîn´de üç mushaf-ı şerif ve çok sayıda enam, delail, kıta yazdığı belirtilmektedir.
Hallaczade Mehmed Şevket (Pektaş), (d. 1869 - ö. 1979), Sami Efendi´nin talebesi Ahmet Refet Efendi´den icazetlidir. Osmanlı döneminde mekteplerinde hüsn-i hat muallimliği yapmış, Matbaa-i Askeriye ve Devlet Matbaasında çalışmış, 1969 senesinde 100 yaşını aşmış olduğu halde vefat etmiştir.
Üstte muhakkak besmele, altta nesih yazıyla yazılmış gövde metni, etrafında sülüs esma-i çehar yâr-i güzin yazılıdır. Besmelenin altındaki dairenin içinde ince sülüs yazı ile "Allah c.c. Muhammed s.a.v. Hasan r.a. Hüseyin r.a." isimleri yazılıdır. Mehmed Şevket Bey, hem besmelenin altına imza atmış hem de eserin sonuna ketebe kaydı düşmüştür.
Seyyid Burhâneddin Belhî, 1849’da Belh’te dünyaya gelmiş, soyu İmam Muhammed Takî yoluyla Hz. Muhammed(s.a.v.)’e ulaşan bir zattır. Babası Seyyid Süleyman Belhî, ağabeyi ise Hamzavî-Melâmî kutbu Seyyid Abdülkadir Belhî Efendi’dir. Mâhir bir hattât ve kuvvetli bir şair olan Burhâneddin Belhî; Arapça, Farsça ve Çağatayca dillerinde şiirler yazmıştır. Şiirlerinde genelde tasavvufi temalar işlemiştir. Bu lottaki eserde de muhtemelen kendisine ait olan farsça tasavvufi bir şiir yazılıdır.
Üstte "Allah kimseye muhtaç olmayan ve bütün özgülere layık olandır" anlamında "Hüve´l-ganiyyü´l-hamîd" yazmaktadır. Alt köşede Burhaneddin Belhi Efendi "Pirzade Seyyid Burhaneddin el-Hüseyni" şeklinde ketebe yazmıştır.
Karalamanın sol alt kısmında üstadın imzası ve 1441 tarihi mevcuttur. Karalamanın sağ alt kısmında sülüs oklu besmele, üzerinde talik besmele ve kelime-i tevhid, eserin geri kalanında Hasan Çelebi tarafından bir duanın celi divani hattı ile yazılmış istifinin çalışıldığı görülmektedir.
"Alem kaldırsa bir yerde kaçan sultân-ı Bismillâh/
Olur lâhûtiyân ârâyîş-i dîvân-ı Bismillâh/
Sırât-ı Müstakîm´i anla hatt-ı istivâsından/
Varır Allâh´a doğru menhec-i âsân-ı Bismillâh´´
Anlamı: Ne zaman bir yerde Besmele sultanı sancak kaldırsa; O sultanın divanını lâhûtî melekler süslerler. Besmele´nin ortasındaki düz hatta bak da sırat-ı müstakimi anla. Besmele´nin kısa ve geniş yolu Allah´a varır.
Mahmud Celaleddin Efendi, Şeyh Muhammed Nakşibendî’nin oğlu olup Dağıstan’da doğdu. Babası ile beraber İstanbul’a göçerek Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buharî Dergâhı’na yerleşti. Hüsn-i hatta meraklı olduğundan, dergâhın müdâvimlerinden Ak Molla Ömer Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri aldı. Ayrıca Şeyh Abdüllatîf Efendi’den de istifâde etti. Kimseye baş eğmeyen karakteri ve son derece iddialı hâlleri nedeniyle bir hoca ile meşk etmeye devam edemedi. Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman’ın eserlerinden faydalanarak azim ve gayret ile kendi kendine yazıda ilerledi. Derviş-meşreb bir yaşam süren ve herhangi bir memuriyette görev almayan Mahmud Celâleddîn Efendi Boğaziçi’nde Beylerbeyi’ndeki hânesinde sofîyâne bir hayat sürdü. 1245´te vefat edip, müntesiblerinden olduğu Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buhârî Dergâhı’na defnedildi.
