OSMANLI DÜNYASI, 16.02.2023 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
RİSÂLE-İ AHLÂK, Rifat Paşa, Matbaa-i Amire, 1297, 24 s.; MUHTASAR TÂRÎH-İ OSMÂNÎ, Selim Sabit, 1295, 38 s.; MUHTASAR HESÂB, Selim Sabit, Matbaa-i Amire, İstanbul 1296, 32 s.; ZÂLİM VÂLİDE YÂHÛD MAZLÛM KERÎME, Mustafa Tevfik, Mehmed Cemal Efendi Matbaası, İstanbul 1304, 107 s.; HİKÂYE-İ PÎREZEN, Mehmed Rauf, İstanbul 1297, 80 s.; İLM-İ HÂL, Süleyman Paşa, Mihran Matbaası, İstanbul 1302, 52 s.; HİKÂYE-İ MEŞHÛR: KAHVECİ GÜZELİ, 15 s.; ASIM BEYLE ŞEMSBÂNÛ YÂHÛD HİNDİSTÂN GÜZELİ, 30 s., 12x16 cm
Bir sayfası kenardan yırtıktır.
Mısırlı hadis ve fıkıh alimi Demîrî, Doğu´da ve Batı´da yazdığı bu hayvanlar ansiklopedisi ile şöhret kazanmıştır.
Bazı sayfaları tamirlidir. Nüshada eksik olan birkaç sayfa ise tamir esnasında eklenen sayfalar üzerine el yazısı ile tamamlanmıştır. Basım ve künye bilgilerinin olduğu son sayfa da el yazısıyla tamamlanan sayfalar arasındadır.
Tanzimat devrinin önde gelen ismi Cevdet Paşa, büyük bir devlet adamı olduğu kadar tarihçi, hukukçu, eğitimci ve sosyologdur. Gelenekçi Türk-İslam Doğu kültürü ile yenilikçi Batı arasında bir senteze varmaya çalışan, Avrupa kanun ve kurumlarının olduğu gibi alınmasına karşı çıkarak Türk-İslam hukuk tarihi açısından öncü niteliğindeki Mecelle´nin hazırlanmasında en önemli rolü oynayan Ahmed Cevdet Paşa, klasik Osmanlı tarihçiliğine de yeni bir bakış açısı getirmiştir. Tarihini yazarken kaynak eserleri ve diğer malzemeleri topladıktan sonra titiz bir değerlendirmeye tâbi tutan Paşa, yeri geldiğinde eski tarihleri de ciddi bir şekilde eleştirmiş, ayrıca olayları aktarmakla kalmayıp aralarındaki sebep-sonuç ilişkisini de ortaya koymaya çalışmıştır.
5. cildin birkaç sayfasında, satırbaşındaki kelimelerin ilk harflerini götürecek şekilde bir kesim hatası mevcuttur. 7 ile 8. bölümü içeren cildin arka kapağı ayrıktır.
KURÛN-I CEDÎDE VE ASR-I HÂZIRDA TÜRKİYE TÂRÎHİ (İstanbul´un Fethinden Zamânımıza Kadar), Ahmed Hâmid & Mustafa Muhsin, Matbaa-i Amire, İstanbul 1924, 240 s., 14x21 cm
Her iki eserin de sayfa sıralamasında hata mevcuttur.
"Tarihi sevdiren adam" olarak tanınan Ahmed Refik, tarih yazımına katkıda bulunan pek çok esere imza atmış, ilgili çalışmalarından dolayı İsveç hükümeti ve Bulgar İlimler Akademisi tarafından nişan ve madalya ile taltif edilmiştir. Kendisi eski tarihçiliğin son, modern tarihçiliğin ilk ve popüler tarihçiliğin en iyi temsilcisi sayılmaktadır.
İkinci eserin künye sayfası tamirlidir.
Arapça MECMÛATÜ´L-FEVÂİD, Mustafa Şevket, Mahmud Bey Matbaası, İstanbul 1318, 39 s.; Arapça BASÎRETÜ´S-SÂLİKÎN VE HETKÜ´L-MÂKİRÎN MİN ULEMÂİ´S-SÛİ VE´L-MEŞÂYİHİ´L-MÜBTEDİÎN, Mahmud Bey Matbaası, 1341, 240 s. (217 ve 218. sayfalar eksik), 15x20 cm
Sırtı ayrıktır.
