PHEBUS HAT, 27.03.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
Kitabın kapak sayfasında 1929 tarihli Osmanlıca, "İşbu mushaf-ı şerifi Trabzon'da İsmail Efendi aracılığı ve Mehmed Ziya Efendi hazretleri ile bir kadından satın aldım…" notu yer almaktadır.
İbarede İsmail Hakkı Bey’den başlayıp babası İlmî efendi, onun hocaları babası Ali Şükrî ve Kazasker Mustafa İzzet, Hacı Mustafa Vâsıf, Trabzonlu Ömer el-Vasfî üzerinden Kıbletü’l-küttâb Hamdullah ibnü’ş-şeyh ve niyahetinde Yakut el-Mustasımî’ye kadar uzanan 700 küsür yıllık bir hattatlar silsilesi sayılmaktadır.
“İsmail Hakkı el-maruf bi-tuğrakeş-i divan-ı humayun” şeklinde kendi ismini tuğra formunda meşk etmiştir. Ketebehu ve zehebehu (yazan ve tezhipleyen) istifi denemiştir.
Dîvân-ı Hümâyûn Mühimme Odası hulefâsından ve Târikat-ı Şa’bâniyye meşâyihinden Alî Necîb Efendi’nin oğlu Mustafa Ferîd Bey Şevkî Efendi’den sülüs, nesih ve icâze yazılarını meşketmiş olan Ferîd Bey, Dîvân-ı Hümâyûn’da bulunduğu esnâda Sâmî Efendi’den de tuğra, dîvânî ve celî dîvânî öğrendi. Daha ziyâde fermân, berât ve menşur gibi resmî yazılarıyla uğraştığı gibi 1914 yılında açılan Medresetü’l-hattâtîn’de de bir müddet divânî ve celî-dîvânî muallimliği yaptı.
İki yüz civarında hilye-i şerîf ile yüz civarında sülüs, celî sülüs, ta’lîk esere imza atan sanatkâr, birçok cami, mescit ve çeşmenin kitabe, kubbe ve kuşak yazılarını yazmıştır. Ferhat Kurlu’nun icâzet verdiği birçok talebesi bulunmaktadır.
Kıt'anın tamamı: "Gûş-ı câna geldi hâtifden nidâ oldu delîl, Yazdı hâmem nakş-ı dilden böyle bir hatt-ı cemîl, Bir ile oldu tamam evlenme tarihi Kemâl, Aydın ile bahtiyâr ola semâhat yâ Celîl"
Kıt'anın tamamı: "Buyurdu Hazret-i Sultan Abdulkâdirî Cîlî, Mürîdim ya muhibbim düşse bir emr-i hevlnâke, Ben anın destgîr u yâveriyim bilmesin bilsin, Meded resdir ana feyzim ki sığmaz fehm u idrâke"
Son devir şair ve hattatlarından olan, şiirlerinde Fennî mahlasını kullandığı için de daha çok bu isimle anılan Mehmed Said Efendi, kâtiplik ve öğretmenlik görevlerinde bulunmuş, aynı zamanda iyi bir hakkak ve hattat olarak kabul görmüştür.