*Eserin kağıdı tamir görmüş olup yer yer yazıya da aslına uygun müdahaleler yapılmış olduğu görülmektedir.
Sami Efendi (1837-1912), hüsn-i hatta zamanının reisü’l-hattâtînidir. Hutut-ı mütenevviada hattat olup celi sülüs ve celi talik hatlarda Türk hat sanatının en iyi sanatkarı olarak kabul edilir. Özellikle bu eserdeki gibi celi yazılarda benzeri yoktur. Daha hayatta iken eserleri çok itibar görmüş olup dönemin en iyi müzehhiplerine kendi yazılarından yaptırdığı zerendud levhalar sayesinde çok kıymetli eserler bırakmıştır.
Serlevhalı, sure başları altın ile yazılı, tüm sayfaları tahrirli altın cetvelli, nesih yazının ibtidai bir hali ile kaleme alınmış, deri dönem cildinde.
Eserin katibi ketebe kaydını şu şekilde yazmıştır:
"Dil serlevhasını eyledi tezhib avnullah / Sevvedehu ve zehhebehu Abdullah"
Anlamı: Gönül serlevhasını Allah´ın yardımı süsledi, bu eseri Abdullah yazdı ve tezhipledi.
Eser; salbekli şemseli köşebentli ve zencerekli, klasik bir cilttedir.
İki cüzden oluşan kitabın iki kısmının başında da serlevha mevcuttur, tüm sayfaları tahrirli altın cetvelli, kısım başları kırmızı mürekkeple yazılıdır. Şemseli ve zencerekli kırmızı deri dönem cildindedir.
Kadi İyaz’ın (ö. 544/1149) Peygamber sevgisine ve Hz. Peygamber’in müslümanlar üzerindeki haklarına dair İslam aleminde türünün en çok okunan eserlerden biri olan kitabıdır.
*Kitabın sayfaları üst kısımdan çok az rutubetten etkilenmiş olup hiçbir yerde metinden kayıp yoktur.
Eserin cildi; sarayda II. Beyazıt döneminde kurulan Mücellidan-ı Hassa´da yapılan ciltlerdendir. Siyah sahtiyan deri cilt ve bordo sahtiyan deri iç kapağı ile dönemin ciltlerinin tipik bir örneğidir.
Eserin son sayfasında kırmızı mürekkeple yazılmış kısımda muhteviyatına dair bilgi verişmiş olup tercümesi şöyledir: "Risale-i Kudsiye-i Şafiye adlı, Nakşibendi Haceganı tarafından tasnif edilmiş bir hacetlerin giderilmesi için okunacak bir salavat ve teslimat risalesi"
Yazan metin: "Hâzâ min fazlı rabbî"
Anlamı: Bu nimetler rabbimin fazlındandır (rabbimin ikramıdır).
Vücûdunun sağ tarafının yarısı felçli olarak İstanbul’da doğdu. Dini ilimler tahsili gördüğü esnada, doğuştan gelen kusuruna ve sol tarafının da son derece güçsüz olmasına rağmen, hüsn-i hatta heves ederek sol eliyle yazı yazmaya çalıştığı ve ta’lik hattında “İmad-ı Rum” payesini elde edecek derecede hüner kazandığı için, eserlerine “Mehmed Es’ad Yesârî” ismiyle ketebe düşmüştür. Sultan III. Osman ve III. Mustafa´nın iltifatlarına nail olmuş, Enderûn-ı Hümâyûn’da hatt-ı ta’lik muallimliği yapmıştır.
*Bu lottaki eser muhtemelen Osmanlı döneminde yapılmış olan bir taklididir.