Celvetî şeyhi müfessir şair İsmail Hakkı Bursevi, şeyhi Osman Fazlı´nın yanı sıra İbn Arabi, Mevlana Celaleddin Rûmi, Sadreddin Konevî ve Aziz Mahmud Hüdayi´den oldukça etkilenmiş ve Türkçe-Arapça 100´den fazla eser kaleme almıştır. Bir-iki istisna dışında hemen tüm tasavvufi çevrelerde geniş kabul görmüş, birçok eseri basılarak yaygın biçimde okunmuş olan Bursevi´nin tefsir ilmine katkı sağlamak üzere 1117 yılında tamamladığı bu eseri ise mevizaya [vaaz-nasihat] ağırlık verdiğinden sonraki dönemlerde meviza türü için önemli bir kaynak olmuştur.
1. cildin 373 ilâ 376. sayfaları eksiktir. Ciltleri ve bazı sayfaları yıpranmış ve üzeri yazılıdır.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufî kültürünün oluşmasına katkıda bulunan bu manzum eseri ile ünlenen Yazıcıoğlu Mehmed Efendi, Osmanlı döneminin mutasavvıf şairlerindendir.
Nüshada eksik olan 6 sayfa, el yazısı ile tamamlanmıştır. Yıpranmış ve tamir görmüş sayfaları vardır. Birkaç sayfasında numaralandırma hatası mevcuttur.
Mevlidlerde yer alan bütün bölümleri içeren ve Osmanlı dinî ve tasavvufî kültürünün oluşmasına katkıda bulunan Muhammediye´ye İsmail Hakkı Bursevî tarafından yazılan şerhtir.
337 ilâ 344. sayfalar eksiktir. Bir sayfasında, metin kısmının bir bölümünü götürecek kadar yırtık mevcuttur. Cildinin mıklebi kısmen ayrıktır.
Birgivî Mehmed Efendi´nin, Kur´ân´a ve sünnete uygun bir dinî hayatın esaslarını ortaya koymak ve bidatlara karşı uyarılarda bulunmak amacıyla yazdığı bu eser üzerine çok sayıda tercüme ve şerh faaliyeti olmuştur. Yapılan tercümelerden biri de yazılışından yaklaşık bir asır sonra müellifin torunu Kazasker İsmetî Mehmed Efendi ile başlayıp Vedâdî ile devam Tekmile-i Terceme-i Tarîkat-ı Muhammediyye adlı bu eserdir.
Sayfa sıralamasında hata mevcuttur. 653. ilâ 662. sayfaları eksiktir. Metnin sonuna, el-Halebî´nin Gunyetü´l-Mütemellî adlı eserinin şerhine İbrahim el-Babadağî tarafından yapılan tercümenin bitiş metni konmuştur. Cilt sırtı kısmen yeniktir.
İranlı meşhur mutasavvıf şair Feridüddin Attar, nazım ve nesir türünde önemli birçok eser ortaya koymuştur. Eserlerinde en çok hikâye anlatımına yer veren şair olmakla bilinen Attar, kasidelerinde de özellikle dünyanın geçiciliği üzerinde durarak insanoğlunu uyarma yolunu tutar. Şiirlerinin hepsinde insana ömrünü nasıl geçireceği konusunda etkili ikazlarda bulunarak iyiliğe teşvik eden Şairin bu eseri de bu anlayışla kaleme aldığı bir nasihatnamedir.
Daha çok, filozoflara yönelttiği eleştirilerle tanınan mutasavvıf İslam alimi İmam Gazzali, İslam düşünürleri arasında en çok eser veren isimlerden biridir. Öğrencilerinden birinin, kendisine, tahsil ettiği bilgilerden hangisinin ahiret için faydalı olduğu sorusunu yöneltmesi üzerine kaleme aldığı nasihatname türündeki bu eserinde Gazzali, öğrencisini çalışmaya, ibadete ve nefsini arındırmaya teşvik etmiştir.
Sırttan ayrıktır.
Mevlânâ Celâleddin Rumî´nin tasavvuf anlayışını içeren ve İslam kültürünün önemli eserlerinden biri olan Mesnevi´ye Abidin Paşa tarafından yapılan bu şerh, son dönemdeki meşhur Türkçe şerhlerdendir. Paşa´ya şöhret kazandıran ve her şeyden ziyade bu eseriyle tanınmasını sağlayan çalışma, Mesnevî´nin 1. cildinin şerhi olup toplamda 6 ciltten oluşur ve daha çok Sarı Abdullah Efendi, Bursevî ve Ankaravî şerhlerine dayanır.
3. cilt kapaksızdır.