Sülüs kısım: "Çok konuşanın hatası çok olur."
Nesih kısım: "Allah ve melekleri peygambere salat eder. Ey iman edenler siz de peygambere salat edin." mealindeki Ahzab Suresi 56. ayet ve bir hadis-i şerif yazılıdır.
Sülüs kısım: "Kim bir kimseyle olan tartışmasını haklı olduğu halde terk ederse, onun için cennet bahçelerinde bir ev yapılır."
Nesih kısımdaki hadis-i şerifler: "Rabbini zikreden ile zikretmeyen ölü ile diri gibidir." ve "Rasulullah ´Müferridler öndedir´ buyurdu. Ashab ´Müferridler kimdir´ dedi. Rasulullah ´Allah´ı çokça zikreden erkek ve kadınlardır´ dedi." hadis-i şerifleri.
Şair, Tayyarzâde Refet adıyla tanınmıştır. 1283’te Hamdi Paşa’nın ölümünün ardından Bâbıâlî Buhârî hocalığına tayin edilen İbrahim Refet Efenfi, Üsküdar’da Atîk Ali Paşa Camii’nde öğrencilere Mesnevi, Gülistân ve Hâfız Dîvânı gibi eserler okutmuştur. 1321´de İstanbul’da vefat etmiş olup Karaca Ahmed mezarlığında medfundur.
Ali Emirî Efendi, şairin Sultan Abdülazîz’in cülûsunda kaleme aldığı bu Mevlid´in beğenildiğini ve padişahın iltifatına mazhar olduğunu ifade eder. Eser üç kez basılmıştır. Ayrıca Mevlid´in; Ankara Millî Kütüphane, Süleymaniye Kütüphanesi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi gibi kütüphanelerde bilinen beş yazma nüshası bulunmaktadır.
Serlevhalı ve tamamı tahrirli iki sıra altın cetvelli, şikeste talik yazı ile yazılmış, tezyinatlı deri dönem cildinde. Serlevhasının altında ve vakıf şartları kısmının başında vakıf sahibinin mührü, vakıf vazifelilerinin yazılı olduğu son kısımın başında ise Evkaf vazifelisi Seyyid Mehmed Esad Efendi´nin mührü bulunmaktadır.
Sayfa kenarlarlarında farklı kıraat ilmine dair kayıtlar düşülmüştür. Kıraat imamlarının farklı okuyuşları, hangi kelimelerde nasıl vakıf yapılacağına dair notlar, nerelerde aşır olduğu gibi notlar görülmektedir.
Harekeli iri nesih yazı ile yazılmış, "54 Farz" ve "İmansız Gitmenin Sebepleri" kısımlarının başı kırmızı mürekkeple yazılarak bölüm başı yapılmış, kırmızı mürekkeple ketebe ve tarih atılmış. Serlevhalı, tüm sayfaları tahrirli cetvelli, deri dönem cildinde.
*Orta kısımdan bir sayfanın köşesi yırtık olup metinden yalnızca bir iki kelime eksiktir.
Çârkûşe Cilt: Kadife veya işlemeli kumaşlarla kaplanmış ve kenarları deri ile çevrilmiş cilt çeşididir.
Mecmuada; Nabi, Baki, Şeyhülislam Yahya, Şeyhi, Şeyh Galip, Fuzuli, Sümbülzade Vehbi, Enderunlu Vasıf gibi bir çok divan şairinden seçme şiirlerin yazılmış olduğu görülmektedir.
İcazet alan: Seyyid Abdullah Hilmi
İcazet verenler: Seyyid Hafız Ahmed ve Hafız Veliyyüddin Vasfi
Sülüs kısım: Dünyadaki zevkiniz aldatmacadır.
Nesih kısım: "Rasulullah s.a.v. buyurudu ki: Allahı çokça zikredin. Öyle ki münafıklar sizi deli sansınlar."